Ülke ekonomisinin can damarlarından olan yükseköğretim alanı yeni bir kriz ile karşı karşıya. Üniversiteler KKTC’nin uluslararası tecridi aşabildiği iki sektörden biri ayrıca. Ekonomi ve tanınma konusunda ülkeye katkı sağlıyor.

Ambargolar dolaylı yoldan kırılıyor.

Ekonomik buhran ile boğuşan ve döviz kurları karşısında günden güne fakirleşen Kuzey Kıbrıs, yükseköğretimdeki krizin aşılmaması durumunda iflas bayrağını açmanın arifesinde!..

Yükseköğretimde yaşanan krizin aşılamamasının sonucu ise yeni öğrencilerin gelmemesi yanında mevcut olan yabancı uyruklu öğrencilerin sayısında ciddi bir azalmayı da beraberinde getirmeye gebe.

KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKIYORUZ

Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeden öğrenci gelmemesine neden olacak krizin ülke ekonomisine ağır darbe vurması bekleniyor.

Öğrencilerin üniversite ücretini ödemesi yanında ev kiralıyor olması, alışveriş yapıyor olması kısacası şehir ekonomilerine yaptıkları katkılar göz ardı edilmemeli.

Peki yetkililer ne yapıyor?

İnsan kaçakçılarının bulduğu yasal boşluklarla ile yaşanan bazı adli olayların ardından özellikle Afrika ülkelerinden gelen her öğrenciye potansiyel suçlu veya mülteci gözü ile bakılması olayın toplumsal sorunu ve boyutu iken öğrenim maksadı ile Kuzey Kıbrıs’a gelmek isteyen Afrika ülkelerindeki öğrencilerin de gelişlerini engellemeyecek önlemler almak tüm yetkililerin görevi olmalı.

Yasal Boşlukları Ortadan Kaldıracak Çağdaş Tüzükler Yürürlüğe Konulmalı

Yetkililer, ülke ekonomisi yanında haksız ambargoların eğitim yolu ile kırılarak KKTC’nin tanınmasına da katkı sağlayan yükseköğretim alanında yasal boşlukları ortadan kaldıracak çağdaş tüzüklerin yürürlüğe konulmamasından dolayı tehlike çanları çalıyor olmasının farkına varmak zorunda.

Elbette “Üniversiteler Adası Kuzey Kıbrıs” imajına da zarar veren olayların önüne geçilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması olmazsa olmaz.

Yasaklayarak ve engel koyarak sorunu çözmek ise işin kolayına kaçmak…

İşin kolayına kaçmak ise en basit ifadeyle bu topraklara ihanet etmek ile eşdeğer.

Basiretsiz siyasetçiler ve sorunlara kalıcı çözüm bulmayan hantal bir bürokrasinin ortaya koyduğu duruşun sonucu ise ne yazık ki Rum’un yapamadığının kendi elimizle yapılması ve yabancı öğrenci sayılarında ciddi bir düşüşün yaşanacak olmasından başka bir şey değil.

YETKİLİLERE AÇIK ÇAĞRI

Ülke ekonomisinin daha da kötüye gitmemesi için yükseköğretim alanındaki krizi dur demek tüm yetkililerin görevi.

Görev en başta Hükümet, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK’a düşmekte.

Tek amacı eğitim görmek olan yabancı öğrencilerin Kuzey Kıbrıs’a gelişinin engellere takılmaması için önce kendi mutfağımızı da temizlememiz gerek. Bu da Hükümet, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK’ın önündeki ödev ve sorumluluklardan sadece bir tanesi.

Amacı eğitim görmek olmayan ve öğrencilik hakkını başka amaçlar için kullanmaya açık kişilerin de denetime tutulması ve ülkeye girişlerinin engellenmesi elbette ülkemize karşı bir sorumluluk. Ancak bunu yaparken de eğitim görme amacı ile ülkeye gelmek isteyen öğrenci adaylarına yasaklar getirilmemeli.

ÜNİVERSİTELERİN GÖZÜ KULAĞI YETKİLİLERDE

Yükseköğretim alanında eğitim veren 21 üniversitenin ise gözü kulağı yetkililerde. Ülke tanıtımı yanında milyonlarca dolarlık yatırımları ve sağladıkları istihdamlar ile ekonominin can damarı olan üniversiteler, yükseköğretim alanında partiler üstü bir devlet politikasının ortaya konması gerekliliği yönünde birleşmekte.

