Çevre Dairesi Müdürü sevgili Abdullah Aktolgalı öyle bir açıklama yaptı ki evlere şenlik cinsinden…

25 Kuruş olan market poşetleri 1 TL yapıldı ya!

Tabi ki onu da hangi yasa ve tüzüğe göre yaptılar bilemiyoruz…

Müjde veriyor Aktolgalı;

Yılsonuna kadar 2-3 kat daha artış yapılacakmış…

Belli ki 5 TL civarı olacak.

Maksat naylon poşet kullanımını azaltmakmış, falan filan!

Zamlayın da korkmayın…

Evin tüm market alışverişlerini ben yaparım!

Poşetin paralı olduğu ilk günler tamamdı ama sonra vatandaş bıktı usandı yine naylon poşete döndü,,,

Yani poşet kullanımı azalmadı!

Azaldıysa da parasından değil aşırı pahalılıktan azaldı…

Eskiden poşetle domates, hıyar alan millet şimdi sayıyla alıyor!

Bu gün gibi ortadadır…

Müdür arkadaş göz dağı da veriyor…

Müşteriye ücretsiz poşet verenleri bize şikayet edin diyor!

Yani gammazlayın demektir bu…

Vay sen misin vatandaştan ücret almadan poşet veren!

Ceza filan yazacaklar büyük ihtimal…

Saçmalıktan başka bir şey değil!

Hadi ihbar edeyim;

Benim market poşet parası almıyor benden…

Çünkü dedim ki kendine;

Paralı poşet verirsen bir kez daha içeri girmem…

Adam hele de böyle bir devirde müşteri kaybetmek ister mi?

Artık yeni aldığı kasiyerlere de tembihliyor…

Bu arkadaşı kızdırmayın diye!

Bu arada şu anda poşeti paralı veren de var para almadan veren de…

Burada konu tabi ki para meselesi filan değil…

Devlet eliyle vatandaş salak yerine konulmaktadır!

İnsanlar yine devlet eliyle marketlere hem poşet parası veriyor hem de o marketin bedava reklamını yapıyor…

Yok böyle bir şey!

Devletsen adil olacaksın…

Önce marketlerin kulağını çekeceksin!

Poşetlerin önündeki market isimlerinin konulmasını yasaklayacaksın…

Bunun için de denetleyeceksin!

Ben ya da bizi;

Beleşe market reklamı yapmaya mecbur etmeyeceksin…

Zaten marketler fahiş fiyatlarla canımıza okuyor!

Bir de onların reklamın yapmak da neyin nesi…

Bu arada…

Zaman zaman soruyoruz;

Salgın döneminden beri market poşetlerini paralı alıyoruz…

Bu paralar nereye harcanıyor?

Şimdiye kadar ne kadar toplandı?

Bunun da kalem kalem hesabını vermek gibi bir zorunluluğunuz var…

Sahi marketlerin ne kadar poşet bastığını ne kadarını müşteriye verdiğini nereden buluyorsunuz?

Reklamlı poşete hayır…

Var mı ötesi!

ANKARA KULİSLERİ…

Ekrem İmamoğlu köşeye sıkıştı! ,,

CHP'de seçim hezimetinin ardından kurultay tartışmaları sürerken, Genel Başkan adayı olacağı sinyali veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun köseye sıkıştığı belirtiliyor. Genel Başkan Kemal kılıçdaroğlu ise, "Örgüt istedi devam ediyorum" diyeceği yolun taşlarını döşüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda adaylık için “Parti karar verir” demesi kulisleri hareketlendirdi. CHP’de, Kılıçdaroğlu’nun “Örgüt istedi” diyerek genel başkanlığı sürdüreceği yorumu yapılırken; İBB Başkanı İmamoğlu’nun da “siyasi yasak ve belediyeyi kaybetme arasında sıkıştığı” ifade ediliyor.

Sözcü TV’de seçimden sonra ilk kez konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden aday olup olmayacağı sorusuna “‘Ben adayım’ demem. MYK’yi, Meclis grubumuzu topladık. Burada değişimler yaptık. Ama ‘Vay efendim, bu değişim yetersiz’. Elbette yetersiz. Kurultaya gideceğiz. Çünkü sonuç beni tatmin etmiyor. Bu sonuç, ‘Kazanamadık’ sonucudur. Partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına, kimin seçilip seçilmeyeceğine karar verecektir” demişti.

'İBB, AK Parti'ye geçer' sopası...

CHP içinde Kılıçdaroğlu’nun son yaptığı açıklamalar sonrası “Örgüt beni istedi” diyerek genel başkanlığa devam edeceğine yönelik yorum tekrarlanıyor. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmek için de aynı yayında, "İmamoğlu, kurultayda aday olabilir ama büyükşehir belediyesini başka bir partiye neden verelim?" diye sordu.

Ekrem İmamoğlu'nu iki etken sıkıştırıyor...

Partideki il başkanları ve eski milletvekilleri de “İmamoğlu açıktan bir çıkış yapmadığı için tartışılamıyor" değerlendirilmesi yapılıyor. Parti içinde İmamoğlu'ndan bir hareket bekleyen isimler, "İmamoğlu, bir yandan da siyasi yasak ve belediyeyi kaybetme arasında sıkışmış durumda. Bu noktada delegenin vereceği karara bakılacak. Ama karar, zor bir karar. Bir değişim beklentisi var bir de yasal engeller var. CHP delegesi de karar verirken bunların hepsini düşünecek kadar bilinçlidir” yorumunu yapıyor.

