Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu’nun elektrik zammına ilişkin bugün yaptığı açıklamada yurttaşa kurulmuş büyük bir tuzak var.
İktidar nezdinde Bakan Sennaroğlu, ‘250 KW saate gelen fiyat artışı yüzde 13.63 artış ile 19.2 TL olacaktır’ diyerek bakın yurttaşı nasıl kandırmaya tenezzül etti: Kuzey Kıbrıs’ta tek başına yaşayan ve evindeki klimaları kullanmayan birinin bile evinde aylık ortalama 280 KW elektrik tüketilmektedir. Yani tek başına yaşayan, asgari düzeyde elektrik tüketen birinin dahi faturalarına yansıyacak artış % 13,63 değil, % 25’tir. Bir ailenin ortalama harcadığı elektrik düşünüldüğünde ise zam % 13.63’de kalmayacak, ortalama % 27’ye çıkacaktır.
Dolayısıyla Bakan Sennaroğlu yaptığı açıklamayla sanki yurttaş evinde, ayda ortalama 250 KW gibi düşük bir elektrik harcaması yapıyormuş gibi bir izlenim yaratmış ve yurttaşı kandırmayı tercih etmiştir. Günlük elektrik tüketiminin yaz ve kış aylarında klima kullanımı nedeniyle diğer ülkelerin ortalamasının üzerine çıktığı bir ülkede yaşadığımızı düşünürsek yapılan zam, yıllık elektrik tüketimimize ortalama % 29 gibi bir artışa neden olacaktır.
Kamunun ve yerel yönetimlerin elektrik borçlarını 120 aya kadar vadelendiren hükümet borcunu ödeyemeyen yurttaşın ve şirketlerin elektrik borçlarını ise en fazlasından 36 aya kadar yeniden yapılandırıyor.
Bunun adı açıkça devlet faşizmidir! İktidar kamu kuruluşlarıyla belediyelere elektrik borçlarını 120 aya kadar vadeli ödeme imkanı tanırken yurttaşa hangi cesaretle borcunu 36 aylık vadeyle yeniden yapılandırmasını şart koşuyor?
Borçları yapılandıracaksanız yurttaşa karşı devlet kurumlarına ve belediyelere ayrıcalık tanımamalısınız. Hem size kim bu hakkı veriyor? Ya devlet kurumları ve belediyeler de borçlarını 36 ayda ödeyecek ya da yurttaş da borçlarını 120 aya kadar yapılandıracak. Veya ne devlet kuruluşlarının ne yerel yönetimlerin ne de yurttaşların ve şirketlerin elektrik borçlarını yeniden yapılandıracaksınız.
Zam yaptık ama borcunuzu ödeyemezseniz yeniden yapılandıracağız havucu ile yurttaşı kandıracağınızı; çok elektrik tüketiyorsunuz canım zam yapalım da az elektrik tüketin zorbalığı ile vatandaşı sindireceğinizi mi sanıyorsunuz?
Halkına klimadan başka ısınma ve ferahlama olanağı sunmamış bir devlet yurttaşına kışın soğuktan, yazın sıcaktan hastalanın ve ölün diyebilme cesaretini nereden buluyor? Zammı ‘toplumu tasarrufa yöneltmek’ için yaptığını ileri süren bir hükümet yurttaşını zorbalıkla terbiye edeceğini sanarak vatandaşı ‘tasarruf’a falan değil, isyana teşvik eder!
Kuzey Kıbrıs’ta yapılan hanehalkı anketlerindeki verilere göre bir ailenin aylık elektrik tüketimi ortalama 300 TL’dir. 300 TL’lik ortalama elektrik harcaması zamla beraber en azından 381 TL’ye çıkacaktır. Aylık elektrik harcaması 400 TL’yi geçen bir aile ise zamla beraber 516 TL ödeyecektir. Hükümet ayın sonunu zor getiren bir ailenin cebinden asgari 81 TL’ye el koyma hakkını kendinde bulabildiği gibi girdi maliyetleri yükselecek şirketleri yeni zamlara mahkum ederek daralan ekonomiyi daha da daraltmayı göze alabilmiştir.
Yurttaş bir sonraki seçimi beklemeden hükümetin kararını devlet kuruluşları, belediyeler ve yurttaş arasında yaratılan eşitsizlik nedeniyle sorgulamalı ve hukuken hakkını aramalıdır.
Görüştüğüm avukatlar yurttaşın ve/veya tüzel kişilerin KIB-TEK’e giderek borçlarını 36 aydan fazla, örneğin 38 ay ya da 120 ay için yeniden yapılandırılmasını talep edebileceklerini belirtiyor. 36 aydan fazla yeniden yapılandırma talebini reddeden KIB-TEK Yönetim Kurulu ise yurttaş ve/veya şirket Kaza Mahkemesi’nde; Bakanlar Kurulu kararına istinaden başvuru reddedilirse Yüksek Mahkeme’de dava açabilir. Kamu kuruluşlarına ve belediyelere 120 ay borçlarını yeniden yapılandırma hakkı tanınırken yurttaşa 36 ay kısıtlaması getirilmesi Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bulunacağından bu kararın her şekilde Anayasa Mahkemesi’nde bozulacağı öngörülüyor.