CTP –BG, DP – UG hükümeti kurulduktan sonra CTP safında yapılan bakanlıkların dağılımında sıkıntılar Başbakan Özkan Yorgancıoğlu kabineyi kurarken, parti içerisinde bıyıklı CTP’lileri yok sayması, parti içerisinde eski CTP’lilerin birçoğunu adeta şoka uğratmıştır. CTP’nin daha önce hiç geleneğinde olmayan ancak gazete manşetlerine düşen bir takım liste savaşları, 28 Temmuz seçimlerinde kendini göstermiştir.
Girne, Mağusa ilçelerinde Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun istediği adaylar tercih edilsin diye kıran kırana bir mücadele gerçekleşmişti. Mağusa’da Sonay Adem’in 19 yıl aradan sonra seçimi kaybetmesi, basına birtakım kişilerin zaferi imiş şeklinde basına lanse edilmişti. Bir düşünün ki, hayatının 19 yılını CTP’ye vermiş olan Sonay Adem’in seçimi kaybetmesi nasıl doğal yollardan gerçekleşmiş olabilir? Partinin içerisinde ağır topların bu seçimlerde çok zorlanarak milletvekili seçilmeleri de oldukça düşündürücüdür.
Parti içindeki birtakım yandaşlık savaşları CTP’ye çok büyük zarar verir. 8 Aralık’taki kurultayda üç adayın çıkması, partide işlerin doğru gitmediğinin göstergesidir. Daha 100 gününü doldurmamış bir hükümetin başbakanı olan Yorgancıoğlu, parti içi sorunları dengede tutabilseydi, kurultaya tek aday olarak girerdi ve gücü de artık tartışılmazdı.
Peki CTP’yi hangi koşullar bu duruma getirdi? Yıllardır Güzelyurt’da CTP milletvekilliği ve meclis başkanlığı yapmış Fatma Ekenoğlu, seçimlerde kaybettikten sonra ne yapıyordur şimdi? Güzelyurt sağlık ocağında sıradan bir doktor gibi yeniden eski mesleğine dönen Ekenoğlu’nun odacısı dahi yok artık. Yıllarca partiye hizmet etmiş olan insanlar bu kadar kolay gözden çıkartılabiliyor. İlk bayan meclis başkanı olma özelliğini taşıyan bir kişiye daha itibarlı davranılmalıydı, hele ki, sağlık bakanlığı CTP’nin elinde iken. Bu benim gözlemlediğim tek bir örnektir sadece. Göremediğimiz, ülkeye üç tane yeni hastane açtırıp, 28 ambulans aldıran, tam gün mesai için adım atan Eşref Faiz bey ne yapıyor acaba? Daha sayamadığımız kim bilir kaç örnek vardır. Onların muhasebesini sizin hafızanıza bırakıyorum.
Bugün sadece CTP’nin kendi partisi içerisindekilere yaptığı vefasızlıkları örnekledik. UBP’de ve DP’de de aynı hastalık mevcuttur. Ancak CTP’nin sol ideolojisini benimsemiş olması ve bu ideolojide paylaşımın her zaman ön planda olmasına rağmen, bu sefer “Yoldaşları” yolda bırakmış görünüyorlar.
Halkın CTP’yi iktidar olarak görevlendirmesinin altındaki nedenler, sisteme bir başkaldırı örneği idi. İnsanlar dönen dolaplardan, sahtekarlıklardan bıkıp usandıkları için birilerine ders vermek istemişlerdir. Buradan çıkartılacak dersi isteyen istediği gibi alabilir. Koltuklar, mevkiler, makamlar gelip geçicidir. İnsanları kucaklayabilmek ve dostlukları kalıcı tutabilmek bir meziyet işidir. KKTC’nin güçlü bir CTP’ye ihtiyacı vardır. Koltuk kavgalarının UBP’yi ne hale getirdiğini halk gördü. Umarım CTP’de aynı durumlara düşmez. Partililerin tek beklentisi ilgi ve vefadır. Buna da önayak olacak olan partinin başkanıdır.