1980’li yılların sonlarıydı…

Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesinde Bodamyalı sokakta tam 7 yıl oturdum.
Yaşadığımız apartmanda tek bir olay bile yaşamadık…
Sokakta ya da mahallede de…
O zamanlar bu kadar toplumdan soyutlanmış, geri itilmiş ve kakılmış değildi…
Kıbrıslı ailelerin sayısı dışarıdan gelenlerden daha fazla ve yoğundu.
Belki mükemmel ilişkiler yoktu ama, insanlar en azından Allah’ın bir selamını birbirinden esirgemezdi…
Üst komşum ve ev sahibin rahmetli Fuat Sonuç, alt komşum şimdiki polis müfettişlerinden Güner Tertemiz, karşı apartmanda Fikret Kürşat ve Özkan Kösezade…
O zaman bir kez bile bölgede polis operasyonu yapıldığını hatırlamam.
Çünkü insanlar iş sahibi, kahvehane sayısı çok sınırlı, pansiyonlarda da kaliteli turistler kalırdı…

Sonra ne olduysa oldu…
Sanki sihirli bir el değdi ve Surlariçi’deki yaşam kalitesi ansızın düşmeye başladı.
İlkokul çağına gelen kızımı 50 metre ilerideki Atatürk ilkokuluna değil, daha uygun gördüğüm Çağlayan Cumhuriyet İlkokul’una yazdırdım.
Çünkü bilirdim ki Atatürk İlkokulu’nda da eğitim kalitesi her geçen yıl düşmekte, iyi diye tabir edilen öğretmenler lüks semtlerin okullarına verilirken vasat olanlar Surlariçi’ne gönderilirdi.
Bu hızlı değişim devam ederken, bölgeden ayrılıp başka semte yerleşenlerin başında geldim.
Sonra da arkası geldi zaten…

Yukarıdaki kısmı belki 30 yıllık meslek hayatım boyunca birkaç kez daha kaleme almışımdır.
Ne zaman Surlariçi konu olsa, yazmaya da devam edeceğim.
Bu kez LTB için yapılan yerel ara seçimlerde çok konuşuldu Surlariçi…
Dağıtılan iaşeler, verilen seçim rüşvetleri, satın alındığı iddia edilen oylarla…
Bir üst düzey bürokrat burada belindeki tabancayı çıkarıp rakip partinin gençlerine gösterdi…
Bir partinin gençlik kolları başkanının boğazına burada bıçak dayandı…
Bir milletvekilin aracının lastiği burada kesildi…
Ve bundan sonraki seçimlerde de göreceksiniz ki, bütün polislik olaylar yine burada boş gösterecek ve biz yine böyle yazılar yazacağız…

Son 20 yılda ne yazık ki gelmiş geçmiş tüm hükümetler ve belediye başkanları, Başkent’in asıl merkezi olması gereken bu bölgeye gerekli ilgiyi göstermediler.
Kravatlı siyasiler bölgeye sadece seçim öncelerinde gittiler…
Makyajlı kadınlar da, bir ellerinde karanfil, diğer elinde erzak çantalarıyla kapı çaldılar…
İnsanların ceplerine ufak tefek paralar sıkıştırdılar…
Vatandaş yaptıkları aileleri, bu ülkenin gerçek bir insanı olarak değil, seçimlerde kullanılacak metalar olarak gördüler…
Buradaki ayağı çıplak bebelerin saçlarını birer ana şefkati ile okşamadılar…

Burada yaşayanlar hep dış kapının mandalı olarak göründü…
Bir bidon yağa satın alınacak zavallılar!
100 TL’ye oyunu satacak garip mahluklar…
Miting alanın dolduracak, dolgu malzemeleri!
Ve gettolaşma kaçınılmazdı, o da oldu…
Şimdi baskın yapılan pansiyonlar burada, kahvehaneler de, fuhuş yapılan gizli pansiyonlar da…
Hem kaybolan eski Lefkoşa, hem de yaşanan insanlık dramları ile anılıyor şimdi burası…
Bir de seçim öncelerinde oylarını satan insanlarla…

Ankara Kulisleri…

Kemal Kılıçdaroğlu tutuklanabilir

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu dönem milletvekili olmadığı için dokunulmazlığının olmadığına dikkat çekerek, "Zira fezlekelerin çoğunda Kılıçdaroğlu için siyasi yasak isteneceği de görülüyor." dedi.

