Ağustos ayının ortasından bu yana, bazı bankalar memur müşterilerine özel bir kampanya başlattı. 13. maaş karşılığında faizsiz kredi veren banka kampanyalarına ilgi büyük. Bazı memurlar alıp almayacaklarını henüz bilmedikleri 13. maaşlarını çoktan harcadılar. Geriye kalan büyük bir kısmı da bu tür kampanyalardan yararlanarak, borçlarını daha erken kapatmak için önümüzdeki aylarda 13. maaşlarını yerel bankalardan çekmiş olacak.



13. maaşların ödenmesi Anayasa değiştirilerek bir gün durdurulacaksa veya devlet 13. maaşı ödeyecek durumda değilse, devleti yönetenler durumu topluma açıklamak ve gerekli önlemleri almak zorundadır. Düzenli borç ödeyen, maaşlarını kredi borçları için bankalara bağlayan insanlara 13. maaşları ödenemeyecekse, önceden çekilen ve fakat bankalara ödenemeyen maaşların bindireceği faizi kim ödeyecek?

Kaldı ki 13. maaşların ödenememesi, piyasada yaşanan daralmanın yarattığı olumsuz şartları daha da vahim kılacaktır.

13. maaşların artık ödenmemesi gerektiğini savunmak, bu yönde politikaları en az zararla hayata geçirmek için gerekli planlama yapılmadan toplumsal patlamalara zemin hazırlamaktan öteye gitmez. Keza aylık maaşların belirli bir yüzdesi ödenmesin diyebilmek, ailelerin bütçelerinin ne kadar üzerinde bir hayat standardına sahip olduğunu görmezden gelmektir. Ebeveynleri çocuklarını özel okullardan almalarına ikna edecekseniz, devlet okullarınızın kalitesini yükselteceksiniz önce. İnsanları lüks tüketimden uzaklaştırabilmek için asgari ancak sağlıklı, temiz ve altyapısı yeni yaşam alanları yaratacaksınız.

Toplumumuz lükse alıştırıldığı gibi, mücadeleci kimliği ile en zor şartlara da uyum sağlayabilecek yetenektedir. Ancak toplumdan ödün vermesi talep edilecekse, asgari fakat insanca yaşam olanakları sunulması, kaliteli devlet eğitim ve öğretim hizmetleri ve kaliteli kamu sağlık hizmetler verilmesi, bizzat devlet ve yöneticileri tarafından planlanmalıdır.

Dönelim 13. maaşlara tekrar: Hükümetin ilk icraatlarından biri, 13. maaşlara ilişkin endişeleri nasıl bertaraf edeceğini açıklamak olmalıdır. Telekomünikasyon Dairesi satışa mı çıkarılacak? Hükümetin konuyu halletmek için gizli bir ajandası mı var? Yoksa bu konuda hiçbir çalışma yok da mevzu Ankara’nın nabzı ölçülerek mi bir karara bağlanacak? Şayet toplumdan bir bedel ödemesi talep edilecekse, bu yönde de bir hazırlık yapılmalıdır. İnsanlara borçlarınızı bir ay öteleyin diyebilmek için hükümet bankalarla özel bir protokol mu yapacak, ne yapacak?

13. maaşlarını aralık sonunu beklemeden eylül, ekim ve kasım aylarında özel bankalardan çekenlerin yaşaması muhtemel dramın faturasını sadece memurlar ve koalisyon hükümeti değil, tüm piyasa ödeyecek üstelik.

Ha koalisyon hükümeti için böylesi olumsuz bir gelişme iyi mi olur; olur. Politikacıların akıllarını başlarına toplaması ancak zorla mümkün olacaksa, olsun. Amma velakin iş orada kalmasın, 13. maaşlar ödenemezse tüm milletvekilleri aralık maaşlarını devlete hibe etsin! Politikacılar ilk defa hatalarının iktisadi bedelini de ödesinler artık... Bakın bir daha bol keseden atıp tutabiliyorlar mı o zaman...