Kıbrıs için model üstüne model üretilen bir dönemden geçiyoruz…

Tayvan modeli diyen var,

Kosova diye tutturanlar var,

Hong Hong diyenler de eksik değil!

Bunların genel anlamı ne?

Müzakereler çöktü artık kendi başımızın çaresine bakalım…

Bütün bunlar mantıklıdır, eğer bir daha müzakere masasına oturulmayacaksa ki gelişmeler de bunu gösteriyor, başının çaresine bakacak olan taraf elbette Güney değil, Kuzey’dir…

Onlar BM üyesi, onlar AB üyesi biz ise zurnanın son deliği!

Sonsuza kadar böyle gidecek değil ya…

Müzakereler çökünce Allah’tan arkamızda Türkiye var…

Hele de bizim yetkililer dışişleri ve savunma konularını da Ankara’ya devredelim önerisi yaparken belli ki yan gel yat taktiğini tercih ettiler!

Bunun zaten böyle olduğunu bilmeyen yok…

Hadi haklarını yemeyelim, en azından dış konularda bir karar üretilirken fikir alışverişinde bulunuluyor, olması gereken de bu zaten!

Zaten özellikle de güvenlik konularında Türkiye’ye güvenmeyip de kime güveneceğiz, bu da tarihi bir gerçek…

Ama Kıbrıs Türkünün belki de kaderi belirlenirken tamamen tavla teslim bir durum ne kadar doğru, Kıbrıs Türkünün iradesi ne olacak bu daha da önemli bir konu haline geliyor!

Başka şansımız yok ama çorbada bizim de tuzumuz olmazsa bunu içeriye nasıl anlatırız bunun da hesabını yapmak gerek…

İyi de iç ve dış sorunları çok büyük olan Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün geleceğini inşa ederken ne kadar sağlıklı düşünüyor?

Asıl sorulması gereken de budur!

Çünkü çok çelişkili açıklamalar burada artık kafa karıştırmaya başladı…

Daha müzakere süreci devam ederken ve çöktükten sonra Hem Akıncı hem de Türkiyeli yetkililer ne diyordu?

“KKTC ile yola devam…”

Adı KKTC ya da başka bir şey olur çok mühim değil, ama Kıbrıs Türkünün artık dünya ile organik bir bağı olması için bir perde gerisinde bir takım hesaplar yapılıyor ve genelde de tanınmasa da ticaret yapacağı modeller konuşuluyordu…

Çünkü müzakereler Güney’in diretmesi ile sona ermiş, Anastasiadis ayak sürümüş, güvenlik ve asker de bizim olmazsa olmazlarımız arasında bulunan gerçeklerdi…

Tam da yeni model konuşulmaya başlanırken Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu öyle bir açıklama yaptı ki dudak uçuklatan cinstendi…

Yine diplomasi, yine müzakere yine çözüm çalışmalarından dem vurdu Türkiyeli bakan!

Bütün bunlar Güney’deki seçimlerden sonra bir daha gündeme gelecekti…

Zaten Rumların da isteği bu değil miydi?

Mademki müzakereler yine denenecek bütün o asmalar kesmeler de neyin nesiydi…

Haliyle kamuoyunda bir takım soru işaretleri oluştu!

Ankara’nın Kıbrıs politikası değişti mi?

Bize göre çok başarılı olan bir müzakere süreci aslında başarısız mıydı?

Ankara bundan böyle nasıl bir politika izleyecek?

Bundan bizim haberimiz olacak mı yoksa bir şeyler pişirilip sonra önümüze im konulacak?

Bütün bunları bilmek Kıbrıs Türkünün hakkıdır…

Bunu öğrenmek ve katkıda bulunmak için de cesur politikacılara ihtiyaç vardır!