Milletvekili seçilemediği için dokunulmazlığı kalkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sıkıntılı bir süreç bekliyor.

Seçim yenilgisinin ardından zorlu yargı süreciyle baş başa kalan Kılıçdaroğlu'nun avukatı ile görüşen Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, dünkü yazısında değerlendirdi.

Meclis Başkanlığı'nın bu dönem seçilemeyen vekillerin fezlekelerini yargıya gönderdiğini hatırlatan Terkoğlu, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ile görüşmesine de yer verdiği köşesinde, "18 değil, 28 fezlekenin olduğunu söyledi. Geçmişteki bazı davaların ise açıldıktan sonra dokunulmazlık nedeniyle durduğunu, yeniden başlayacağını, bunlarla birlikte dosya sayısının 28’i de geçtiğini anlattı" diye yazdı.

110 hapis talebine varan dava potansiyeli

Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeleri tek tek yazan Terkoğlu, "Fezlekeler, 110 yıl hapis talebine varan dava potansiyeli gösteriyor. Elbette yeni hazırlananlar da olabilir" dedi.

Terkoğlu, şunları kaydetti:

"Fezleke elbette dava demek değil. Savcıların soruşturma için Meclis’ten yetki talep etmesine 'fezleke' diyoruz. Savcılar soruşturabilir, dosyayı kapatabilir de. Ancak çoğu dosyada, şikâyetçinin cumhurbaşkanı ya da devletin kritik isimleri olduğunu unutmayalım. Yargının siyasallaştığını hatırlayalım. Haliyle fezlekelerin birer birer davaya dönüşeceğini öngörebiliriz. Yargılaması duranların tekrar başlayacağını biliyoruz. Hatta sıraladıklarım dışında da Kılıçdaroğlu’nun açılacak yeni davalarla kuşatılmaya çalışılacağını düşünebiliriz. Dahası, yukarıdaki suçlamalarla binlerce kişinin tutuklandığı hatırlanırsa belki de ana muhalefet liderini tutuklamak isteyen yargı üyeleri karşımıza çıkacak.

1 yılın üstündeki ceza siyasi yasak oluyor

Muhalefet üzerindeki yargı bıçağının daha derine inme ihtimali beliriyor. İstanbul il başkanı ve İstanbul belediye başkanından sonra belki de CHP genel başkanı cezalandırılacak. Belki ona da siyasi yasak gelecek. Zira fezlekelerin çoğunda Kılıçdaroğlu için siyasi yasak isteneceği de görülüyor. Bir yılın üzerindeki her ceza zaten siyasi demek oluyor."

İmamoğlu: CHP’nin bir ferdiyim ama…

"Belki de tarihinde ilk kez İstanbul kendi ürettikleriyle en fazla meşgul olması gereken kurumla yani İBB ile ilk defa bu kadar iç içe oldu. 2019 öncesinde olan bitenin vatandaşın hiç gündeminde olmadığı bir zaman dilimi var iken 2019'dan bu yana ortaya koyduğu toplantıların her aşamasını kamuoyuyla paylaşmanın gururunu ve onurunu yaşıyoruz.

"CHP'nin bir ferdiyim ama..."

"Seçim bittiği andan itibaren gerçekten evet ben CHP'nin bir ferdiyim ve partime layık olmayı çok önemsediğimi herkes bilir ama seçildiğimiz andan itibaren devletimizin bir kurumunu yönetmenin tüm gereklerini, etik olarak, kurallarıyla yerine getirmenin sorumluluğunu taşıma bilinciyle partizanlığı asla kapıdan içeri sokmadan, vatandaşına layık olma bilincini ortaya koyma mücadelesinde olduğumuzu söylemek isterim.

"23 Haziran bu ülkeyi hukuk ve demokrasi rotasında tutma iradesinin mutlak zaferidir"

"4 yıl önce İstanbul ve Türkiye sizlerin de katkılarıyla, vatandaşların kararıyla, yeni bir döneme atışıyla beraber neler yaşadığını ve hissettirdiğini sunmaya başlamak istiyorum. Aynı zarftan çıkan 4 oydan yalnızca birini geçersiz ilan edip vatandaşın iradesini yok sayanlar kendilerini ne yazık ki kendini ülkenin sahibi zannedenler o gün aslında güçlü bir şekilde derslerini aldılar. Anladılar ki hiçbir güç milletin iradesi üzerinde değildir. Milletimiz o gün o demokrasi dersini vermeseydi Türkiye gerçekten çok daha karanlık günlere girerdi; milletimizi çok kötü yıllar bulurdu. 23 Haziran bu ülkeyi hukuk ve demokrasi rotasında tutma iradesinin mutlak zaferidir.

