Dün sabah klasik Pazartesi tıraşındayız...
Namı değer Berber Mahmut, başladı sanatını göstermeye!
Bizde çok saç olmadığı için aslında şanslı...
Ama şimdi bir kirli sakal modası çıkardı başıma saç kesmekten daha uzun sürüyor!
Madem ki kendi böyle istedi sürünsün diye içimden geçiriyorum...
Onun mekana gittiniz mi hiç şansınız yok!
O ne isterse yapmakta hürdür...
Bu arada çenesi de sağlam kuvvetli!
Sanki de bize sordu 4 çocuk yapmayı, hayat pahalığı, arkası kesilmeyen zamlar, şikayet üstüne şikayet...
Şikayetler böyle yoğun olunca da hiç istisnasız ardından zam gelir!
Utanır sıkınır ama sonunda söyler...
Devlet yılsonu yüzde 48 çalışana zam yapacak ya, hadi bakalım artın tutun kendisini!
Tam 20 yıl oldu kendisini tanıyalı...
Yıllarca başkalarının yanında çalıştı şimdi kendisinin patronu!
...
Tıraş ve sohbet ederken okuldan kendisine bir mesaj...
Sayın veli Pazartesi ve Salı günleri eğer çocuğunuz öğle arasında okuldan çıkarsa sorumluluk kabul etmeyiz!
Okul yönetimi de haklı...
Tutturdular bir sözde tam gün eğitim tam bir sorunlar yumağı!
Hiçbir alt yapı hazırlanmadan sırf birileri istediği diye tam gün yapacağız...
Ceremeyi de çocuklar ve veliler çekecek!
Berber Mahmut getir-götür olmasın diye çocuklara harçlık veriyormuş, okulda yesin diye...
Ama minicik çocuğunun gözlemi;
Parası olan, yanında yemek götüren var da...
Olmayan da çok var!
Yemek yiyenler bir yanda yemeyenler diğer yanda...
Çocuk durumu babasına söyleyince, harçlığı arttırmış!
Bir değil iki hamburger alıp olmayanla paylaşsın diye...
Anlayacağınız içler acısı bir durumdur bu!
Altta kalanın canı çıksın...
...
Maığusa’dan yakışıklı jön kardeşimiz Mücahit Kaya dün paylaştı...
Yaşanan içler acısı duruma tercüman oldu, diyor ki Mücahit;
“Bu yazacaklarımı paylaşmaktan utanç duyuyor olsam da sosyal medya üzerinden paylaşılanları gördüğümde, biraz da cesaret buldum.
Saat 13:00 civarı Gazimağusa da bulunan eski sanayiden almam gereken bir şeyler için Çanakkale Ortaokulunun orada bulunuyordum.
Gördüklerimden Devletim adına utanç duydum.
Okulun sanayinin içerisinde olmasını geçtim, araç trafiğinin olduğu, çöp kutularının arasına oturmuş, ellerinde birer dilim ekmek karınlarını doyurmaya çalışan çocuklar gördüm, arkadaşından borç isteyen yemek yemediğini söyleyen çocuğu duydum, kimi kendini alacak velisini, kimi elinde çantası ile kaldırım üzerinde çaresizce oturan çocukları gördüm.
Adı eğitim kurumu olan ama Milli Eğitimden Milli yüzsüzlüğe çevrilmiş bir kurumun içerisinde çocuklarımız rezil oluyor...
Bir nesil heba olup gidiyor. Bunun sebebi olanlar ise utanmadan düzeltmek için tek bir çaba göstermeden koltuklarda o kadar çocuğun vebali ile oturmaya devam ediyor.
Bu utanç tablosunu bu çocuklara layık görenler yaşattıklarını yaşamadan bu dünyadan ayrılmazlar inşallah...”
...
Pek muhterem devlet erkanı;
Okullarda tam gün eğitim konusunu öyle ya da böyle halledemedik!
Çünkü hiçbir alt yapısı olmayan bir projenin yaşama şansı yoktur, bizde de aynen oldu...
Biliyor musunuz ki hemen tüm veliler Pazartesi ve Salı gününden artık nefret ettiklerini söylemeye başladılar!