Polimetre’nin, 28. Dönem Milletvekili Seçim Sonuçlarına göre, 11 Büyükşehir Belediyesinde İttifaklı ve İttifaksız Senaryolara ilişkin çalışmasında, CHP İttifak yapmasa bile İzmir, Mersin, Muğla Ve Antalya Belediye Başkanlıklarını kazanıyor; İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Muğla, Hatay ve Balıkesir için ise ittifak kaçınılmaz görünüyor.

,

Polimetre’nin yaptığı son çalışma muhalefet partilerinin tek başına girmeleri halinde iktidar partisinin kazançlı çıkacağını gösteriyor.


Muhalif.com’dan Hülya Özmen’e konuşan Polimetre Analiz kurucusu Mehmet Günal Ölçer, “Beklentimiz, milletvekili seçiminde yapılan hatanın yerel seçimlerde tekrarlanmaması ve iktidar bloğuna karşı en geniş muhalefet İttifakının oluşturulmasıdır. Bu durumda analizi yapılan 11 büyükşehirden sadece Bursa ve Kocaeli'ni iktidar bloğu kazanırken, 9 büyükşehir muhalefet bloğu tarafından kazanılır” dedi.

MESAJ KUTUSU

Sayın Olgun AMCAOĞLU, ne zaman tüp gaz eksikliği yok dediniz ardından hemen ortalıklarda tüp gaz sıkıntısı yaşanmaya başladı. Eğer varsa bu konuda bir yetkiniz işletmelerin depolarına ekipler gönderip nerede saklıyorlar anında öğrenebilirsiniz. 50 TL zam gelince hepsi ortaya çıkacak…

Sayın Ali BAŞMAN, seçim kampanyanızda bir takım eksikliklerin göze çarptığı tanıtımların yeterli olmadığı konuşulmaya başlandı. Önünüzde sadece iki hafta kaldı özellikle reklamcılarınızın kulağını çekerseniz sizin yararınıza olacaktır görüşü hakim, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, genel başkanı olduğunuz partinizde kasa boş olunca bankaya borçlanacağınız seçim kampanyasını hızlandıracağınızı söylüyorlar bize sanki de biraz geç kaldı gibi gözüküyor. 25 vekile ulaşmak için daha gayretli ve kesenin ağzını açmanız şart oldu sanki değil mi?

Sayın Buran ATAKAN, milletvekilliği ara seçimlerinde çok da fazla sahaya inmemeniz hatta partinin örgütlerine çok gözükmemeniz konusunda konuşmalar yapılmaya başlandı. Hayırdır yine kimin neden nasırına bastınız da bu kadar tepki toplamaya başladınız?

Sayın Serhan AKTUNÇ, hükümet ortaklarına mensup bazı seçmenlerinin oylarını size yönlendireceğini söylemeye başladıklarını biliyor muydunuz? Özellikle bazı örgüt başkanları kendi adaylarını beğenmeyince bu yönde kulisler yapmaya başladılar, umarız bunu iyi değerlendirirsiniz!

Sayın Hüseyin TÜFEKÇİ, külliye inşaatı hızla ilerlerken Girne hastanesi inşaatının durma noktasına gelmesi kamuoyunda eleştiri konusu olmaya devam ediyor. Bu arada ortağınızla da bir takım sıkıntılar yaşandığı yönünde iddialar gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Hasan TAÇOY, her zaman olduğu gibi asgari ücreti klasik bir şekilde aynı yöntem ile belirleme aslında çalışanlar arasında haksızlıktan öte çok bir şeye yaramıyor. Bu konuda güzel bir çalışma ile sektörlere göre düzenlemek haksızlığı da kesinlikle ortadan kaldıracaktır…

Sayın Mert TAŞKIN, ara seçimler için çok iyi bir adaysınız ancak bu kadar sessiz kalarak da çok bir yol kat edemezsiniz. Oysa özellikle sağlık konularında kendinizi fark ettirecek proje ve açıklamalar yapmak için yeni bekliyorsunuz ki?

Sayın Ecevit AKTAŞ, bahçenizdeki fırını beğenmeyip yerine yenisini yaptığınız konuşuluyor. Bu arada ilk deneme için de yakın dostlarınız tarih ve saati belirlemeniz konusunda merakla bekleyeceklerini söylemeye başladılar…

Sayın Biray DELİCEIRMAK, heyecanla beklenen Barkın nihayet dünyaya merhaba diyerek ikinci sevinç kaynağınız olmuş, minik yavruya yaşamında sağlık ve mutluluklar dileriz. Artık Reis’in de dediği gibi üçüncüsü için çalışmalara başlamaya ne dersiniz? Kız çocuğu babası olmak hayat görüşünüzü kesinlikle değiştirecektir…

Sayın Serdal KURT, Reis marketleri de bünyenize katarak marketler zincirini büyütmeniz Bestmar için büyük bir karizma haline geldi. Çok yakında yeni sürprizler yapacağınız konuşuluyor, hayırlı işler, bol kazançlar temenni ederiz…