Son günlerde düşündükleri ile yaptıkları arasında farklılık gördüğümüz siyasetçilerimiz yerel seçimlere hazırlanıyor. Her bölgeden adaylar nerdeyse tamamlanmak üzere. İlk kez bu kadar belirsiz bir seçime gireceğimize şahit oluyorum. Yani halen bazı bölgelerde aday çıkarıp çıkarmama konusunda havada kalan DP-UG ve UBP son zamanların en riskli seçimine hazırlanıyor.
Uzun zamandır kendi yolumuzda yürüyeceğiz edası ile seçimlere tek başına girmek için UBP ile olan ittifaklarını bozan DP-UG, halen bazı bölgelerde aday çıkarmamakla UBP’ye yeniden göz kırpıyor.
Mademki UBP’ye göz kırpacaktın ne diye ittifakı bozdun diye sormazlar mı Sayın Denktaş?
DP-UG kendi adına yaptığı çalışmalardan şimdilik memnun. Ama Sayın Denktaş’ın olaylara dışarıdan bakan halkın gözündeki DP-UG hakkında sanırım pek fikri yok.
Aday çıkardığı birçok bölgede UBP kanadından gelecek destekle seçimi kazanmayı hedefleyen DP-UG, adayların önünü de kesiyor. Yani tabanın çok rahatsız olduğu bu konuda bir öyle bir böyle kararlar alarak ortada duran DP-UG’ye yerel seçimlerde kimlerden destek gelecek orası şüpheli.
DP-UG, özellikle güçsüz olduğuna inandığı bölgelerden UBP’ye karşı aday çıkarmayarak, farklı bir strateji izledi.
Halen kendi içinde tabanı ile sorunları olan DP-UG’nin bu seçimleri nasıl atlatacağını merak ediyorum doğrusu. Kazanmalarının kolay olacağını iddia edemem ama kaybetmeleri zor olmayacaktır diye düşünüyorum. Önce sağda birlik adına birleşelim diyen DP-UG, sonra birliği bozdu. Şimdilerde ise birlikte değilsek bile destek bekleriz imajı çizmeye başladı. Yani anlayacağınız olaylar fazla karışık.
Kimse Serdar Beye ene yapmaya çalışıyorsun diyemedi. Ya da dediyse bile dinletemedi. Bugün Serdar Denktaş ihtiraslarının kurbanı olacak. Aslında kurban kendisi değil DP olacaktır. Neden mi? Öncelikle DP’nin adını değiştirip, DP-UG yaptığı ve sonrada DP’ye inanmayanlarla ayni yolda yürümeye çalıştığı için. Bugün DP-UG’deki UBP’liler halen UBP’lidirler. Her ne sebep olursa olsun UBP’ye inanarak yol alan ve ömrünü UBP’de harcayan siyasetçiler, iş ola belki başka parti altında birlik olabilirler ama asla o partiye ait olmazlar. Maalesef ki durum budur. Bunun ilk örneği de Zorlu Töre’nin istifası ile tescillenmiştir.
Bu seçim Serdar Denktaş’ın son şansıdır.
Bağımsız çıkan adaylar konusunda Serdar Denktaş iyi niyet göstermez ve halen UBP’yi karşısına alırsa kazanma ihtimali olan bölgelerde de kaybedecektir.
29 Haziran sonrası DP-UG’nin kurumsal bir parti olup olmadığı belli olacaktır. Bu süreç çok yakındır. İskele bölgesinde tüm dengeleri altüst ederek bombanın pimini çeken Serdar Denktaş seçimlerin sonunda ne yapacaktır bilinmez ama ittifakı bozmaya değecek gerçek sebeplerle kendine inanan ve ayni yolda yürüyenlere bunun izahını yapmak zorundadır.
Kısacası bu ittifakın bozulması halinde en büyük zarar yine DP-UG’ye dokunmuştur. Bu yüzdendir ki Serdar Denktaş son zamanların en riskli yarışına hazırlanıyor. Ama unutmasın ki bu onun son şansıdır.