Geçenlerde yaşları neredeyse 80 ‘nin üstünde bir grup yaşlı dede ile konuşuyordum.

Zaman zaman bu insanlarla sohbet etmeyi severim.

Artık ilerlemiş yaşlarının verdiği ruh halinden mi desem 40 yıldır hep ayni şeyleri söyleyip değişen bir şey göremediklerinden  umutlarını kaybetmiş olmalarından mı desem sizinle konuşurken yaşananları ve yaşadıklarını bütün yalınlığı ile anlatırlar.

Birilerinden korkmazlar, aman birileri kendilerini duyar da başlarına bir iş gelir diye fısıldayarak  da konuşmazlar.

 1950’ lerden hatta daha gerilerden başlayıp günümüze kadar yaşadıklarını, hislerini duygularını içlerinden geldiği gibi anlatırlar.

Hala daha kendilerinden bu yaşlarında kendi değişleriyle hap parası alındığından ,sırası gelmeyen Hastahane kuyruklarında bekletildiklerinden ,mütevazi marangoz dükkanını , son yıllarda  kapısından içeri günde 1-2 müşteri giren bakkaliyesini  kapatalı 10 yıl geçmiş olmasına  rağmen kendine hala daha vergi borcu yazısı geldiğinden, bir ara TMT ‘ cilere madalya verilmesi ile ilgili gazetede çıkan ilana müracaat kabul edilmesi için kendilerinden mücracaat beklenmesinden ve ‘Şimdi mi akıllarına geldi onlar bilmez mi kime madalya vereceklerini ‘’diyen sitemlerini can kulağı ile dinlerken zaman zaman içim sızlar şunun şurasında daha kaç senelik ömürleri kaldığını ,hayatlarının bu son deminde rahat ve huzur içinde olmaları için yapılması gerekenlerin çokta zor olmadığını düşünür  onların isyanına kendimi ortak ederim.

Seslerindeki duygu kendilerine sahip çıkıldığı için Devletine ,yöneticilerine minnet duyan kendilerinden sonra gelecek olanlarada bu minneti devreden  bir duygu değildir.

Neden mi.

Tam 85 yaşında.Artık yürümekte güçlük çekiyor.Zorda nefes alıyor.Bugüne kadar seçim zamanları dışında kapısını çoşkuyla çalan olmamış.

2. Dünya savaşında 12 yaşındaydım.Yokluk vardı diyor.

Para yoktu.

2 şilin  günlükle CMC ' de maden de çalıştık.

Sonra evlendik.

Gündüz işledik gece nöbete gittik.

Çocuklarımızı günlerce görmedik.

Ailemizi özledik.

CMC’ nin dinamitlerinden aşırdık.

TMT’ ye gönderdik.

Dayak yedik.Fişlendik.

Ama vatanı terk etmedik.

Direndik.

Sonra ‘74 geldi.

Mehmetçikle Mücahit birleştik.

Ayrı Devlet kurduk diye sevindik.

40 seneyide öyle yedik.

Hep bekledik.Ne zaman bizide düşünecekler diye.

Başkaları gibi birşey istemedik.Her ikide bir kapılarınada gitmedik..

Yalnız insan gibi bir yaşam bekledik.

Vatanına  gerçek değer vereni görmelerini bekledik.

Yıllardır çerçeveleyip odamın baş köşesine astığım

Mücahit puanlarımı sattım ..

Tam 300 bin puan .

300 bin puan bir Televizyon etti.

Dinamit aşırmaya,

Çocuklarımdan günlerce ayrı kalmaya .

Buz gibi soğukta

Yıllar yılı

Ovalarda dağlarda sabahlamaya karşılık

Bir Televizyon ..

Ya o bombalar atılırken yatakların altına kaçanlar ,

Ya  hiçbirşeyi yokken mal mülk sahibi olanlar

İşte bu yüzden;

Hakkımızı vermediklerinden  değil

Hakkı olmayana verdiklerinden

Gelmiş geçmiş tümüne birden

Hala gerçek Mücahitleri  göremeyenlere

Başka bir şey demiyoruz

Yalnız,

Hakkımızı helal etmiyoruz.

Diyor…

Sonra durup düşünüyorum.Aklımdan bir bir geçiriyorum ...

Bundan 3-4 sene kadar önce bana 1955’leri ,60’ları anlatan o yaşlı dedeciklerin çogu artık aramızda yok.

Gündüz CMC ‘nin maden ocaklarında çalışıp TMT için dinamit aşıran, gecede nöbette bu topraklar gavura kalmasın diye sabahlayan  Babamda yok.

Milli Mücadele madalyası mı?