Kimi kendi arıyor...

Kimisi bir aracı koyuyor!

Ama son cümle hep şu;

Aman adım sakın yayınlanmasın...

Yüreğimiz dağlanıyor o zaman!

Hak da vermiyoruz değil...

Çünkü verdikleri mücadele ekmek mücadelesi!

Aylık taksitlerini ödeyebilme ve evlerinin rızklarını sağlama mücadelesi bu...

Bir de çocuklarının cebine biraz harçlık verebilirlerse başka istedikleri de yok zaten!

Ama birçoğu umutsuz...

Önlerini bile göremiyorlar!

Tek umutları şikayetlerinin basında yayınlanması...

Hükümet edenlerin dikkatlerini çekebilme!

Çok umutları yok ama...

Yine de umut dünyası bu!

...

Salgında birçok fırsatçı türedi ya...

Artarak devam ediyor!

Bir kısmını çok ayrı yere koyuyoruz ama...

Bir kısmında ne insaf var ne de vicdan!

İşleri güçleri dönemi fırsat bilip yanlarında çalıştırdıkları insanların maaşlarını kırpmak...

Açlığa sefalete terk etmek onları!

Gözdağı vererek ceplerindeki parayı korumak için akıl almaz önerilerde bulunuyorlar...

Özel sektör çalışanı çok değil sadece 11 bin TL maaş alıyor çalıştığı yerden!

Haftada 45 saat çalışarak, patronun iki dudağı arasında kaderi...

Teklif edilene bakar mısınız?

Bir süre 10 bin TL maaş alacaksın kabul etmezsen seninle çalışma şansımız yok...

Zihniyet belli!

Biri gider diğeri gelir mentalitesi var birçoğunda...

Daha az maaş ödemek daha az yatırım yapmak yıllardan beridir yanlarında çalıştırdıklarına tam bir ihanet tuzağı bu!

Ya kabul edersin...

Ya da kapının önüne konulursun!

...

Birçoğunun çaresi yok...

Kapının önüne konulunca başka bir iş bulacağı neredeyse imkansız!

Üç kuruş olsun kazanayım diyor ama şikayet etmeden de rahat etmiyor...

Yeter ki dertlerinin birileri tarafından duyulması!

Küçük bir ihtimal olsa da umutlu bir bekleyiş...

Fırsatçı patronlar o kadar çok ki!

Devletten bin 500 almış diye maaş kesintisi yapan da var içlerinde...

Hem tam gün çalıştırıyor hem de maaşından kesiyor!

Buna itiraz etme şansın bile yok patronun karşısında...

Biraz sesini çıkarsan hemen dişlerini gösteriyorlar çünkü!

Tam bir emek düşmanlığı...

Sömürdükçe sömürüyorlar!

Sineğin yağından bile kar edecekler...

Vicdanları nasıl rahat edecekse artık!

Ya da vicdanları olsa bu durumlar yaşanır mıydı diye de düşünmek gerek...

...

Salgın dönemi de hem eksiklerimizi gösterdi bize...

Hem de büyük bir fırsatçılar ordusu olduğunu!

Dönem alın terine saldırı devri sanki...

Sağlığın bozulunca kadar çalış!

Ama iş hakkını aramaya geldi ki hiç tereddütsüz kapının önünü göster...

İşte sırf bunun için bile sosyal devlet önemli!

Devlet çalışanları tamam bizim çalışanlarımız ama...

Özelde çalışanlar da uzaydan gelmediler buraya!

Asgari ücret ya da biraz yukarısında bir maaş...

Üç kuruş emeklilik maaşı!

Haklarını hukuklarını arayacak sendikaları da yok...

Ya yarım maaş ya da kapının önü!

Adalet anlayışınız kurusun sizin...

Sevgili okurlar…

Özel sektör çalışanı yıllardan beridir hep devlet çalışanlarının gerisinden geliyordu ama.

Bu kez uçurum öyle bir açıldı ki, bundan böyle kapanması imkansız hale gelmiştir!

