Yine bıçak sırtı bir konu…
Her şeyi bir yana bıraktık kara çarşafı konuşup tartışıyoruz!
Yine her zaman olduğu gibi toplum olarak bir karpuz gibi ikiye bölündük…
Kimi kara çarşafı bir inanç ve kıyafet özgürlüğü olarak görürken kimi de gericilik olarak yorumluyor!
Resmi çekip sosyal medyada yayınlayan Hasan Çağda da zaten ‘KKTC’den manzaralar” demiş…
Kimseyi ne aşağılamış, ne de hakaret etmiş!
Rahatsızlık duymuş ki bunu yapmış…
Fotoğrafı görünce biz de rahatsız olduk, bu görüntüleri de KKTC’ye yakıştıramadık!
Bu yorumu yapmak nasıl olurda suç sayılır ki…
Tamam insanların dini inançlarına da kıyafet özgürlüklerine de saygı gösterelim ama!
Düşünce özgürlüğünü de yabana atmamak şartıyla…
…
Doğrudur, KKTC’de kara çarşaflı gezen kadınlar her geçen gün artmaktadır…
Onlara göre bu normal olabilir!
Biz anormal görüyorsak kime ne?
Önce erkekler arkada kara çarşaflı peçeli kadınlar bir koyun sürüsü gibi giderken hangi medeni, çağdaş ve Atatürkçü düşünceye sahip bir insan bu görüntüye onay verir ki?
Onay vermeyiz ama gidip de yollarını kesip ‘ne bul hal’ diye de sormayız…
İsteyen istediğini giysin, istediği dini inancı taşısın, hayat tarzını ona göre belirlesin, kime ne?
Bunları tartışmak bile yersizdir…
Toplumu ayrıştırmaktan başka da bir işe yaramaz!
Zaten gün geçtikçe toplum içinde bir kutuplaşma var, aradaki uçurum daha da artar, bunun da sonuçlarına katlanırız…
…
Burada asıl konu Hasan Çağda’nın tutuklanması olayıdır…
Soru da şudur;
Aile bu arkadaşı niye şikayet etti?
Fotoğraf çektiği için mi yoksa başka bir nedenden dolayı mı?
Zira bu yönde haberlerde yazılıp çizildi!
Burada sorumluluk tamamen polisin üzerindedir…
Son iki gündür bu konuda saçma sapan tartışmalar yapılıyor ama tek konuşmayan polis teşkilatı!
Resmi bir açıklama yapılsın ki tartışmalar da havada kalmasın aksine olayı noktalasın…
Sonra sokakta özel hayat da ne demektir!
Sokak o ailenin değil herkesindir…
Toplumun malıdır ve orada olanlar bütün toplumu ilgilendirir!
Adı üstünde kara çarşaf işte…
Kadınların gözlerinden başka bir yerlerinin gözükmediği bize göre çağdışı çok eskilerde kalmış bir giysi!
Fotoğrafta görünmeyen bir insan neden şikayetçi oluyor ki…
…
Ve tabi ki son olarak da bilişim yasası dedikleri yılan hikayesine dönen çalışma…
Bu ülkede Bilişim Yasası geçmediği sürece bu tür tartışmaları çok daha fazla yaşayacağız!
Ortada yasa yok ama baksanıza insanlar tutuklanıp içeri atılıyor…
Hangi yasaya göre!
Eğer ortada gerçekten de bir hakaret bir küfür yoksa ki bunu da artık polis belirleyecek, insanların karşı oldukları şeyler konusunda görüşlerini paylaşması tutuklanma nedeni ise vay halimize…
O gece orada kimse yoktu!
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ne dedi;
“O araba o yolda olmamalıydı…”
Doğrusunu söyledi ama pek de yaranamadı!
Genç ölümler nedeniyle bu konu çok tartışılmadı…
Ama olmamalıydı işte!
Bu arada hep deniliyor ki, gençler uyarıldı ve yola devam etmemeleri istendi…
Kim söyledi, ne zaman söyledi bilmiyoruz!
Ama işte biz de o saatlerde oradaydık ve hayatımızın korku filmini gerçek olarak yaşadık ama kimseleri de göremedik…
Ne bir yetkili, ne bir polis ne de başka biri!
Buradan kimseyi yargılayacak değiliz ama…
Kesinlikle o yol sabaha kadar artık kimin göreviyse kapalı tutulmalı ve trafik engellenmeliydi!
Atmasyon değil, korkuyu yaşadığımız için söylüyoruz bunları…
Sadece Merak İşte?
Akıncı aday mı?
Daha epey uzun süre var ama…
Her nedense şimdi tüm hesaplar Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılıyor!
Beraberinde bir takım söylentiler de yapılma başladı…
Bu kez aday olmak isteyenler değil konu!
Şu anki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı için yapılıyor…
Aday olmayabileceği iddia ediliyor!
Ara sıra bu konuda mesaj vermesi gerekiyor sanırız…
Eylemciler orada sendikalar nerede?
CAS’ın eski 3 çalışanı Ercan kavşağında 5 gündür açlık grevi yapıyor…
Hem de ölümüne demeye başladılar!
Ekmek parası için elbette normaldir de…
Normal olmayan şeyler de oluyor!
Sendikalar ve sivil toplum örgütleri derin bir sessizliğe büründüler…
Hiçbirinden ne bir destek ne bir ziyaret!
Umurlarında bile değil anlayacağınız…
Kim demiş oteller dolu diye?
Bazı medya organlarında çıktı..
Yeni yıl dolayısıyla KKTC’deki bütün oteller yüzde 100 doldu diye!