Çünkü alınan karar ve bir takım söylemlerde bir çark etme artık gözle görülmeye başlamıştır…

Kişiye özel şartı tahliye iddiaları…

Geçtiğimiz günlerde Gönyeli’de çok tanınmış bir ailenin çocuğu uyuşturucudan yakalanmış ve yargılanmak üzere hapishaneye gönderilmişti…

Bu olaydan sonra çeşitli ihbarlar almaya başladık!

Kişiye özel yasa çıkarılıp artık sadece içiciler değil satıcılar da şartlı tahliyeden yararlanabileceklerdi…

Şu sıralar cezaevindeki mahkumlar ve gardiyanlar hatta mahkum yakınları da bu konuyu deşiyor, haberiniz osun istedik!

Umarız bu konuda kişiye özel muameleler yapılmaz…

Tahsin bey gerçekten hasta…

Bir takım söylentiler vardı, hastalık filan bahane diye…

Dün telefon açıp bir şansımızı deneyelim dedik!

Tahsin Ertuğruloğlu anında açtı telefonunu…

Ses filan kalmamış gerçekten ‘geçmiş olsun’ deyip telefonu kapadık!

Fena üşütmüş, gerçekten hasta, acilen sarı-kırmızı grip aşısına ihtiyacı var..

Sadece merak işte?

Sosyal konut niye yapılmıyor?

Bundan tam 25 yıl önce tüm ilçelerde apartman ve dubleks olmak üzere sosyal konutlar yapıldı…

Vatandaş kira öder gibi taksit ödedi ve ev sahibi oldu!

Ama yıllar geçti hiçbir hükümet sosyal konut işine girmedi…

Buna da sadece müteahhitler sevindi!

Acaba diyoruz vatandaşın uygun şartlarda ev sahibi olması için devlet niçin kılını kıpırdatmıyor?

Sıtma var mı?

Kıbrıs’ta sıtma mücadelesi yıllar önce yapıldı ve başarılı oldu…

Sonra ne yapıldığı meçhul!

Dün sağlıkla ilgili bir birimde çalışan bir vatandaş aradı konunun üstüne gidilmesini istedi…

Özellikle larva mücadelesinin yeteri kadar yapılmadığını iddia etti!

Hele de bu günlerde gündem olmuşken yetkililerin dikkatini çekmek istedik…

İşi şansa bırakmamak gerek!

Gönüllü çevre kartları?

Turizm ve Çevre Bakanlığı yeni bir girişim başlatarak gönüllü çevre kartları çıkarmaya başladı…

Çevreye duyarlı vatandaşlar çevreyi kirletenleri görünce Çevre Dairesi’ne bildirecek ve bunlara ceza kesilecek!

Bir hayli ilgi çekmiş olacak ki vatandaş soruyor, bu kartlar nereden alınacak, prosedür nedir diye?

Gönüllü çokken bu fırsatı kaçırmayın deriz!

Hem memur hem parti üyesi?

Geçenlerde UBP’nin Marmara Örgütü’nün yeniden yapılandırılması haberleri vardı…

Örgütün yönetim kurulu üyelerinden birisi Hazine Dairesi çalışanı olunca ihbarlar ve şikayetlerin ardı arkası kesilmedi!

Memura hala siyasetin yasak olduğu ülkemizde bu tür yasa dışılıklara göz mü yumuluyor…

Ya da vatandaş bu cesareti nereden alıyor

MESAJ KUTUSU

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, siz Kıbrıs’ta artık yeni alternatiflerden yana olduğunuzu söylerken Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu müzakere ve diplomasi yoluyla çözüm aranması gerektiğini ifade etti, böyle olunca da kafalar fena halde karıştı. Bir telefon açıverin lütfen taktikte değişiklik mi var?

