İstikrar da istikrar…

Son iki günün modası haline geldi!

İstikrar gelince her şey düzelecek, bunu demeye getiriyorlar…

Oysa çarşı ve pazarda da aylardan beridir istikrar var!

Fiyatlar her geçen gün istikrarlı bir şekilde yükseliyor…

Kim demiş bu ülkede istikrar yok diye!

Trafik kazaları, soygunlar, uyuşturucu vakaları, olumsuz olan ne varsa istikrarlı bir şekilde hem de artarak devam ediyor…

Turizm ülkesiyiz ama suç cenneti olmaya adayız!

Kapılar gelen geçen hanına döndü…

Adam 13 sene önce gelmiş, ikamet izinsiz oturuyor ülkede, bir suça karışınca yakalanıyor!

Kapı mı elek mi belli değil…

İstikrar böyle bir şey olsa gerek!

Bize son haftalarda gelen şikayetlerin başında ev sahibi-kiracı kavgaları geliyor…

Dün sabah ofisin kapısında 4 kişilik bir aile bizi bekliyordu!

Ellerinde iki beyaz kağıt ile…

Meğerse biri kira sözleşmesi diğeri de evi boşaltma bildirimiymiş!

Sözleşmede 200 Sterlin aylık yazıyor…

Bizim parayla 6 bin 800 TL yapıyor!

2 Senelik sözleşme bitmiş ev sahibi kapıya dayanmış…

Yeni kira bedeli olarak 350 Sterlin istemiş!

Yani bizim parayla 11 bin 900 Türk Lirası…

Ev sahibi haykırıyor, ben bu parayı kesinlikle ödeyemem diye!

Bir hanım iki de çocuk asgari ücretle zaten kıt kanaat geçiniyor…

Uçuşta olan fiyatlar ortada!

Kim olsa 16 Bin TL maaşla bu kirayı asla ödeyemez…

Adam bana sordu şimdi ne yapacağız diye…

Ona da ismimizi, bizi takip eden bir okuyucumuz vermiş!

Bu konularda çok şikayetler alıyoruz ama ne yazık ki vatandaşa bir kaçı dışında çok fazla yardımcı olamıyoruz…

Bu da önün gibi bir örnek!

Oturun hele bir kahve içelim dedik, çekine çekine girdiler odaya…

Yıllar önce gelmişler ülkeye vatandaş da olmuşlar kıt kanaat geçinip bu günlere gelmişler bir şekilde!

Ama bundan sonrası geçinmek ne mümkün…

Ülkede daha yeni asgari ücret bile belirlenmeden, geçen ayın parası çoktan yandı bitti kül oldu!

Bu ülkede artık zengini de fakiri de önünü göremiyor, bu en kötüsü işte…

Adam ikide bir şimdi biz ne yapacağız diye soruyor…

Her sorusu bir mermi gibi yüreğimize saplanıyor!

Zira ateş düştüğü yeri yakar ama sonuçta biz de insanız işte…

Kira sözleşmesini biz de dikkatlice okuduk!

Ev sahibinin imza ve adını da gördük…

Arayalım mı diye sorduk!

Arasan ne olacak ki diye cevap aldık…

Telefonunu alıp aradık!

Ev sahibi de yıllar önce ülkeye gelen sonradan vatandaş olan birisi…

Ne tesadüf kiracısı ile aynı memleketten birisi çıktı!

Adamın bana sorduğunu biz de ev sahibine sorduk;

Bu insanlar şimdi ne yapacak, nerede oturacak, ne yiyip içecek diye…

4 Kelimelik cevap aldık;

O benim sorunum değil, diye…

Oysa gerçekten umutlanmıştık!

Ne yazık ki elimizden hiçbir şey gelmemişti…

Düşünsenize bir kere…

Asgari ücret şu anda 11 bin 800 Türk Lirası!

Hadi yeni ücret olsun 15 bin lira…

Ama yeni ev kirası 11 bin 900 TL olunca geriye kalır 3 bin 100 Türk Lirası!

