Takvim yaprakları 22 Aralık 2016’yı gösteriyordu…

Polis kayıtlarına göre Devlet Laboratuarında saat 18.38’de yangın çıktı!

Dönemin Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, Müsteşarı da Kemal Deniz Dana’ydı…

Haber yayılınca devlet erkanı yangın çıkan binanın önünde toplandı!

Bu arada dairede çalışan bir kadın da aynı sıralarda daireye malzeme satan bir işletme sahibi ile telefon görüşmesi yapıyor ve yangın ile ilgili bilgiler veriyordu…

Bu kesin bilgidir çünkü polis kayıtlarında da vardır!

Sonuçta yandı, bitti kül oldu…

Ama ardında da birçok soru işareti bıraktı!

Söz konusu kadın hakkında bazı alımlar, naylon faturalar konusunda dava açıldı,

Bur kaç gün tutuklu kaldı sonrasında teminata bağlandı…

Dosya hala poliste duruyor!

Ne hikmettir ki hala savcılığa intikal etmiş değil…

Başkalarının yalancısıyız;

Birileri bu dosyanın polisten çıkmaması için hayli bastırıyormuş…

Tabi ki araya birileri girince de kafalarda soru işaretleri büyüdükçe büyüyor!

Sevgili okurlar…

Farkındaysanız yangın konusunu mümkün oldukça kaleme alıyor ve gündemde tutmaya çalışıyoruz!

Çünkü burada o danem yolsuzluk yapıldığı kesinleşmiştir…

Dosya elbet er ya da geç savcılığa ulaştırılacak ve yargı süreci başlayacaktır!
Ama niye bu kadar geciktirildi, kimler kimi koruma altına almıştır, bizim keyfimizi kaçıran da bu sorulardır…

Devleti bir şekilde çalanlar, naylon faturalarla haksız kazanç elde edenlerin yeri evleri değil önce mahkemeler ve sonra da hapishanelerdir!

Ortada suç vardır, kesindir, bunu bekletip geciktirmenin anlamı nedir…

Bir alımdan önce kadının özel hesabına yatan para da polis kayıtlarına girdiğine göre artık polis de ardından yargı da bu dosyayı ileri götürmeli ve bunu da devletin haklarını korumak için yapmalıdır!

Hatırlatmaya devam edelim…

Yangın döneminin daire müdürü Mehmet Tatar bir zehirlenme olayı yaşamıştı…

Önce kendisi sonra da tüm çalışanlar İstanbul’a kontrole gönderildi!

Tüm çalışanların sağlık durumları iyiydi ancak Tatar’ın zehirlendiği ortaya çıktı…

O dönem biz de kaleme almıştık, Tatar bir daire çalışanı tarafından fare zehri ile ortadan kaldırılmak istenmişti!

Çünkü dairede dönen dolapların ortaya çıkmaması gerekiyordu…

Şükürler olsun sağlığına kavuştu ve bu konuda polise de ifadesini verdi!

Burada bir insan hayatından bahsediyoruz…

Zehirlenme iddiasıyla polise şikayetçi oldu ama o konuda da bir gelişme yaşanmadı!

Allah korusun ölse ölüp gidecek kimse de bunun hesabını sormayacaktı…

Bu arada fare zehrinin yine bir çalışan tarafından temin edildiği de polis kayıtlarına geçmiştir!

Ama ileriye gidilmedi…

Kafalardaki sorular daha da büyüdü!

Eğer dosya polisten yargıya gönderilirse 6 sene önce olan karanlık işler aydınlanacak ve suçlular ortaya çıkacaktır…

Konuyu gölgede kalmasın diye geçtiğimiz aylarda birkaç kez daha kaleme aldık…

Şu anki Sağlık Bakanı İzlem hanımla da görüştük!

Konuya duyarlılık göstereceği sözünü aldık…

Bu konuda adım attığını da memnuniyetle öğrendik!

Bir takım talimatlar vererek dosya hazırlamaya başlamış…

Umarız da fazla da gecikmeden en azından poliste 6 yıldır bekleyen dosyanın yargıya taşınması için uğraş verir!

Tabi ki bunu yaparken bir de mevcut laboratuarın durumu var…

Şu anda Veteriner Dairesi içinde derme çatma bir yerde hizmet veren laboratuar hiç gecikmeden daha çağdaş normlarda bir binaya kavuşturulur!