Bu haber yayınlandıktan sonra bazı otel sahipleri de buna isyan etti…
Bizi arayanlar sürekli şunu söylüyor;
3-4 otel dışında rezervasyonlar yüzde 30’u daha geçmedi!
İyi de bu palavra haberleri kim hangi maksatla yayınlıyor?
Bunda amaçları nedir!
Asgari ücret ne oldu?
Türkiye’de yeni asgari ücret belirlendi…
Bundan böyle asgari ücretliler 2 bin 20 TL maaş alacaklar!
Büyük bir rakam değil ama bizim asgari ücrete iyice yaklaştılar…
Orada domates 2 TL, bizde 8 TL’den aşağı değil!
Ama gelin görün ki bizde asgari ücreti ne konuşan var ne de sorgulayan…
MESAJ KUTUSU
Sayın Mehmet BURHAN, bakanlık müsteşarı olarak bir okula elçilikten yapılan maddi katkıyı iptal ettirdiğiniz yönünde şikayetler yapılmaya başlandı. Böyle bir şey var mı, yoksa söylentiden mi ibaret kamuoyunu bilgilendirmeniz isteniyor…
…
Sayın Özdil NAMİ, bazı partilileriniz elektrik fiyatlarının düşürülmesini sizin istemediğinizi iddia etmeye başladılar ve bu konuda propaganda yapmaya başladılar. Vatandaşın çok hassas olduğu bu konuda cevap hakkınızı kullanırsınız değil mi?
…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, sadece aileyi değil sizi seven herkesi fena halde korkuttunuz doğrusu. Büyük geçmiş olsun diyoruz, artık şu epey merak sardığınız pipo olayını da sonlandırırsınız değil mi? Umarız eşiniz de bu konuda size ağır bir baskı uygular…
…
Sayın Zeki ÇELER, hele de Türkiye’de asgari ücret yüzde 26 oranında yükseltildi ya, şimdi de burada vatandaş yeni rakamın belirlenmesi sabırsızlanmaya başladı. Yeni yılda müjdeli haber bekliyorlar sizden, bilesiniz…
…
Sayın Rauf DENKTAŞ, arazi tartışmaları UBP ile DP’nin arasını iyice açtığı gibi şimdi de muhalefet bir takım yeni izlerin peşine düştü bilesiniz. Eski bazı dosyaların karıştırıldığını duyduk, yeni tartışmalara hazır olun deriz…
…
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, vicdani ret konusunda meclise öneri sunacağınızı öğrenen bayramlık ağzıyla konuşmaya başladı. Toplumun küçük bir kesimini memnun edeyim derken çoğunluğu kızdırmazsınız umarız, çünkü konu büyük tartışmalara gebe…
…
Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, önceki akşam YDÜ hastanesinde bakılmadığını size şikayet eden bir hastayı makam aracınıza birlikte bu hastaneye götürerek tedavi edilmesini sağladığınızı memnuniyetle öğrendik. Ayrıca aileden de büyük hayır duası aldınız…
…
Sayın Tözün TUNALI, yılların yorgunluğunu çıkarmak için hızı bir şekilde çiftlik kurmaya çalıştığınızı ve hayatınızın bundan sonrasını burada geçirmek istediğinizi duyduk. Çok da doğru bir karar aldınız, hayırlara vesile olsun…
…
Sayın Kemal Deniz DANA, yüksek lisansta sınıfın en çalışkan öğrencisi olarak diplomayı alacağınız konuşuluyor. Bundan böyle artık sırada doktora var değil mi? Neysi o siyaset günlerinizdeki stres ve sıkıntı…
…
Sayın Hüseyin OSKAR, sizin oteldeki sel hasarı görünenden çok daha büyükmüş ve bunu da bir de yeni yıl programlarını iptali eklenince işin tuzu biberi olmuş. Büyük geçmiş olsun, umarız devlet bu konuda babalığını gösterir ve yaralar en erken zamanda sarılır…
…
Sayın Tolga ATAKAN, sel felaketinde bilir kişi raporu çıkıncaya kadar en azından bu konuda hiç yorum yapmamanız önerilir. Zira muhalefet bu konuda illa ki bir kelle istiyor ve piyango size vurmasın deriz.
…
Sayın Cem DANA, işyerinde çorba partilerinden sonra şimdi de kebap partileri düzenlemeye başladığınız söyleniyor. Acaba diyoruz meslek değiştirip yeme içme işine mi girseniz, bu konuda epey başarılı olduğunuz konuşuluyor…
…
Sayın Ersin TATAR, bölge ziyaretlerinizin seçim mitingleri gibi geçtiği soğuğa rağmen kalabalıkların her geçen gün arttığı dikkatlerden kaçmıyormuş. Bu arada Ankara’dan bir mesaj beklediğiniz de iddia edilmeye başladı, hayırdır bilmediğimiz gelişmeler mi var?
…
Sayın Turgay HİLMİ, bir kez daha Kıbrıs Türkünü zor gününde yalnız bırakmadınız ve Almanya ve Avusturya’dan sel felaketi yaşayanlara resmen yağmur gibi yardımlar sağladınız. Fukaranın duası, zenginin parasından daha hayırlıdır değil mi?
…
Sayın Aysu Basri AKTER, kurumun haber mesaj servisinde son günlerde geçmiş yıllara ait mesajların abonelere gönderildiği yönünde sitem dolu mesajlar geliyor. Bir uyarın arkadaşları deriz, kurumun ciddiyetine gölge düşmesin diye…
