Mahallede bir hareketlilik ardından bağrışma yaşandı.
Merakla balkona fırladık.
Baktık 2 polis eşliğinde 1 siyahi genç arabaya konuyor.
Meğer genç gece açık bulduğu evin kapısından içeri girmiş orada sızmış.
Sabah ev sahibi görünce haliyle çığlığı basmış.
16.03.2017 tarihinden beridir ülkede ikamet izinsiz kalıyormuş.
Kamera kayıtlarını izleme fırsatım oldu.
Kayıtlarda siyahi genç gece geç vakitte önce yol kenarındaki arabaların kapılarını yokluyor.Sonrada açık bulduğu evin kapısından içeri dalıyor. Az biraz kafası dumanlu çünkü sağa sola yalpalayarak yürüyor.
Belli ki uyuşturcu yada içkinin etkisinde.Tehlikeli yani.
Neyse polis sabah alıp götürmüş bereket birinede bir zarar vermemiş.
Tabii konumuz bu değil .
Konumuz bu adamın bu memlekette tam tamına 5 yıl kaçak yaşamış olması.
Bir ucundan öteki ucuna araba ile 3 saatte gidebildiğiniz küçücük bir ülkede.
Ve çok ilginçtir. Hiç kimsenin bundan haberi olmamış.
Daha doğrusu haberi olması gerekenlerin haberi yok.
Ne Muhaceretin ne Polisin nede İçişleri Bakanının.
Ama görünen o ki en çokta içişleri Bakanının.
Yoksa teknolojinin hızına yetişemediğimiz böylesi bir dönemde adaya giriş yapan ve süresi dolduğunda çıkış yapmayan birini farketmemek mümkünmü?
Bunun adı tam manası ile görevi ihmal.Suç aslında.
İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler 2 ayda suça karışan, ülkede yasal olarak bulunmayan 400’ e yakın kişiyi ihraç etmiş.
Bunlar arasında birde FBI tarafından aranan KKTC’de yüksek gelire bağlı ikamet izni ile kalmakta olan Avustralya vatandaşı Mark Douglas Buddle da var.
Ziya bey suça karışmış, ülke huzurunu bozan kişilerin ihraç kararlarını bizzat baş muhaceret memurluğu görevi ile ben bu sorumluluğu üzerime aldım demiş.Biletini kesmiş.
Bu vesileyle öğrendik ki İçişleri Bakanının baş muhaceret memurluğu görevide varmış.
Tam burada insanın aklına ister istemez şöyle bir soru takılıyor.
İçişleri Bakanlığı yapan Ayşegül Baybars, Kutlu Evren ve Asım Akansoy yada ondan öncekilerin kaçı baş muhaceret memurluğu görevini ifa etmişti?
Baç muhaceret memurluğu görevi ile kaç kişiyi deport etmişlerdi?
Neden FBI tarafından aranan bir şahsın KKTC kalmasında sakınca görmemişlerdide bu işi Ziya Öztürklere bırakmışlarıdı?
Aslında onların yerinde olsam sessiz kalmak yerine çıkar kamuoyuna açıklama yapar ve bende bu görevde iken şu kadar kişiyi deport ettim derdim.
Yoksa akıllarda başka soruların oluşmasına sebep olacaklar.
En azından ben bu soru cevaplanıncaya kadar başka şeyler düşüneceğim.
Bugüne kadar kaçak olarak ülkede bulunup hırsızlık yapan , yaşlı genç demeden tecavüze kalkışan ,ülkeyi uyuşturucu bataklığına çeviren ,güpegündüz çırılçıplak kaldırımlarda dolaşan,kırmızı bültenle aranan şahıslardan ahımızı çıkarıyorduk ya.
Yanılmışız.
Biz ahımızı onlardan değil İçişleri Bakanlarından çıkarmamız gerekiyormuş.
Son olarak bu konuda diyeceğim şu ki ;Umarım birgün İçişleri Bakanının bu tür bir ihmali ile zarar gören bir vatandaş olmam yoksa vay o İçişleri Bakanının haline.