Yapılan analizlerde yanan binanın yeniden tamir edilip hizmete açılmasında her hangi bir sıkıntının yaşanmayacağı da ortada…

Ancak orada da İlaç ve Eczacılık Dairesinin kullanım tarihi geçen tonlarca ilaç ve kimyasal maddesi var!

Bunların da çok acil olarak imha edilmesi gerekiyor…

Bu da artık hem kendisinin hem de bakanlığının inisiyatifindedir!

MESAJ KUTUSU

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Devlet laboratuarı dosyasının masanın üzerinde hazır olarak beklediğini memnuniyetle öğrendik. Şimdi bu dosyanın polistekiyle birleştirilerek yargıya intikaline gelmiştir. Özellikle naylon faturalar ve zehirlenme olayı kesinlikle gün yüzüne çıkarılmalıdır, vitesi biraz yükseltmekte yarar var…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Çevre Koruma Dairesi Müdürlüğü sizin bakanlığınıza bağlı olduğu için Lefkoşa’daki pis kokuların kaynağını bulmak da size düşüyor. Kimisi güneyden kaynaklanıyor derken kimi de kanalizasyon istasyonundan geldiği iddialarında bulunuyor…

Sayın Mehmet KÜÇÜK, Ercan Yeni Havaalanının isminin değiştirilmesi konusundaki girişiminiz öyle söylendiği gibi çok da destek görmedi. Bu ülke toprakları için şehit düşmüş kahramana haksızlık yaptığınız görüşü çok daha fazla hakim…

Sayın Asım AKANSOY, CTP Genel Sekreterlik göreviniz hayırlara vesile olsun. Bu gelişmeden sonra partinizin muhalefet politikasının daha fazla sertleşeceği tahminleri yapılıyor. Siz yine de dengeleri korumaya hassasiyet gösterin ki ülke iç barışına bir zarar gelmesin…

Sayın Erdal ÖZCENK, Kocareis buluşma ve yemekli toplantıların en sonuncusunda ağır toplarla birlikte olunca ortalık kalktı oturdu. Rakip aday adayları karşı saldırıya geçti onların da gönlünü almak sizin için en doğru karar olacaktır…

Sayın Bünyamin YÜKSEKBAŞ, Pazar günü yapılacak olan DP kurultayında damadınızın da genel başkan adayı olması nedeniyle çok özel bir ekiple çalışmaları hızlandırdığınız dikkatlerden kaçmıyormuş. Sonucu ne olursa olsun önce devlete sonra da partinize hayırlı olsun…

Sayın Okan HACIALİ, Lefkoşa semalarında yine pis kokular yayılmaya başlayınca vatandaş ön yargılı olarak sizin işletmeleri suçlamaya başladı. Yanlış değerlendirmelere neden olmamak için kamuoyuna bir açıklama yaparsanız iyi olacak!

Sayın Hüseyin AMCAOĞLU, Lefkoşa siyasi kulislerinde yine adaylığınızın Gönyeli değil de Lefkoşa’dan olacağı yününde konuşmalar yapılmaya başlandı. Artık şu işi bir netleştirip sın kararınızı açıklasınız siz de meraklılar da kurtulsa fena olmayacak değil mi?

Sayın Kutlay ERK, 70’nci yaşınızı kutlar sağlıklı ve mutlu bir gelecek temenni ederiz. Yolda görüp sizi tanımayanlar yaşınızın en fazla 60 olduğunu tahmin ederler. Bu işin mutlak bir sırrı vardır değil mi?

Sayın Dursun OĞUZ, olası bir kabine değişikliğinde başka bir bakanlıkta yine isminiz geçmeye başladı. Yerel seçimler öncesinde böyle bir değişiklik olur mu bilinmez ama dere geçerken at değiştirmek de taktik hatası olarak sayılacaktır. Hadi bakalım hayırlısı…

..

Sayın Devrim BARÇIN, parti MYK’sına seçilmediniz diye üzülmeye gerek yok zira son dönemde parti içinde fazla sivrildiniz diye bir uyarı hamlesiydi bu. Çok bilenler ikimse sevmez bunu da bir yerlere yazmak gerek değil mi?