Sayın Kemal Deniz DANA, devletin bütün dairelerindeki kantinler yeni ihaleye çıkılıncaya kadar kapatıldı ama hastanedekiler nedense halen açık ve faaliyetlerine devam ediyor. Hatta bazıları var ki neredeyse tapu bile isteyecek hale gelmişler. Bu işi ancak siz çözersiniz diye düşündük…

Sayın Polat ALPER, düşen uçakta yanan iki valiz dolusu paranın akıbeti konusunda gelişmeleri ve perde gerisinde yaşananları ne zaman kaleme alacağınız merak konusu olmuş. Yanan paraların kara para olduğu iddiaları yapılmaya başlandı, vatandaşı daha fazla merak içinde bırakmayın deriz!

Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, bazı LAÜ çalışanlarının Lefke’deki yurtları kötüleyen konuşmalar yaptığı ve bunun da özellikle yeni öğrenciler konusunda olumsuz etki yaptığı yönünde şikayetler almaya başladık. Haberiniz olsun istedik!

Sayın Serhat AKPINAR, tatlı rekabet ortamını bozmak isteyen bazı şahısların çeşitli söylentilerle GAÜ’yü yıpratma peşinde koştuklarından dolayı çok manidar bir açıklama yaptınız da bunların kim ya da kimler olduğunu açıklamadınız! Allah’ın sopasının olduğunu unutmamaları lazım değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, organlarını bağışlamak isteyen bazı vatandaşlar prosedür konusunda bilgisiz olduğu yönünde mesajlar almaya başladık. Hatta bazıları bakanlığın özel bir ekip oluşturarak ada genelinde etkinlik düzenlemesini isteyenler bile var…

Sayın Hürrem TULGA, yeni matbaa makinesini kurduktan sonra hem kalitenin arttığı hem de müşterilerin çoğaldığı gözlemleniyormuş. Bu arada yakında bir de günlük gazete çıkarırsanız hiç şaşırmayacağız yani. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…

Sayın Kudret AKAY, daha önceleri çok daha fazla sesiniz çıkarken Müsteşarlık makamına oturunca derin bir sessizliğe büründüğünüz söyleniyor. Bu arada bir takım ihaleler konusunda kafa karıştıran şeyler oluyormuş bilmenizde yarar vardır değil mi?

 …

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, olası bir genel seçimde Meclis yüzünün neredeyse tamamen değişeceği yönündeki açıklamanız özellikle sizin bölgede büyük etki yarattı. Ama siz yine de büyük lokma yutun ama büyük konuşmayın deriz zira kurtlar puslu havayı severmiş…

Sayın Rauf ATAÖV, KKTC’deki öğrencilerin Türkiye’de kayıt altına alınması yönündeki haberler özellikle sivil toplum örgütleri tarafından ‘fişleme’ olarak değerlendirildi. Konuyla ilgili detaylı açıklama yapmanız isteniyor!

 Sayın Doğan ŞAHALİ, Lefkoşalı bazı eski dostlara verdiğiniz sözlerin bir türlü yerine getirilmediğinden ötürü sitem dolu mesajlarınız geliyor. Siyaset sizin kanınızda var ama yine de hayatın diğer renklerini de unutmamak gerek değil mi?

Sayın Aydın DENKTAŞ, yeni bir hayata başlamak ve dünya evine girmek için artık sayılı günler kalmış ve heyecan da doruğa çıkmış. Bu konularda tatlı yorgunluklar elbette olacaktır ama dikensiz gül de olmaz ki ama! Şimdiden bir ömür boyu mutluluklar dileriz…

Sayın Aziz KAYA, Lefke’ye yeni bir serbest bölge ve limanı için perde gerisi kararlar çoktan alındı ve buranın yeni sahibi belirlendi bile! Bu konuda kamuoyu yaratamazsanız atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere bilesiniz…

Sayın Sevim ERKMEN, çok muhterem eşinizin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Yardımseverliği ile tanın merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Levent KUTAY, bu sıralar Çanakkale boğazında epey fırtına var onun için gitmeden önce önleminizi alın deriz. Can yeleği ve şişme bot da buna dahildir. Bu arada oralarda balık çorbasını içmeden gelmeyin olur mu, hayırlı yolculuklar…