Halkın Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay taşınmaz mal satışına yeni düzenleme getirilmeli önerisi sonrası yaptığı açıklamalar ile “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek” ifadesini hak ettiğini söylemek yanlış olmaz...
Özersay önerisinin altını da önemli bir uyarı ile doldurmakta;
“Hepimiz tarihten ders çıkarmalıyız. Filistin-İsrail çatışmasının kökeni toprak satışından kaynaklı.”
Şayet açıklamaları partisinin geçmiş politikaları ve kendisine dair bir özeleştiri ise de ayrıca önemli...
Ve şayet öyleyse yeni bir başlangıç için de önemli bir adım niteliğinde açıklamalarının satır araları!
Ancak, partisinin bazı eski vekilleri ve kabinesinde yer alan eski yol arkadaşları ile ilgili zaman zaman gündeme gelen bazı iddiaları hatırlatıp gündeme taşıyarak siyasi intikam peşinde ise böylesi önemli bir duruş yine popülizmin çöplüğünde kaybolup gidecektir.
Ve ancak bir gerçek var ki, yabancılara satılan taşınmaz mallar ile ilgili iddiaların hepsi hemen araştırılmalı ve taşınmaz mal alımına yeni düzenlemeler hemen getirilmeli.
...
Erenköy-Dipkarpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı’nın kamuoyu ile paylaştığı rakamlar durumun vahametini ortaya koymaya yetiyor!
Bakırcı, Dipkarpaz topraklarının yüzde 80’ i ile Erenköy bölgesinin ise yüzde 65’inin yabancıların mülkiyetinde olduğuna dikkat çekmekte....
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un Tapu Daireleri Bakanlığına bağlı olduğundan bu konuda gerekli önceliği göstermesi ve yeni düzenlemeler ile ilgili çalışmayı başlatması gerek, hem de hemen şimdi!
Komiteler ve paydaşları ile ortak akılda hareket edeceğiz gibi açıklamalar ile de bir yere varılamayacağı ve hiçbir şeyciklerin değişmeyeceğini de unutmamalı Bakan Oğuz ve Başbakan Ünal Üstel.
Unutmamalı ki kamuoyuna benzer açıklamalar yaparak konunun gündemden düşmesine neden olmasınlar.
Ve unutulmamalılar ki, paydaşları dinleyerek önerilerini değerlendirmek başka bir şey paydaşların çıkarlarını korumak için karar üreterek süslü kelimeler ile bunu yutturmak başka bir şey.
...
Terk dertleri vatan olan gerçek siyaset bilimciler, dış politika uzmanları, hukukçular ve sosyologlardan oluşacak bir çalışma grubu ile kısa zamanda doğru yol alınacağını da unutmamalı, Başbakan Ünal Üstel ve İçişleri Bakanı Dursun Oğuz...
Yahudi ırkı için Kıbrıs’ın kutsal metinlerinde vaat edilmiş topraklar içerisinde olduğunu ve Osmanlı İmparatorluğundan adanın satın alınması ile ilgili sayısız girişimin de yapıldığını tarih kitapları yazmakta.
Yahudi düşmanlığı ve ırkçılık olarak algılayacaktır bazı çevreler yazılanları ancak ne yabancı düşmanlığıdır amaç ne de Yahudi karşıtlığı.
Bazı çevreler yabancı düşmanlığı veya yatırım düşmanlığına doğru çekmeye çalışsa da tartışmaları, ülke ekonomisinin uğrayacağı zararları ortaya koymaya kalksalar da Filistin-İsrail arasında yaşananları tüm yönleri ile düşünerek Kıbrıs Türk’ü kendisine dersler çıkarmalı...
...
Kıbrıs Türk siyasetinin tüm partileri ve aktörlerine de düşen tarihi bir sorumluluk ve toplumsal bir ödev olmalı, taşınmaz mal satışına yönelik yasal düzenlemeler mesela...
Yabancılara mal satışına önayak olan ve siyasi güçleri ile de meselenin merkezinde olan siyasetçilerin de mercek altına alınması ve hatta deşifre edilmesi de olmazsa olmaz.
Halledeceyik, abartmaya ve paniğe gerek yok bir şey olmaz diyerek müteahhitlerin ve emlakçıların kucağında oturmaya devam edilmemeli.
Devletin adının değişmesi ile ilgili yaptığı açıklamada Denktaş yaşasaydı böyle bir şey yaşanmazdı tespitini ortaya koyan Özersay’ın açıklamalarını bir adım ileriye taşımak gerek.
...
Denktaş yaşasaydı eğer yabancılara taşınmaz mal satışı ile ilgili yaşanan adına ister laçkalık ve umursamazlık ister sistemsizlik ve bilgisizlik denilsin yaşanan tragedya da vatan topraklarını tehlikeye atacak şekilde yaşanmazdı.
Devletin adının değişme tartışmaları değil ama tüm bu yaşananlar Denktaş’ın kemiklerini sızlattığına da emin olun, ey efendiler.
Birileri küpü doldururken vatan toprağı kayıp gitmemeli elden.
Yoktur gidecek yerimiz çünkü.