Bunun adına artık dar gelirli kesim bile denilemez…

Ay sonu asgari ücret 15 Bin TL olsa da yapılan bu artış çok önceden erimiş bitmiş ve borçlar, kredi kartları patlamıştır!

Eğer ciddi bir önlem alınmazsa, ki bundan hiç umudumuz yoktur bundan sonra sosyal patlamalar ardı ardına birbirini takip edecektir…

MESAJ KUTUSU

Sayın Enver KAYA, Voleybol Federasyonu Başkanı olarak sporcularınız plaj voleybolu antremanlarının Lefkoşa’da değil Mağusa’da ki sahillerde yapılması gerektiği yönünde mesajlar gönderiyorlar. Aksi devam ederse onlar için işkencenin de devam edeceği buna da anlam veremediklerini ifade ediyorlar, haberiniz olsun istedik…

Sayın Kaan KANER, işletmeniz çalışanlarından birisinin yasa dışı bazı olaylara karışmasında polisle iş birliği yaparak kendisini tutuklatmanız iş çevrelerinde memnuniyetle karşılandı. Umarız diğer patronlar da böyle durumlarda sahip çıkmayı değil de eline kelepçe takılmasını tercih ederler…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Ercan açılışına katılmanız nedeniyle parti içi ve dışı eleştiriler devam ederken bakalım çok yakında Büyükelçi ile görmenizden sonra ne yapacaklar doğrusu çok merak etmeye başladık. Hadi düşmanlar çatlasın da bazı dostlar niye bu kadar rahatsız oldular işte onu anlamak çok zor değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, yılan hikayesi nihayet mutlu sonla biterken Ercan açıldıktan hemen sonra yolculardan ilk şikayetler gelmeye başladı. Öncelikle soğutmanın yetersiz olduğunu temizlik konusunda da bazı zafiyetler yaşandığı söyleniyor, sorunlara müdahale etmeniz bekleniyor…

Sayın Hüseyin AMCAOĞLU, Perşembe günleri mesaisini tam gün Alayköy’e ayırınca bu günler bölge halkı sizi dört gözle bekler hale gelmiş. Bu arada çevre yolu köprüsü bir iş adamı tarafından engellenmeye çalışılıyormuş, isim vererek deşifre ederseniz çok iyi bir amme hizmeti yapmış olursunuz…

Sayın Durali GÜÇLÜSOY, çok uzun bir başarılı bürokratlık döneminden sonra şimdi sıranın aktif siyasete, dolayısıyla meclis koltuğu sahibi olmanıza geldiği konuşulmaya başlandı. Demek ki artık iyi bir ekip kurarak çalışmalara şimdiden başlamanın da zamanı geldi değil mi? Hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, son günlerde yaban mersini arayışına girdiğiniz konuşulmaya başladı, hayli di merak konusu olmuş diyorlar. Vatandaş yaban mersininin ne işe yaradığını araştırmaya başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Hasan CANER, bölgede restoran sektöründe birinciliği kimseye kaptırmazken şimdi de butik otel yapmak için girişimlere başladığınızı duyduk. Oda sayısını da mümkün olduğu kadar yüksek tutmaya bakın zira beş yıldızlı otellerde konaklamak artık kesinlikle mümkün değil, hayırlı işler dileriz…

Sayın Ecevit AKTAŞ, sizin fırın kebabı klasiği artık Alayköy dışına da taşmaya başladı diye duyduk. Başkalarının da yararlanabilmesi için küçük de olsa bir salon açmaya ne dersiniz? Bizim Karasalih garsonluk ve bulaşık işlerini gönüllü olarak yapar ve kuruş para da istemez, düşünün deriz…

Sayın Coşkun ULUSOY, Lefke spor camiasının yeni sezonda sizden beklentisinin bir hayli fazla olduğu ve sabırsızlıkla maçların başlama tarihini iple çektiklerini biliyor muydunuz? Sorumluluğunuz bundan dolayı bir hayli fazla…