Adli olaylar ve bazı çevrelerin yasal boşlukları kullanılarak ortaya koydukları eylemlerden dolayı yükseköğretim alanının kurban edilmemesi görüşünde de birleşen ülke üniversiteleri çağdaş tüzüklerin yürürlüğe konularak daha güvenli bir yükseköğretim alanının yaratılması noktasında iş birliği yapmaya hazır.

Sorumluluk başta Hükümet, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ile YÖDAK’ta.

Üniversitelerimizin gözü kulağı ise yetkililerde.

Yetkililerin yapılması gerekeni yapmamasının sonuçları ise ülke ekonomisinin daha da kötüye gitmesi, milyonlarca dolarlık yatırımların ve istihdam alanlarının kapatılması ve yükseköğretim alanının sonunun gelmesi demek olduğunu da yetkililer unutmamalı.

Yükseköğretim alanının geriye gitmesinin günahı da vebali de yetkililerin boynunda.

Aynı zamanda olası bir çöküşün sorumluluğunu hangi siyasiler üstlenecek şimdiden düşünülmeli…

Ankara Kulisleri…

Seçimden sonraki ilk anket…

Metropoll Araştırma’nın Kurucusu ve Yöneticisi Özer Sencar, Mayıs 2023 seçimlerin ardından ardından yaptıkları ilk anketin sonuçlarını paylaştı. Metropoll Araştırma'nın 28 ilde 8-10 Haziran tarihleri arasında 2 bin 113 kişi ile yaptığı 'Türkiye'nin Nabzı Haziran 2023 Araştırması' sonuçlarına göre AK Parti açık ara önde iken İYİ Parti'deki çöküş sürüyor.

Bu pazar milletvekili seçimi olsa...

Metropoll Araştırma, "Bu pazar bir milletvekili seçimi olsa hangi siyasi Partiye oy verirsiniz?" diye sordu. Ankete katılanların yüzde 32.1'i AK Parti, yüzde 21.1'i CHP, yüzde 7.9'u Yeşil Sol Parti, yüzde 6.9'u da MHP cevabı verdi. İYİ Parti diyenlerin oranı yüzde 5.8'de kalırken, Zafer Partisi yüzde 2.4, Yeniden Refah Partisi yüzde 2.4, Türkiye İşçi Partisi yüzde 2.1 oy aldı.

Kararsızlar dağıtıldıktan sonra oy oranları

Ankete katılanların yüzde 4.9'u kararsız olduğunu söylerken, yüzde 9.7'si ise protesto oy kullanacağını ifade etti. Kararsızlar ve protesto oylar dağıtıldıktan sonra AK Parti yüzde 38.8, CHP yüzde 25.5, Yeşil Sol Parti yüzde 9.5, MHP yüzde 8.3, İYİ Parti yüzde 7, Zafer Partisi yüzde 3, Yeniden Refah yüzde 2.9, TİP yüzde 2.6 çıktı.

14 Mayıs'tan bu güne hangi parti ne yaptı?

14 Mayıs 2023 seçimlerinde AK Parti yüzde 35.32, CHP yüzde 25.41, MHP yüzde 10.04, İYİ Parti yüzde 9.90, Yeşil Sol Parti yüzde 8.79, Yeniden Refah Partisi yüzde 2.86, Zafer Partisi yüzde 2.28, Türkiye İşçi Partisi de yüzde 1.72 oy almışlardı. Anket sonuçlarına göre, AK Parti ve Yeniden Refah oyunu belirgin biçimde artırırken en büyük kan kaybı İYİ Parti ve MHP'de yaşanmış.

Anketle ilgili en ilginç bulgu

Özer Sencar anket sonuçlarıyla ilgili, "En ilginç bulgu AK Parti ile MHP arasındaki hareketli seçmen. Seçim şartları dışında AKP’ye oy veririz diyenler seçimlerde MHP’ye gidiyorlar. 2-4 puanlık bir kitle bunlar. Benzer durumu her seçimde görüyoruz."

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi arasındaki TBMM’de grup kurma görüşmeleri sonuçlandı ve Mecliste grup kurma konusunda anlaşmaya varıldı. Meclis’te her iki partiden de 10’ar milletvekili bulunuyor.

