Yani gündem her ne kadar 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamaları ise bazıları için bu gün yaşanabilecek en acı gündü.

Dün akşam saatlerinde gencecik oğullarını yitiren ailenin acı günüydü.

Aslında tarifi bile olmayan bu acı ne ilk ne de son kez yaşanıyor.

Bugün her noktaya konulan hız kameraları maalesef en tehlikeli noktalara konmadı. Aslında hergün yolda giderken kameraların sıklığından şikayet ettiğimiz bir dönemde en önemli iki nokta nasıl oldu da unutuldu ya da gözden kaçtı anlamış değilim.

Hergün önünden geçtiğim kavşaklardan biri Ulukışla-Serdarlı diğeri ise Korkuteli…

Ana yolda ne bir ışık be bir kamera. Geceleri kavşaklara yaklaştığınız zaman karanlık bir ortam.

Aniden önünüze atılabilecek bir hayvanı ya da insanı fark etmeniz mümkün bile değilken neden bu noktalara ışıklandırma konmamış ve kameralarla güvenlik önlemi alınmamış.

Dün akşam yaşanan olay kader işi değildir. Tamamen devletin bu noktalarda önlem almamsından kaynaklanan bir hatadır. 25 yaşında hayatının baharındaki bir gencin ölümü bu kadar kolay olmayacağı gibi, insanlık adına yapılacak çok büyük bir ayıptır.

Trafik kazalarını önlemek adına özellikle Ulukışla ve Korkuteli kavşaklarında ışıklandırma ve kamera kurulması son derece acil ve zaruridir.

Her gün ölümle sonuçlanan trafik kazalarının ana nedenleri belki dikkatsizlik olabilir ama devletin hiç mi suçu yok? Alt yapı eksikliği olan yollar, düzensiz konulan trafik kameraları, cepsiz tali yollar, ışıklandırmalar, yetersiz yaya geçitleri ve daha sayabileceğimiz birçok eksiklikler. Bugün dünya engellilere, bisiklet sürücülerine, Ambulanslara, Tır ve Kamyonlara özel yollar tahsis ederken biz yetersiz hizmetle halka vaatler veriyoruz. Kaldı ki kimse bu konu ile ilgili bir açıklama da yapmış değil.

Yani bir ölümün bu kadar kolay olamaz...

Geçtiğimiz yıllarda bu kavşaklara benzeyen birçok kavşakta yaşanan ölümlü trafik kazaları unutulmuştur. Belediyelerimizin özellikle bu yollardaki yetersiz güvenlik önlemlerinden dolayı yaşanan sıkıntıları ilgili mecralara iletmesi şarttır.

Yollarda sağlanamayan güvenliğin bedeli genç insanlarımıza ödettirilmemelidir.

Lefkoşa’da, Mağusa’da, Girne’de yol kenarlarına otobüs bekleyen ve aniden karşıdan karşıya geçmeye çalışan birçok öğrenci görmekteyiz. İş saatlerinde yaşanan bu durum belki çok tehlike arz etmemektedir fakat akşam saatlerinde iş çıkışı yaşanan trafik yoğunluğu ve havanın karanlık olması bazen karşıdan karşıya geçmekte olan öğrencilerin fark edilmesini zorlaştırmaktadır. Siyah giyimli kişilerin aniden yola atıldığını ve karşıdan karşıya geçtiğini fark etmeniz beklide şanstır. Çünkü bunu fark etmeyebilir ve önünüze atılan kişiye çarpabilirsiniz. İşe tam o anda yaşanan olay, sürücü olarak sizi ve kazaya sebep olan kişiyi hayal edemeyeceğiniz bir bedelle yargılayabilir.

Evet üzülerek dile getiriyorum ki Mesarya bir gencini daha yitirdi. Allah ailesine sabırlar versin.