"Yaptığımız her işi özenle saygıyla aidiyet duygusuyla yapıyoruz, onun için ortak aklı ve ortak iradeyi arayarak katılımcı mekanizmaları sonuna kadar işleterek birlikte karar alıyoruz.

MESAJ KUTUSU

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, geçenlerde deport edilen Mehmet Türkmen’in eşi ve üç çocuğu burada yanlış başlarına kalıp çok ciddi bir hayat mücadelesi vermeye başladılar. Bu arkadaş aynı zamanda Türkiye’deki deprem felaketinde büyük kayıplar yaşadı, ailesi önümüzdeki günlerde kapınızı çalmayı düşünüyor, umarız aile birlikteliği kuralı onları da kapsar!

Sayın Ünal ÜSTEL, ara seçimlerden hemen sonra kurultay çalışmalarının başlaması için kurmaylarınıza talimat verdiğiniz çalışmaları hızlandırmalarını istediğinizi duyduk. Doğru bir karar ürettiğiniz zira erken bir kurultay partinin de kesinlikle önünü açacak ve bir takım söylentileri ortadan kaldıracaktır…

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, yıllardır bölgenize çağdaş bir hayvan barınağı yapma sözü verdiniz ama bir türlü başaramadınız. Şu anda hayvanların açlık ve susuzluk yaşadığı yönünde ihbarlar yapılmaya başlandı, hadi Yayla sahil projesi çok pahalı olur ama bir barınak vatandaşın da yardımlarıyla birkaç haftada hayata geçirilebilir değimli?

Sayın Erhan ARIKLI, medya ve mensuplarından son zamanlarda hemen hiç kimse memnun değil ama en azından siz bir bakan olarak size karşı tetikçilik yapanların ismini pek ala deşifre edebilir ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirebilirdiniz değil mi? Zira çürük elmalar başka türlü temizlenmez!

Sayın Bünyamin YÜKSEKBAŞ, işletme olarak çık yakında bin sosyal konut binasının yapımına başlayacağınız ve fiyatların da 37 bin sterlin olacağı yönünde proje ürettiğinizi memnuniyetle öğrendik. Bu fiyata talebin beklediğinizden daha fazla olacağını da hesaba katmanızı öneririz, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Murat GEZİCİ, uzun bir aradan sonra seçim anketleri için ülkede olduğunuz ve bu kez parti ve adaylara özel kamuoyu yoklamaları yaptığınızı duyduk. Burada sizi pek sevmeyenler olabilir ama sevenlerinizin de olduğunu bilmeniz gerekir, dostlarla dirsek temasını ihmal etmeyin…

Sayın Mustafa KALFAOĞLU, Akdeniz sahillerinde yat turunuz devam ederken paparazzilerin bir hayli rahatsız ettiği konuşuluyor. Yani sizin gibi mülayim birisinden ne istiyorlar, neyin peşindeler işte onu da biz anlayamadık doğrusu…

Sayın Tümg. Sezai ÖZTÜRK, bir rahatsızlık nedeniyle ameliyat olmak için halen Ankara’da olduğunuzu üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun iyi sağlık haberlerinizi bekliyoruz, Allah şifalar versin inşallah…

Sayın Mehmet KÜÇÜK, söylediğinizin aksine Yeni Ercan’ın isminin değiştirilmesi konusunda çok da yoğun bir istek olmadığını duyduk. Onunu için bu konuda çok da ısrarcı olmayıp devlet erkanını zora sokmamanız gerektiği yönünde yoğun mesajlarınız geliyor…

Sayın Hasan TAÇOY, makam şoförünüz hakkında çıkan haberlere yanıt vermek ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak en çok da sizin sorumluluklarınız arasında bulunuyor. Haksızdan değil haklıdan yana olacağınıza da inancımız tamdır…

Sayın Ali ÇAĞINER, turizmdeki başarılı girişimlerinizden sonra şimdi de süt ürünlerindeki yeni yatırımlarınızla gündeme gelmeye başladınız. Özellikle hellimin tadına bakanlar kesinlikle Lefkoşa’da bir satış mağazası açmanız gerektiği görüşünde buluşuyorlar, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…