Bir ülkenin namusu o ülkenin gümrük kapılarıdır. Çünkü devlete GİREN-ÇIKAN o kapılardan sirayet eder. Gümrük son 10 yılın en kötü günlerini yaşıyor. Öyle bir başıboşluk var ki adamını görürseniz ülkeye uçak bile sokarsınız eğer adamınız yoksa bir paket kibrit kutusunu bile ülkeye sokamazsınız. 
Geçen gün yazmıştık devletin en tepesi sancılı diye. Hal böyle olunca tepedeki durumu gören müdür ve memurlarda duruma hemen ayak uyduruyorlar. Geçtiğimiz gün emekliye ayrılan ve siyasette atılan eski GÜÇ-SEN Başkanı Memduh Çeto ile mecliste ayaküstü sohbet ettik. Çeto, uzun yıllar gümrüklerimizde çalıştıktan sonra emekliye ayrıldı ve TDP’de siyasete atıldı. Sendika başkanlığı görevini bir kenara bıraktı ve siyasette yapmaya karar verdi. Bu ülkede bu kararı alabilecek ender sendikacılarımızdandır.
Neyse biz konumuza geri dönelim, Çeto’ya “Gümrüklerde işlerin nasıl gittiğini sordum” o da bana “uzun yıllardır ilk kez bu kadar kötü yönetildiğini” anlattı. Aslında Çeto söylemede n öncede Gümrüklerde son zamanlarda yaşanan rezaletler kulağıma geliyordu.
Öyle ki daha 10 gün önce çok ünlü bir markayı ülkemize getiren bir bayinin getirdiği takım elbiselerin yarısı gümrükte kayboldu. Takım elbiseler ülkeye girdikten sonra uçup gitti. Ne gören var ne soran.
Bir başka iş adamı ise son bir yılda tam 150 Bin Türk Lirası “ek mesai “ ödemiş gümrüklerde. Memurlar sabah olması gereken saatte iş başı yapmayınca işler hep öğleden sonraya ve “ek mesaiye” kalıyormuş.
5 yıldır 10 yıldır trafikte gezen “gümrüksüz” arabalar cirit atıyor. Bunları kontrol edecek olan ekipler yanı kaçakçılık masası ekipleri bağlı oldukları şube yerine genel müdürlüğe bağlı. Mesela Girne Gümrük Dairesinde kaçakçılık masası var ama Girne Gümrük müdürü yerine Genel müdüre izahat veriyorlar. İşe geldiler mi gelmediler mi bir sorun var mı yok mu? İşe gelip gelmedikleri kısmı ile Lefkoşa’da bakanlıkta bulunan Genel müdür ilgileniyor.
Pazar sabahı bir arkadaşım aradı ve Girne Kaçakçılık Masası ekiplerinin Gümrük Dairesinin bağlı olduğu Maliye Bakanlığını ve Bakanı Sayın Ersin Tatar’ı tanımadıklarını söylediklerini anlattı. Üstelik Bakan tanımayan memurlar öğrencilerden rüşvet istediği iddiası polislik oldu.
Ersin Tatar’la olan yakınlığımızı bu ülkede bilmeyen yoktur herhalde. Ülkede ayak basmadık nokta bırakmayan, sıkılmadık el kalmayana kadar gezmeye devam edeceğini söyleyen bir kişiyi Girne Gümrük ekipleri tanımıyormuş! Vay be..
Sayın Tatar bence bugün ekibini de yanına alıp bir uzansın Girne Gümrük Dairesine. Kendini bir tanıtsın, giderken Gümrük Genel müdürünü de yanına alsın. Belki o da bu sayede Girne’ye gitmiş olur. Öyle ki Sayın Genel müdürümüz bir kez bile geniş kapsamlı toplantı yapmamış. Girne’ye 3 kez Lefkoşa’ya 7 kez Gazimağusa ile Güzelyurt’ta ise henüz teşerrüf etmemişler. Maliye Bakanı sabah 9 dediğinde koltuğunda otururken Gümrük genel müdürümüz 10 dan önce bakanlıkta gören sayısı “0”
Ha şimdi diyebilirsiniz; düzen kurulmuş her şey tıkır tıkır işliyor sana “GİREN-ÇIKAN” ne? Doğru söylüyorsunuz valla ama gene de “VİCDAN” derim bende.

Organ Nakli Yasası

Diyaliz ve Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyeleri, organ bağışı konusunda gösterdiği duyarlılık nedeniyle Skylap Direktörü Mehmet Kumser’i ziyaret etti.
Ziyarette bir konuşma yapan dernek başkanı Dr. Zerrin Akalın, Mehmet Kumser’in organ bağışı konusunda gösterdiği hassasiyeti takdir ettiklerini belirtti. Toplumun organ bağışı konusunda duyarlı olduğuna dikkat çeken Akalın, ancak dört yıldan beridir hazır olan ve Cumhuriyet Meclisi’nde bekleyen Organ Bağışı Yasa Tasarısı’nın halen bekletilmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi. Akalın, 24 saatte yasa çıkarıp yürürlüğe koyan meclisin sağlık ve hayat kurtarma açısından büyük öneme sahip bu yasayı geçirmemesini eleştirerek milletvekillerini göreve davet etti. Şu an 200’e yakın hastanın organ bağışı beklediğini anlatan Akalın, yasanın geçmesiyle 5 yılda bu insanların hayatlarının kurtulacağına inandığını söyledi. Akalın, “Bu hastalar, belki bir gün organ çıkar da bu hastalıktan kurutulurum ümidi ile yaşıyorlar” dedi. Skylap Direktörü Mehmet Kumser de, ülkede organ bağışı yapmak isteyen duyarlı birçok insan olduğunu belirterek, organ bağışı ile ilgili yasanın geçmesi durumunda ülkemiz insanının buna büyük ilgi göstereceğini söyledi.
Kumser, ülkemizde istenmediği halde birçok kazanın meydana geldiğini ve ölümlerin yaşandığını ifade ederek, “Bu ölümlerle birçok organ, insanlara hayat vereceği yerde toprağa gidiyor. Bir insan 7 kişiyi vereceği organlarla hayata döndürebilir. Ben her türlü katkı ile yanınızdayım” şeklinde konuştu.