Kıbrıs, Anadolu ile Ortadoğu ve yakın Asya’nın hem anahtarı hem kilididir...
Böyle biline!
MESAJ KUTUSU
Sayın Yüksel ÇELEBİ, bölgenizdeki taş ocaklarını haraca bağladığınız yönünde şikayet mesajları gelmeye başladı. Yeni Belediyeler yasasını aylar sonra hatırlayıp uygulamaya koymak işletme sahiplerine fazlasıyla manidar geldi, yakında eylem için kapınızı çalarlarsa sakın şaşırmayın olur mu?
...
Sayın Kasım KUNİ, polis teşkilatının başarılı sahte reçete operasyonu kamuoyunda memnuniyetle karşılanırken şu kelepçe olayını da artık çözmeniz şart oldu zira vicdanlarda büyük rahatsızlık yaratmaya başladı. Konuyu masaya yatırmanız ve yeni bir düzenleme getirmeniz bekleniyor...
...
Sayın Dursun OĞUZ, Karpaz’da toprakların yasından fazlasının yabancıların eline geçmesi artık bölgedeki yetkililerin de uyarı açıklamalarında bulunmasına neden oluyor. Arazilerin satış oranlarını açıklarsanız yanlış değerlendirmelerin de önüne geçmiş olacaksınız durum çok da iyi gözükmüyor...
...
Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, UBP İsrail’deki savaşı bahane göstererek parti kuruluş kutlaması yapmazken Bakü’deki çeşitli eğlence programlarına katılması kamuoyunda büyük bir çelişki olarak değerlendirildi. Bu arada parti tabanı da bu konudan rahatsız olduklarını ifade eden kulisler yapmaya başladılar...
...
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, kamuoyunda büyük bir bölüm sahte reçete skandalında sadece doktor ve eczanelerin suçlu olmadığını üçüncü ayak olan Sosyal Sigortalar Dairesi’nin de büyük ihmalleri olabileceğini tartışmaya başladı. Yüzeysel değil de daha derin bir soruşturma başlatmanızın gerekli olduğu söyleniyor...
...
Sayın Erhan ARIKLI, Ercan Havaalanı salonlarında yapılan Türkçe ve İngilizce anonslarının ses sistemi bozukluğu nedeniyle anlaşılmadığı yönünde yoğun şikayetler gelmeye başladı. Yaşanan sıkıntıyı yetkililere bildirmeniz isteniyor, haberiniz olsun istedik!
...
Sayın Umut ÖKSÜZ, her an kapılarının çalınmasını endişeyle bekleyen meslektaşlarınız böyle bir dönemde niye bu kadar sessiz kalmayı yeğlediğinizi sorgulamaya başladılar. Bu arada sahi bugün tüm eczaneler kepenk indirecekti ne oldu da bu karar geri alındı bir malumatınız var mı?
...
Sayın Hamit BAKIRCI, yabancıların arazi alımı çığırından çıkarken bölge insanı olarak başkaldırma kararı üretebileceğiniz söylenmeye başladı. İyi de siz bu iktidarın büyük ortağının bir temsilcisi olarak bu konuları ilgili bakan arkadaşların ile konuşmuyor musunuz ya da sizi dinlemek mi istemiyorlar!
...
Sayın Hasan KILIÇ, DAÜ rektörlüğünüz şimdiden hayırlı uğurlu olsun, çok meslektaşınızın gözünüzü bu makamdaydı ancak bazı çevrelerin desteği sizden yana olunca aday olmaktan geri çekildiler. Hatta bu konuda Ankara’ya defalarca ziyaretle bulunanlar bile vardı...
...
Sayın Ahmet ÖZANT, K.T. Tabipleri Birliği yönetim kurulundan istifalar başlama noktasına gelince nihayet sert bir açıklama yaparak durumu kurtardığınız konuşuluyor. Bu arada daha önce tutuklanan hekim arkadaşlarınız niye bu kadar sessiz kaldığınızı da eleştirmeye başladılar!
...
Sayın Özdemir BEROVA, bakanlığınızın hemen karşısındaki Berber Mahmut bakan olduktan sonra niye kahve sohbetinizi sorgulamaya başladı. Ara sıra uğramakta yarar var zira siyasi kulislerin en fazla konuşulduğu mekanlardan birisidir bir de en azından bir ense tıraşı yaptırırsanız samimiyeti ilerletebilirsiniz...
...
Sayın Hasan HASİPOĞLU, koyu bir Cimbom taraftarı olarak ezeli rakibinizin size 8 puan fark atarak şampiyon olacağı konusundaki iddianız çok fazla spor programı izlediğiniz yönünde algılandı. Kan grubunuzu filan değiştirmediniz değil mi?
...
Sayın Salih CANSEÇ, arkanızdan konuşan bazıları eğer yüzünüze karşı aynı şeyleri söyleyemiyorsa demek ki doğru yoldasınızdır. Artık geçmişe bir çizgi çekip sadece önünüze bakarak onlara en ağır cezayı vermiş olursunuz.
...
Sayın Aziz KAYA, pek muhterem validenizi kaybettiğinizi üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin...
...