Meclisteki 6. grup olacak

Meclis'te AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin ardından 6. grup kurulacak.20 vekilli grubun komisyon üyeleri olacak ve RTÜK'te yer alacaklar. Ayrıca kendilerine salon tahsis edilecek ve grup toplantısı yapabilecekler.
Görüşme sonrası açıklamada bulunan Ahmet Davutoğlu, "Gelecek ve Saadet Partisi milletvekilleri ortak bir grup çalışması içine girecekler.Şu andaki atmosfer bir araya gelmeyi ve iş birliği yapabilmeyi, ortada söz konusu olan dağınıklığı gidermeyi zorunlu kılıyor. İnşallah önümüzdeki hafta ilk grup toplantımızı da birlikte yapacağız." dedi.

Temel Karamollaoğlu da "Meclis’te en ciddi ve verimli çalışmaları yapan grup inanıyorum ki bu grup olacak. Fikirlerde bazı farklılıkların olmasını bakış açısına göre değerlendirmek mümkün." dedi.

DEVA Partisi yok

DEVA Partisi, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamayla kurulacak grupta yer almayacağını duyurmuştu.

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, KIBRIS POSTASI’nin KKTC’ye gelemeyen öğrenciler konusundaki yayınından sonra dün sabahın ilk saatlerinde YÖDAK’ı ziyaret ederek bir çalışma başlatılması konusundaki talimatınız memnuniyetle karşılandı. Umarız kurum üzerine düşeni gecikmeden yerine getirir ve öğrenciler ülkeye geri getirilirler…

Sayın İrfan Tansel DEMİR, İstatistik Dairesi olaraz hayat pahalılığı açıklaması kamuoyunda çok da kabul görmedi. Yanlış yorum ve değerlendirmelerin önüne geçmek için detaylı bir açıklama yapmayı düşünür müydünüz acaba! Aksi muhalefeti bu konuda kesinlikle susturamayacaksınız gibi gözüküyor…

Sayın Alişan ŞAN, üst makamdan birisiyle arada dargınlıklar yaşadığınız konusunda siyasi kulisler söylentiler yapıldığını biliyor muydunuz? Eğer doğruysa kesinlikle hiç gecikmeden arayı yapın zira önümüzdeki hafta içinde ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz, söylemedi demeyin olur mu?

Sayın Okan DONANGİL, sarayın ikinci makamının başında oturan bir zat olarak Ersin beyin paylaşımları konusunda size de bazı sorumluluklar düştüğü ifade edilmeye başladı. Ersin beyin en yakınındaki olarak tüm çalışanlara talimat verip sıkı denetimde olmalarını istemeniz gerektiği belirtiliyor…

Sayın Zorlu TÖRE, ara seçimlerde bir çok partilinin rakip adaya oy verdiğinizi açıklamanız özellikle parti tabanında en fazla konuşulan konuların başında yer alıyor. Eğer öyle bir şey varsa bunun partiye rapor olarak sunmanız bekleniyor, işte o zaman onların yüzünün rengini doğrusu çok merak ediyoruz…

Sayın Emrullah TURANLI, kimse pek inanmasa da Yeni Ercan açılışı sanki de 20 Temmuz’da açılacak gibi gözüküyor. Devletten istediğiniz sözde zarar paranızın ödemesini garanti almışa benziyorsunuz desenize…

Sayın Erhan ARIKLI, ara seçimlerde alınan başarısız sonuçtan sonra parti tabanı ülkeyi erken genel seçime götürmeniz konusunda kulisler yapmaya başladı bile. Zira ara seçimlerde alınan sonuç kimse tarafından benimsenmedi ve bu işi seçimin pakladığını düşünüyor…

Sayın Ayhan SARIÇİÇEK, Gazinocular Birliği’nin depremzedelere yaptığı maddi yardımlar memnuniyetle karşılansa da artık devlet okullarının tadili için de bir bütçe ayırmanız gerektiği yönünde mesajlarınız gelmeye başladı. Yönetim kuruluna sunarsanız bu konuda olumlu gelişmeler yaşanabilir, zira devlette bunun için kuruş yok.

Sayın Soner KARASALİH, Alayköy’deki yeni fırın nihayet haftaya açılışını yapıyor ama ne yazık ki listede siz yoksunuz. Kim bilir belki de bir takım girişimlerde bulunursanız listeye dahil edilebilirsiniz, biraz terlemek gerek değil mi?

Sayın Dursun OĞUZ, özellikle çevreci örgüt temsilcileri sıcakların artmasıyla birlikte ormanlara giriş yasağı konusunda talimat vermenizi bekliyorlar. Çok geç olmadan bu konuda girişimde bulunmanız bekleniyor, haberiniz olsun istedik,,,