Bu para eğer günde 100 TL harcansa anca yeter…

Elektrik, su, eğitim masrafları, temel gıda ürünlerini koyun geçinmenin mümkünatı yok!

Diyeceğimiz şudur;

Bu ülkede yaşayan kiracılar sahipsiz bırakılmıştır…

Çünkü artık ev sahipleri zıvanadan çıkmış ve çıldırmıştır!

Hem de ne çıldırma…

Çok da istikrarlı bir şekilde!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, bir zamanlar döviz ile ödenen ev kiralarında kur sabitlenmişti ve epey de işe yaramıştı. Bu konuda yeni bir çalışma başlatmanız isteniyor çünkü artık asgari ücret değerinde bile ev kiralamak neredeyse hayal oldu. Kiracılara sahip çıkan olmazsa vay artık hepsinin haline…

Sayın Kutlu EVREN, olası bir kabine değişikliğinde yeni kabine listesinde adınızın da anılmaya başladığını biliyor muydunuz? Bu iş artık Arap saçına döndü ama bizim memleket siyasetinde her an yeni sürprizler gelebilir, hazırlıklı olmakta yarar var değil mi?

Sayın Hayri ORÇAN, lavanta festivalinde önünde görüntü verdiğiniz lavanta çiçekleri kamuoyunda alay konusu olmaya devam ediyor. Vatandaş başka ülkelerdeki lavanta bahçelerini paylaşınca gerçekten de arada büyük fark görülüyor, ekibinizi bu konuda uyarmak gerek…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, zaman zaman olduğu gibi bu günlerde de KKTC’ye dönmeye hazırlandığınız konusunda haber ve yorumlar yapılmaya başlandı. Sizin oradaki renkli ve hareketli yaşam tarzınızı görseler acaba böyle söylentiler çıkarırlar mıydı, ağzı olan konuşuyor işte…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, genel sekreteri olduğunuz partinizin ara seçimlerden mesajını aldığını söylediniz ama bizim bildiğimiz kadarıyla bu konuda hiçbir parti yetkili kurulu toplanıp herhangi bir karar üretmedi. Umarız seçim sonuçlarından mesaj değil de gereken dersi çıkarmışsınızdır…

Sayın Ersin TATAR, bizim hakkımızda bir şeyler öğrenmek isterseniz bunun için başkalarını değil bizi aramanız yeter de artar bile. Umarız 30 yıllık dostluğumuz olduğunu hiçbir zaman unutmazsınız, unutursanız da artık o sadece sizin sorununuz olur, demedi demeyin olur mu?

Sayın Erhan ARIKLI, Yeni Ercan’ın 20 Temmuz’da açılıp sonra kapatılacağı konusundaki yorumlar tamamen teknik ekiplerden gelmeye başladı. Devlet Hava Meydanları müdürlüğü ile bu konuda son bir görüşme yapmak doğru olacak gibi geliyor bize…

Sayın Mehmet KÜÇÜK, Ercan’ın yeni ismi konusundaki tartışmalar ve bazı basın mensupları ile zıtlaşmalara artık bir son vermeniz ve hoşgörü ve uzlaşı yolunu tercih etmeniz bekleniyor. Rahmetli babanız bu ülkenin hiçbir zaman unutulmayacak ve gönüllerde yaşayacak zatı muhteremlerinden birisidir…

Sayın Mücahit KAYA, ülkenin tanıtılması konusunda kültür değerlerimizi ortaya çıkarıp bunları tüm dünyaya pazarlamanız bu ülkede bir ilki de beraberinde getiriyor. Umarız devletin tüm kurulları bu projeye tam destek vererek katkı koymaktan çekinmezler, ellerinize, emeklerinize sağlık…

Sayın Seyhan YILDIRIM, dün bayınıza gelen talihsiz olaydan dolayı geçmişler olsun. Sevenleriniz önce korktu sonra da iyi haberler gelince şükür ettiler. Umarız tetikçinin ardındaki karanlık kişiler de tez zamanda yakalanıp yargının karşısına çıkarılırlar…