Mehmet EZİÇ: Dün Galatasaraylı dostlarınıza yeni restaurantta özel bir ziyafet vermişsiniz. Mayıs ayının 2. Haftasına 1000 kişilik bir rezervasyon yazar mısınız?

Tolga ATAKAN: Dün keyfiniz yerindeydi, ee gülme sırası sizde. Keyfini çıkarın bu güzel günlerin. Her kışın sonu bahardır.

Tolga Ahmet RAŞİT: Ee çekeceğiz artık çekebildiğimiz kadar. Sende benim gibi yap durumdan zevk al.

Arif SONUÇ: Askerlik bitti şimdi ne yapacaksınız. Vakit geçmeden bir yerden başlamak lazım değil mi?

Hakan YILDIRIM: Dün öğlen Lefkoşa’da yeni açılan bir mekânda yemek yerken görülmüşsünüz. Hayırdır bu günlerde farklı mekânlarda görüyoruz sizi.

Veli Okan ŞAFAKLI: Ülkede ki ekonominin nasıl döndüğünü şimdi sanırsam daha iyi anladınız. Bozulmasa bile bozuyorlar cihazları.

Aybars KARAATMACA: Dün bir Fenerbahçeli olarak Galatasaraylı Cumhurbaşkanına ziyarete gittiniz. Başkan Eroğlu maçtan nasıl keyif aldığını anlattı mı size?

Özdal KEREM: Yeni mekânın açılışı için 21 Aralık tarihini bilerek mi seçtiniz yoksa öyle mi denk geldi.

Ercan İBRAHİMOĞLU: Geçen Pazar gününden bu yana kayıplardasın. Bütün yükü Tahsin Beyle bize bıraktın. Çık birazda sen dolaş.

Ziya GÜVENİR: Dün nihayet aylar sonra sizin izinize rastlayabildik. Bir ara görüşmekte fayda var.

Salih AŞGAR: Öğrencilerden zorla rüşvet istediğiniz yönde iddialar var. Bu konuda bir açıklama yapacak mısınız? Ha birde kanaryalar ötüyor mu?

Mustafa DARBAZ: Deve kuşu yumurtasından omlet yapıp yiyormuşsunuz. Bir gün gelelimde bize de deve kuşundan melemen yapın.

Oğuz KÖSE: Hafta sonu Karpaz’ı gezmişiniz. Özellikle Ziyamet’te topladığınız kalabalık birilerini fena halde korkutmuş.

Ufuk GÖÇER: Yeni yıl yemeği için bu yıl nereyi kapatıyorsunuz. Bize hala yemek daveti gelmedi sizden.

Ayten DENİZ: Yılbaşı promosyonları yüzünden bu günlerde işyerinde sabahladığınız söyleniyor.

Atınç KESKİN: Sesin soluğun çıkmaz oldu. Cumartesi sabahları Gönyeli’de ciğercide buluşacaktık ne oldu?

İrfan Tansel DEMİR: Hamsi günü için sizde bir hazırlık yapıyor musunuz? Mesela hamsiden sonra açılı çiğ köfte gibi.

Dr. Zerrin AKALIN: Organ bağışı noktasında dikkatleri çekmeyi başardınız. Yasa çok yakında meclise sevk ediliyormuş.

Yakup KILGÖZ: Gazimağusa’dan Lefkoşa’ya transfer olacağınız yönde son günlerde bir takım iddialar var.

Ceyhun ÜMİTER: MTG’de işleri yola koyamamaktan şikayetçiymişsiniz. Daha durun hele ligin ilk yarısı hele bir bitsin de transfer dönemi başlasın o zaman sen gör sıkıntıları.

GÜNÜN TWİTTİ
@Neslosh
Kermia dan gelirken besparmaklarin uzerinde muthis simsek cakiyordu. Manzara cok iyi idi ama yagmur varmi bilmem...

GÜNÜN SÖZÜ

“Rum tarafının gayrı yasal ve tek taraflı AB üyeliği gerçekleşmiş, Kıbrıs Türk tarafı üzerindeki haksız kısıtlama ve izolasyonların kaldırılması yönündeki adımlar güney Kıbrıs Rum Yönetimi engeline takılarak, sonuç vermemiştir. Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin canlandırılması yönündeki çabalar ise, ancak dört yıl aradan sonra, Kıbrıs Türk tarafının ısrarlı girişimleri sonucunda amacına ulaşmıştır.”
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün,

BİZİM TEMEL

21 Aralık Şirince programı
10.00 Kahvaltı
12.00 Orman yürüyüşü
14.00 Piknik alanında öğlen yemeği
17.00 Şarapla günbatımı
18.30 Mehdi (İsa Mesih) ile buluşma
19.00 Son akşam yemeği
20.00 Düşen göktaşları izlencesi
21.30 İsrafil'den sur dinletisi
23.00 Keşke herkes burada olsaydı konuşmaları
00.00 Kıyamet ve kapanış
00.01 Mahşerde buluşma
00.02 Ulan hani Şirince'ye bir şey olmayacaktı tartışması
00.03 Sözlü için hazırlanma
04.00 Sözlülerin bitimi
05.00 Sırat Köprüsü turu
06.00 Cennet ve cehennem