Oysa bunun adına reform hükümeti koymuşlardı…
Ülkede demokrasi ve hukuk daha ileri seviyelere taşınacak, halkın refah düzeyinin arttırılması için ciddi projelere imza konulacaktı!
Ülkedeki ikinci iş de bir hukuksuzluk ve yasa tanımazlıktı ve bunun için konu mahkemelere kadar taşınmıştı ama bu hükümet ülke yasalarına sahip çıkmak yerine yasaları ayaklar altına almayı yeğleyerek vitrine oynamayı tercih etti!
Ve son alınan kararla ikinci iş yapmak yasal hale getirildi…
Tam bir acizlik, basiretsizlik ve beceriksizlik örneğidir bu!
Gelelim Tıp-İş eylemine;
Deyim yerindeyse al gülüm-ver gülüm bir tezgahından başka bir şeş değil!
Sendika yönetici arkadaşlar hiç alınmasın gücenmesin ben de dahil zaten toplumun büyük bir kesimi bu oyunu yemedi!
İkinci iş nedeniyle biraz da can havliyle devlette çalışan bazı doktorlar ‘devletten kaçarız’ mesajı verince hem sendika hem de hükümet günü kurtarmak için böyle bir senaryo çizdi, bir günlük eylem ve grev devreye sokuldu ve güya devlet hastanelerindeki doktorlar kaçmasın diye yeni yasa çıkana kadar ikinci iş yasal hale getirildi, hem de devlet eliyle!
Hükümet memnun, özelde çalışan hekimler memnun…
Olan da geçen hafta devletteki mesleğinden men edilen Süleyman Köroğlu’na oldu!
Ne talihsiz doktor değil mi?
İlahlar bir kurban istiyordu, Köroğlu bunun için en iyi adaydı ve kellesi alınarak bir nebze olsun kamuoyunun gazı alınarak timsahlara yel oldu!
İyi de şimdi ikinci iş hükümet eliyle yasal hale getirilmedi mi, ne olacak Köroğlu’nun durumu?
Doğrusu tabi ki iade i itibar!
Yani devletteki görevine geri dönmesi…
Hem de kendisinden özür dilenerek, bunun başka lafı cimi yok, meslektaşları devam kendisi men, tam bir insan hakları ihlali!
Hekimler bir konuda haklı;
İkinci iş sadece sağlık alanında değil başta eğitim olmak üzere tüm devlet dairelerinde var!
Doğruya doğru aynen öyle!
Özellikle devlet çalışanı olan öğretmenler…
Dershane sahibi olanlar bile var, oralarda çalışanlar ya da evlerinde özel ders verenler!
Peki onlar da ikinci iş konusunda yasaları çiğniyorsa onlara şimdiye kadar bir yaptırım uygulandı mı?
Daha önce birkaç cesur yürek ortaya çıkıp dershaneleri basıyordu ama o dönem de çok gerilerde kaldı…
Her ne hikmetse bazı öğretmenler devletin okullarında çok hevesli değil ama iş ekstra paraya gelince ders verdikleri öğrencilerin zihni mi açılıyor ne!
Bu arada;
Kimsenin kazancının peşinde filan değilim…
İsteyen ikinci hatta üçüncü işi yapsın çok para kazansın, dert değil!
Bizim ardına düştüğümüz bir hukuk devleti olan KKTC’de yasaların yine devlet ya da hükümetler eliyle ayaklar altına alınması!
Ve pek tabi ki de ikinci iş yapanların sayesinde gencecik diploma sahibi insanların ya layık olmadıkları işlerde çalışması ve ya da ülkesinde ekmek bulamayıp başka ülkelere göç etmesi!
 
 
 
Köroğlu haksız mı!
 
İkinci iş yatığı için devletteki görevinden men edilen Dr.Süleyman Köroğlu hükümetin ikinci işi yasal hale getirdikten sonra sevgili Hasan Hastürer’e anlamlı bir mesaj göndermiş…
İşte o mesaj;
“Bu arada öğrendim ki Sağlık Bakanı ve Başbakan doktur soruşturmaları için yasalar tamamlanıncaya kadar frene basma kararı almışlar. Amaç kendilerinin de yasal açıklamada ifade ettikleri gibi kamuda ikinci iş sebebiyle işten atılan hekimin durumunun diğer hekimler üzerinde yarattığı panik havasını ortadan kaldırıp istifaların önüne geçmekmiş.
Bu durumda ben günah keçisi miyim, yoksa ABS’siz bir otomobilde, yapılan acil frenle patinaja girip arabadan düşen hekim miyim?
Bu durumda benim için verilen soruşturma kararı ve hüküm, hükümsüz kalıyor mu?”
 
