Hemen baştan yazalım…
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami’nin bayram ortasında elektriğe yeni zam yapılacağı yönündeki açıklamaları da neyin nesiydi?
Yapacaksanız yapın…
Ama zemin ve zamanı da iyi ayarlamanız gerekiyor!
Ülkede bayram tatili ve dolayısıyla bir rehavet yaşanırken zam haberleri yaptırırsanız küfür de yersiniz tiye de alınırsınız…
Zira zaten Başbakan Tufan Erhürman da zaten bundan şikayetçi oluyor!
Birçoğunun eleştirdiğini ama öneri yapmadığını ifade ediyor…
Nasıl yapsın ki?
İnsanlarda moral motivasyon mu bıraktınız!
Elektrik faturaları zaten ikiye katlanmışken, yeni bir zammı bu halk nasıl kaldırsın ki…
Sıkıntı sadece evlere gelen elektrik faturalarında değil!
İş adamı, esnaf, üretici, çiftçi ve hayvancı da bundan fazlasıyla nasibini alıyor…
Elektriğe yeni bir zaman iğneden ipliğe her şeye yeni bir zam demek!
Zam yaptıkça yanınızda kimseyi bulamazsınız, ayrıca muhaliflerinize de bolca malzeme vermiş olursunuz…
Zaten muhalefet dört gözle o koltukları boşaltıp, oraya oturmayı dört gözle bekliyor!
Zamlar ve yapılan garip açıklamalarla sadece iktidarla kalacağınız sürenin kısalmasına neden olursunuz, hepsi o kadar…
…
Yine de Başbakan’ın ‘öneri’ çağrısına ‘öneri’ yapan da yok değil…
Tufan hocamızın açıklamasının hemen altına yapılan önerilerden işte bir kaçı…
Bakalım bu önerileri dikkate alabilecek misiniz?
Necmi Karakılıç:
“Türkiye ile imzalanmış olan Ekonomik ve Mali İşbirliği Proktokolü bu ülkeyi düzlüğe çıkaracak tek belgedir. CTP bugüne kadar bu protokolde yer alan kaç tane reformu gerçekleştirdi? Lütfen artık bir an önce reformları uygulamaya koyun…Sadece Birikim Özgür’ün yapılması gerekenlerle ilgili onlarca yazısı var…”
Orhan Çetin:
“Dövizi makul bir miktarda sabitleyin ve ülkede döviz ile alışverişi yasaklayın. Bankalar döviz borcu olanların borcunu TL’ye çevirsin…”
Hasan Demirelişçi:
“Sayın başbakan keşke her şey küfürle olsa ama olmuyor. Siz gerçekten beyefendi birisiniz ama siyasi partiniz sizi olduğu gibi bırakmıyor. Radikal kararlar ve yasalar çıkarmanız gerekir, Türkiye ile çok yakın temasta olmanız gerekir…”
Emirali Tatlıdil:
“Öneri yapalım, kriz tarihinden sonraki toptancıların yaptığı satışlar belirlensin, önceki ile sonraki fiyatlar belirlensin. Zaten ithal edilen çok mal olduğunu sanmıyorum, o zaman gereken yapılsın…”
Bilgin Günsoy:
“Türkiye’den gelen mallar bile döviz üzerinden adamıza geliyor bunları çözün önce…”
Recep Hançerli:
“En üstten başlayarak kademeli olarak maaşlardan 6 ay süre ile kesinti yapınız. Bu parayla kirada oturan, yurt dışında çocuk okutan ve tek bir ev sahibi taksit ödeyen vatandaşlara kontrollü olarak Merkez Bankasından sabit kurdan döviz veriniz. Mal ithal eden tüccarları da gümrükte beyan ettikleri fiyat ile piyasada sattıkları fiyat kontrol edilebilir. Türkiye de 78 TL’ye satılan bir ilaç, bizde nasıl da 135 TL satılır?..”
Şemmedi V. Lica:
“Benim aklımda bazı şeyler geliyor: Vergiler doğru düzgün toplanmak gibi, yatırımcıların teşvik beli bir zaman için verilmesi sadece (ki her yerde öyle),örtülü ödenekler kaldırılması, 50 millet vekilli sayısını 20 ye indirilmesini,belediyeler de öyle. Bazı dairelerde personel fazla var onları olmayan yerlerde değerlendirmek gibi (mesela mesai verildi yerlerde) ve vardiya geçilsin…”
Orhun Karagözlü:
“Sevgili başkan bir öneride bulunuyorum. Bankalara binlerce döviz mağduru vardır borç dövizin yükselmesinden dolayı katlandı da katlandı. En çok mağdur olan kesim dövizle bankalara borçlanan vatandaşlardır. Millet göç hazırlığında. 200.000 TL’lik borç biranda 500.000 TL oldu dövizin yükselmesinden dolayı kuru sabitlemeyi düşünüyor musunuz.
kuru sabitlemeniz gerekiyor. Nasıl ki kiracıları korudunuz bankaya borçluları da korumanız gerekiyor…”
Lefke’de otel var da kalmadık mı?
Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın bir gazetemizde güzel bir ilanı var…
Diyor ki verdiği mesajda;
“Lefke Bölgesinde tatil yapalım…”
Sonra başka bir mesaj daha;
“Tatilinizi ülkemizde geçirip ülke turizmine katkı sağlayalım…Paramız ülkemizde kalsın…”
Bu da güzel bir slogandı…
Çünkü doğru olandı!
Ha keşke bu tür çağrılar etkili olsa da vatandaş en azından yaşana bir takım sıkıntılı dönemde parasını ülkesinde harcasa…
Ülke insanı, ülke esnafı, ülke işletmeleri kazansa!
Ama işte bazı sloganlar ne yazık ki havada kalmaktadır…
Lefke, özellikle de LAÜ sayesinde son yıllarda çok ciddi bir şekilde kalkınma gösteriyor!
Ama gelin görün ki o bölgede tek bir tane bile turistlerin konaklayacağı bir otel yok…
Onun içindir…
İlgili bakanlık, hatta hükümet Lefke’ye konaklama yerleri yapmak için yatırımcıyı teşvik etse!
Lefke ve yöresi çok daha fazla turizmden nasibini alsa…
Umutla ve özlemle bekleyeceğiz!
Girne limanı çıkış salonu…
Bir okurumuz fotoğrafı çekip göndermiş…
Girne Turizm limanından çıkış yapılan salonun içler acısı durumu!
Yerlerde boş bira ve pet şişeler…
Her nevi çöp!
Güya burası turizmin vitrini olacak bir mekan…
Kirleten çok, denetim ve ceza kesen yok!
Otorite olmayınca da temizlik kimin umurunda?
“Özelleştirin…”
“Hasan Kemal abimiz paylaşmış Girne Limanından bir resim karesi..
Gidilen Fuarlarda dağıtılan broşürlerde Girne Limanı resimleri de mi bu şekilde?
Gelen turistler buraları gezerken ne düşünür onların çektiği resimler kim bilir dünyanın nerelerinde bu limanın tanıtımını yapıyor…
Biz yöneteceğiz..Tamam da bu şekilde mi?
Kimse sorumluluk almaz ise özelleştirin…”
(Levent YÜKSEK)
