Önce hastane yapılacakmış sonra vazgeçip askeri personel için villa dikme kararı almışlar…

Bir avuç çevreci girişim başlatınca tabi ki her zaman olduğu gibi muhalefet ve diğer sivil toplum örgütleri de ansızın çevreci kesilip dedektifliğe soyundular…

Çünkü bizde muhalefette olmak bu kadar basit ve ucuz!

Ama artık onlara da çok fazla inanan güvenen yok…

Hemen herkes çevre katliamı durduruldu diye nutuk atıyor hatta Bakanlar Kurulu’na teşekkür edenler de var!

Ama asıl sorun bu dağ ve deniz manzaralı arazinin kimler tarafından Bakanlar Kurulu’ndan geçirilmesini sağladığıdır…

Çok açık ve nettir ki ortada bırakın çevre katliamını resmen peşkeş çekmek vardır!

Peşkeş de tamamen rant elde etmekle eş anlamlıdır…

Yani hayli derinlere inmek gerek!

Bu peşkeş kimlerin eseridir, kimlere çekilmiştir, bunun rantını kimler yemiş ya da yiyecektir?

Zira arazinin şimdi ki değerinin en az 20 Milyon Sterlin olduğu söyleniyor, hem de işin uzmanı emlakçılar tarafından…

Rakam gerçekten çok büyük, büyük olunca da doğal olarak rantı da dudak uçuklatan cinsten olur!

Ara emri doğrudur, elbette verilen mücadeleyi de alkışlamak gerek…

Siyaset ve siyasiler bu konuda yargılanmadan bu iş çözülmüş kabul edilemez!

Konuyla ilgili dün genç bir subay arkadaş aradı telefonda…

Hayli tedirgindi!

Kendisini de çevre ya da ara emri filan ilgilendirmiyordu!

Aynen şöyle şikayette bulundu;

Madem ki inşaat mahkeme kararı ile durduruldu şimdi bizim hakkımızı kim verece?

Zira son birkaç yıldır 40 Bin Sterlin kadar para ödemiş, ara ödemeler de dahil olmak üzere…

Lütfen bize yardımcı olun dedi!

Yediğinden içtiğinden kesmiş oraya ödemiş parayı…

Tabi ki bu sorunun muhatabı biz değiliz, işi inşallah la maşallah da idare etmeye çalıştım!

105 kişinin yıllardır bankaya yatırdığını yüksek bir rakamda para var birikmiş…

Ama paranın tümü tabi ki orada değil, çünkü inşaat başladı ve yüklenici firmaya da ön ödemeler, malzeme paraları epey para ödendi!

Dememiz şudur;

Böyle olaylarda aklımıza hep Temel Bulut faciasını gelir…

Hani şu anda yüzlerce sene hapis cezası alan ve gün yüzü görmeyen burada çok sayıda insanı kandırıp paraları cebe attı ve kaçtı gitti!

105 Kişi daha bu emlak zedelere katılırsa hiç şaşırmayız…

Onunu için önemlidir;

Bu kaos ortamını yaratanlar dışarıdan gazel okuyacaklarına yargı önünde hesap vermelidir…

Memleketin sahipsiz olmadığını dost da düşman da görsün diye!

Önceki gün bir haber servis edildi medyaya…

Hayretler içinde kaldık!

Haber de diyor ki son 22 yangında maddi zarar 100 Bin TL civarındaymış…

Aynı şoku Antalya’da yaşanan yangında da yaşamıştır!

Antalya yangınlarında da maddi zarar 1 Milyon TL civarındaymış…

3 oda bir salon daire parası yani!

Bu değerlendirmeler nasıl yapılıyor anlamak mümkün değildir…

Sanki de bu açıklanan paralar verilince yanan orman ve gençlerin geleceği geri gelecek gibi!

Çünkü bizim derdimiz sadece para…

Yanan ormanların maddi zararı mı olurmuş olursa da bu kadar cüzi rakamlar mı?

Anlamak gerçekten çok zor…

Aklımız izanımız tutuluyor!

MESAJ KUTUSU

Sayın Halis ÜRESİN, ülkeye akaryakıt alımı dönüm dolaştı sizin başınızda parçalandı. Şimdi sıra artık perde gerisinde yaşanan akaryakıt ihalesinde dönen dolapları açıklama zamanıdır. Aksi halde siz ve bağlı olduğunuz bakanlık zan altında kalacaktır, haberiniz olsun istedik!

Sayın Ersan SANER, fare zehri ihalesi arap saçına döndü çünkü ihaleye bizzat bazı siyasiler hatta bakanlar da dahil olmaya başladı. Biraz araştırırsanız avanta peşinde olanları çok rahat bir şekilde siz de ortaya çıkarabilirsiniz…

Sayın Fikri ATAOĞLU, dün akşam Karşıkaya’da bir otelde DP’ye 300 kadar yeni üye dahil ettiğiniz ve bunun da kutlamasını yaptığınızı duyduk. Gayet derin ve sessiz gidiyorsunuz hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Soner KARASALİH, Göçmenköy Muhtar adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Aday olmanız için öncelikle mahalleye yeniden dönüş yapmanız gerekiyor zira bilirsiniz bölge halkı lüks ve pahalı semtlere taşınanları çok fazla benimsemiyor. Geri dönüş hazırlıklarına başlamakta yarar görüyoruz…

Sayın Ersin TATAR, bir gazeteciyi bazı makamlara şikayet edeceğinize bizzat kendiniz arayarak derdinizi söylemeniz daha mantıklı olmaz mı? Zira bu tür girişimler genelde geri teper ve zor durumlarda kalabilirsiniz, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Kenan AKIN, Vakıflar İdaresi yönetim kurulu üyeliğinden istifanız çeşitli soru işaretlerini de beraberinde getirdi? Bu makamda rahatsızlığınız neydi, hangi kararlara karşı çıktınız, detaylı bir bilgilendirme iyi olacak gibi gözüküyor!

Sayın Erhan ARIKLI, Türkiye’ye teşekkür mesajlarınızı sadece paylaşımlarda değil de renkli gazete ilanlarına vermeniz kamuoyunda çok da hoş karşılanmadı. Türkiye’nin kıyametini her zaman bilen bilir gerisini de Allah’a havale edin gitsin…

Sayın Tözün TUNALI, fare zehri ihalesi içinden çıkılmak bir durum alınca Binboğa olarak ücretsiz ürün vermek için girişim başlattığınızı duyduk. Birileri fena rahatsız olacak zira avantasını alamayınca sinir krizleri geçirecek…

Sayın Serhat İNCİRLİ, dün yeni kurumunuzda ilkyazı ve programınıza bakılırsa sıkı bir muhalefet yapacağınız anlaşılıyor. Bu arada sizi CTP düşmanlığı ile suçlayanlar da var onları dikkate alıp yeni politikalar belirlemeniz öneriliyor…

Sayın Dursun OĞUZ, Cratos hotelin yargı süresi uzadıkça olan çalışanlara olup hiçbir sosyal hakları devlete yatırılmıyor. Bu otele acil olarak bir kayyum atamanız ve resmi işlemlerin de başlatılması bekleniyor. Orada çalışan yüzlerce çalışana da yazım ve günahtır…

Sayın Metin BİLMEM, Merkezi Cezaevi’nde mavi kapak kampanyası nedeniyle engelli insanlarımız için sağlanan tekerlekli araçlar camiada büyük memnuniyet yarattı. Konuyla ilgili teşekkür mesajlarınız geliyor…