Dr.Süleyman KÖROĞLU
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ömer KALYONCU, doktorların ikinci işine onay vererek bir hukuksuzluğa resmen imzanızı attınız. Anlaşmalı eylem ve grev iyi fikirdi doğrusu değil mi Bu arada ameliyatınızın başarılı geçmesini diler acil şifalar dileriz.
Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, senaryo gayet başarılı oldu ve ikinci iş sizin de sayenizde yasal hale geldi ama umarız bu konuda vicdanen rahatsınızdır. Akşam olup da rahat uyuyorsanız sıkıntı yok demektir!
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Cuma günü bütün polis teşkilatı müdürlerini toplayıp genel bir durum değerlendirmesi yapmışsınız. Polisimizin vatandaştan kopmaması için önümüzdeki dönemde ciddi projelere imza atmanızı bekliyoruz.
Sayın Birikim ÖZGÜR, bakanlık tamam da Başbakan’a vekalet etme hiç aklınızın ucundan bile geçmezdi değil mi? Bize göre bu durumu iyi değerlendirin sizin partideki gençleştirme hareketi sizi çok yakında bu makama getirebilir…
Sayın İdris DENİZ, KKTC’nin tek adli tıp uzmanı olarak özel hastanelerden ciddi iş teklifleri almaya başlamışsınız. Bizce hiç devleti bırakmayın hiç çekinmeden artık ikinci işi siz de pek ala yapabilirsiniz. Başınız kel değil ya!
Sayın Mustafa AKINCI, basın ve halka biraz kopukluk yaşadıktan sonra özellikle basın mensupları ile yeniden buluşma kararı almışsınız. Doğru karar verdiniz, ne kadar çok iletişim o kadar çok anlaşılmak demektir…
Sayın Meral AKINCI, Merhum Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın vefatından sonra özellikle Aydın hanıma yaptığınız ziyaretler ne kadar vefalı olduğunuzun da bir göstergesidir. Bir zamanlar hep yanında olanlar da nedense kapıyı bile çalmıyormuş!
Sayın Süleyman KÖROĞLU, devletteki  görevinize dönmek bundan sonra size ananızdan emdiğiniz süt gibi helaldir. Hatta konuyu mahkemeye taşıyarak da bu hakkınızı geri alabilirsiniz, hiç gecikmeyin deriz!
Sayın Murat GEZİCİ, UBP kurultayı için yaptığınız kamuoyu araştırmasını yapmanızı sizden kim istedi ve bu anketi yayınladınız diye sizi kimler tehdit etti! Bir süreliğine adaya gelmeme karar almışsınız, gözünüz korktu değil mi!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP’de av meraklısı epey çok olduğuna göre Pazar günü onları sandık başına getirmek için umarız ciddi bir önlem alırsınız. Zira katılım ne kadar az olursa bundan en fazla siz zarar görürsünüz değil mi?
Sayın Hasan UZUN, PM adaylığı için sadece Girne’de değil bütün ada genelinde yoğun bir tanıtım kampanyası başlattığınızı duyduk. Özellikle telefon mesajlarınızın hayli etkiliği olduğu söyleniyor. Gazanız mübarek olsun…
Sayın Hasan KÜÇÜK, aracınızın sileceklerinin çalındığını göründe sadece şok olmamışsınız ciddi bir sinir krizi geçirmişsiniz. Yani bu hırsız milleti de artık iyice abarttı değil mi? Büyük geçmiş olsun diyoruz artık gece nöbetlerine başlama vakti gelmiş demektir…
Sayın Polat ALPER, ilk genel seçimlerde milletvekili adaylığı için ciddi teklifler aldığınız söyleniyor. Zaman ve zemin de artık hazır hale geldiğine göre çok fazla düşünmeye gerek yok! Madem ki artık vatandaş yeni yüzler istiyor buyursunlar işte…
Sayın Selin CANDEMİR, UBP camiasında en sert çıkışlı kadınlarımız arasında bulunmanız ve Gönyeli Belediye başkanına karşı dik duruşunuz nedeniyle parti meclisine girme şansınız bir hayli fazla. Artık boynuz kulağı geçmiştir ve bundan böyle durmak ve yılmak yok…
Sayın Hazar ERGÜÇLÜ, ATV’deki Analar ve Anneler dizisinde öyle bir performans yakaladınız ki bize göre artık gelecekte Türkiye’nin en parlak yıldızları arasında gösterileceksiniz. Dizi sevmeyen ben bile tam üç kere seyrettim. Bu arada imzalı peçeteyi de sakladım bilesiniz…
Sayın Erkan OKANDAN, Maliye Bakanlığı müdürü olarak bana gönderdiğiniz açıklama metnini aldım. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederim. Bir aksilik çıkmazsa inşallah yarınki sayfamızda yayınlayacağız…