Kimi getir-götürden, kimi yemek sorunundan, kimi de çocuklar arasındaki eşitsizliğin artık sırıtmaya başladığından...
Eğitim gibi çok önemli hassas bir konuda fazla inat etmeye filan da gerek yok!
Öfke dolu insanları göremiyorsanız da koltuklardan kalkıp biraz gezin, yaşanan dramı kendi gözlerinizle görün...
Demek ki neymiş, tamgün eğitim çocuk oyuncağı değilmiş!
Bakan Çavuşoğlu dünkü meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada tam güne devam dedi...
Bu inat hem kendisini hem de hükümeti iyi yerlere götürmeyecek!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Ünal ÜSTEL, eğitim gibi hassas bir konu kesinlikle tek bir bakanlığın uhdesine bırakılamaz. Sözde tam gün eğitim kararı şu an itibarıyla fiyaskoyla tamamlanmış olup çok da gecikilmeden bu konuda geri adım atma kararı sizin sorumluluğunuzdadır. Umarız öfkeli velilerin şikayetleri sizin de kulağınıza geliyordur...
...
Sayın Hasan BÜYÜKOĞLU, tamirdeki araçlara alınan benzin konusunda bize anlattıklarınızdan biz bir nebze tatmin olduk da asıl bunu muhalif partilere ve sivil toplum örgütlerine net bir şekilde anlatmak gerek. Umarız başkan bu konuda ayrıntılı bir açıklama yapma zahmetinde bulunur...
...
Sayın Hamit BAKIRCI, belediye başkanı olduğunuz bölgedeki toprak satışı konusunda yaptığınız uyarıları hükümet edenlere de aktardınız mı? Yoksa birileri bu konuda sessiz kalmanız için gerekli uyarıları çok önceden mi yapmıştı?
...
Sayın Ali Savaş ALTAN, sizin de beklediğiniz ve söylediğiniz gibi söz konusu tanık ülkeden kaçınca nihayet güzel karar geldi. İyi de bundan sonra sizin geride kalan 7 yılınızın hesabını kim verecek asıl sorun da buradadır. Hadi bakalım gelmiş geçmiş olsun, yakınlarınız derecesiz mutlu oldu...
...
Sayın Kudret ÖZERSAY, Kıb-Tek’teki istihdamların yargıya taşınması konusunda eminiz ki siyasilerin de büyük desteğine ihtiyaç var. Konuyu gündeme getirmeniz iyiydi ama bunun takibini de kapmak artık size ve ekibinize kaldı, hadi bakalım gazanız mübarek olsun...
...
Sayın Atilla KARACA, devlet erkanının tüm ilgisizliğine, verdikleri sözü tutmamalarına rağmen sivil savunmanın hayat kurtaran girişimleri kamuoyunda taktir ve memnuniyetle izleniyor. Sizi ve ve saate bakmadan çalışan tüm ekibinizi kutlar başarılarınızın devamını dileriz...
...
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, sigara bağımlıları devlet hastanesinde bağımlıkla mücadele konusunda girişim başlatmanızı isteyen mesajlar göndermeye başladılar. Madem ki bu kadar hevesli var iyi bir amme hizmeti yapmak için kolları sıvamakta yarar görüyoruz...
...
Sayın Fikri ATAOĞLU, eski dostunuz ve yol arkadaşınız Serdar Denktaş yaptığı bir açıklamada hem sizin yönetiminizden hem de partiden memnun olmadığını ima eden önemli bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın kelime aralarını tespit etmek gerek zira parti içi muhalefet dirsek temasını artırdı...
...
Sayın Berber MAHMUT, okullardaki tam gün nedeniyle çocuğunuzun diğer arkadaşları ile yemeği paylaşması için harçlığını artırmanız her babayiğidin harcı değildir. Bu nedenle bu hizmete devam edin hatta tıraş ücretlerine de istediğiniz kadar zam yapın, sizden razıyız...
...
Sayın İsmail ARTER, yakın dostlarınız bizi artık karabatağa benzetmeye başladılar. Bir ara görünüp uzun bir süre kayıplara karışmanız nedeniyle meraklı sorular gelmeye başladı, ara sıra ses vermekte yarar görüyoruz...
...