Tüm dünyanın vazgeçilmezi ‘su’ Kıbrıs’ta krize neden oldu.
Uzun süreden beri Asrın Projesi’nin gerçekleşmesini bekleyen biz, suyun adamıza gelmesi ile hüsrana uğratıldık. Neden mi? Elbette ki birçok neden var. Birinci nedenlerden birisi de TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adamıza gelerek suyun açılış törenini gerçekleştirdiği gün. İşte ne olduysa o gün oldu.
Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de yaptığı açılışların bir eş örneğini Kıbrıs’ta gerçekleştirdi. Kavurucu sıcaklarda yapılan açılış töreninde birçok pürüz yaşandı. CTP Milletvekili dönemin Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu’nun Erdoğan’a Cumhurbaşkanımız demesi üzerine tepkiler yağdı. Daha sonra ise CTP Genel Başkanı Talat’ın açılış hakkında yaptığı bir konuşmada ‘’Erdoğan’nın seçim mitingi havasında bir açılış oldu’’ demesi üzerine büyük bir tepki yaratıldı. O günlerde Talat’ın TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan görüşme talep etmesi, görüşmenin geri çevrilerek kibarca reddedilmesi de buna bağlandı. Suyun yönetimi ile ilgili Tayyip Erdoğan’ın isteklerini Talat kabul etmediği için ipler gerildi. Erdoğan Talat’a görüşme şansı bile vermedi.
Sonra aniden hükümetin önemli bakanlıkları değişime uğradı ve aniden kabinedeki 3 CTP’li bakan değişti. Bu ani ve seri değişimin nedeni ne idi? Su konusunda özellikle su konusunda söz hakkı kimin olacağı ya da kimler tarafından yönetileceği, işletileceği hepsi bir birine bağlı olan bu konuların sonucunda ülkede ciddi bir değişim gerçekleşti. Böylelikle su hep gündemde kalan ve bugün Belediyelerimizi bir birine düşüren en önemli konu oldu.
Bu süreçte suyun yönetimi, işletmesi, idaresi konusu gündeme geldi. Belediyelerimizin kurduğu BESKİ’nin suyun işletmesine talip olduğu açıklandı. Olay işte orada daha da büyüdü. Halbuki ‘’suyu veren düdüğü çalar’’ hesabı suyun yönetimi ile ilgili karar alınmak üzereydi ki BESKİ ortada sorun gibi durmaya başladı. Suyun yönetimine de işletmesine de talip olanlar olduğu ileri sürüldü. Henüz aylar geçmesine rağmen suyun akıbeti belli değil. Su hiçbir yere hizmet etmediği gibi ne olacağı meçhul bir şekilde yönetilip işletilmeyi bekliyor.
Ne üzücüdür ki bugün BESKİ üçe bölündü. Suyun yönetimini veya işletmesini almadan üçe bölünen fikirler malesef ki BESKİ’nin ömrünü kısaltmaktan başka bir durum değildir. BESKİ ofis açma, müdür atama, sekreter alma gibi girişimlerin yanında fatura makbuz işine de girecek ve doğal bir işletme olarak faaliyetlerini sürdürecekken bir anda bazı belediyelerden büyük tepki aldı. Yani BESKİ varlığını sürdürmekte artık zorlanmaktadır. Neden mi ? su yüzünden. Halbuki BESKİ’nin tek faaliyeti su olmayacaktır. Beski ilerde güneş enerjisi, aydınlatma, kanalizasyon ve buna benzer ortak yatırımlarda da söz sahibi olabilir. Yani BESKİ sadece ‘’su’’ ile hayat bulmayacaktır. BESKİ’nin sanırım öncelikle kendini ifade edebilmesi gerekir sonra ne için mücadele edileceği daha net ortaya çıkacaktır.