Nijerya’nın Ankara Büyükelçisi geçen yıl uyarmıştı…

Hem de bütün üniversiteleri!

Okula devam etmeyenleri ülkeden atın uyarısıydı bu…

Cesur bir açıklama doğrusu!

Bir ülkenin Büyükelçisi başka bir ülkede kendi vatandaşları hakkında uyarılar yapıyor…

Peki bu uyarıları dikkate alan oldu mu!

Şimdiye dek olmadı…

Ama geçenlerde mevcut öğrenci sayıları ve okula gidenler ve gitmeyenler açıklandı!

20 bin kadar öğrencinin okullarda kayıtlı olduğu halde okullara gitmediği ifade edildi…

Elbette bir kısmını ayırıyoruz ama!

Potansiyel suç şebekesi olmaya başladılar…

Geçenlerde bakanlık yetkilileri bizi uyarmış ve biz de bunu sayfamızda yansıtmıştık…

Merkezi Cezaevi’nde çok ciddi kümeleşmeler var!

Bizi uyaran bakanlık yetkilisi cezaevi yetkililerini de uyarmış umarız bir facia yaşanmadan önlem alınır…

Alınmaz ve orada kan akarsa da artık bunun hesabını verirler!

Bir çoğu uyuşturucudan içeride yatan Nijeryalı tutuklular daha şimdiden diğer tutuklulara karşı sözlü tacizlere başlamışlar…

Şu anda itişme ve kakışmaların ileride çok daha ciddi boyutlara taşınabileceği iddia ediliyor!

Hem de gardiyanlar tarafından…

Zaten bir çok gardiyan arkadaşı da tehdit ettiklerinden oradaki tansiyon hiç de normal değil!

Uyuşturucunun merkezi artık onlar…

Neredelerden getiriyorlarsa artık çok ciddi bir dağıtım ağı örmüşler!

Adam kaçırma, tehdit, yaralama olaylarının başkahramanı oldular…

Oturdukları bölgelerde hemen herkese rahatsızlık veriyorlar!

Kendi ülkelerinden olmayanlara kesinlikle yaklaşmıyorlar, sürekli gruplar halinde geziyorlar…

En fazla okullarda örgütlenmişler, kendi ülke vatandaşları taksicilere para ödemesin de araç kiralayıp korsan taksicilik yapıyorlar!

Marketlerdeki hırsızlık olaylarında da artık başrolde bunlar bulunuyor…

Fuhuş tüccarlığına da girdiler ve gece gündüz demeden özellikle de otostoplarla yine kendi ülkelerinden olan kızları pazarlıyorlar!

Nijeryalı Büyükelçiye dönecek olursak…

Bunlar kesinlikle ada dışına ihraç edilmelidir!

Biz ne yapıyoruz;

Suçu işliyorlar, yakalanıyorlar ve aylarca mahkemelere gidip gelip cezaevinde ekmek elden su gölden hesabı yaşıyorlar!

Tabi ki hukukçu değiliz…

Ama bu gidişatla içimizde daha fazla barınacaklar, başka siyah-beyaz kavgaları olmak üzeri tamamen potansiyel suçlu konumundan hiç çıkmayacaklar!

Hükümet edenler gelecekteki ciddi yoğunluktaki tehlikeyi göz önünde bulundurup bunların hepsini ihraç edip halkın güvenliğini korumak zorundadır…

“Rumlardan bir şey olmaz!”

Cumhurbaşkanı Akıncı’ya ait bu sözler;

“Rumlardan bir şey olmaz” diyor başka bir şey demiyor!

Ama işte resmi olarak değil…

Dost sohbetlerinde!

Türkiye ziyaretlerinde…

Kendine çok yakın gördüklerine!

Makamı açısından elbette demesini de beklemeyiz ama…

İçindeki duyguları tam olarak dışarıya yansıtamadığı için de onun adına üzülüyoruz!

Her şeyin başının sağlık olduğunu da kesinlikle unutmamalı…

Ne büyük ceza ama!

Basında bir tuhaf oldu bu sıralar…

Elexus Hotel denize lağım akıttı diye iki asgari ücret ceza aldı ya!

Sanki de çok büyük bir ceza verilmiş gibi manşetlere taşıdılar bunu…

Çok memnun olmuşlar bu cezaya!

Ama ceza az diyen olmadı…

Otel denizin içine ediyor 3 bin 600 TL ceza alıyor ve biz de alkışlıyoruz!

Nasıl bir çevre bilinciyle artık bu…

“Ne zaman yasaklayacaksınız!”

“Sayın Serdar Denktaş.
Maliye Bakanı 
Sn. Bakan 2006 yılında Soyer Hükümeti döneminde, Türkler güneyden (Rum tarafından ) Yeşilhat Tüzüğü dışında 135 Avroya kadar serbest alışveriş hakkı verildi.

Bu hak hala devam ediyor. Rumlar kuzeye, Türk tarafına geçince su bile almıyor, alamıyor. En küçük alış verişe Rum gümrüğü el koyuyor, imha ediyor Türk tarafında para harcayan Rumlara hakaret ediyorlar. 
Ne zaman Türklerin, Rum tarafından özel tüketim harcamalarını yasaklayacaksınız!”

(Ayhan ARIKLI)

Gazetecilerin sosyal hakları yatırılmıyor!

İsim vererek yayınlamayı çok isterdik ama…

Aynı meslekten olunca insanın içine sinmiyor!

Bazı gazeteler diyeceğiz ne yazık ki…

Çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yapmıyor!

Hem de uzun bir süredir…

Gerekçe tabi ki parasızlık!

Patronlar yanında çalıştırdıklarının yatırımlarını yapmıyor ama…

Lale devri yaşamından da geri kalmıyorlar!

Altlarında en lüks araçlar, mega eğlenceler, su gibi para harcamalar…

Olan üç kuruşa talim eden gazeteci ve matbaa çalışanlarına oluyor!

Nasıl bir sosyal adaletse artık bu…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bundan böyle artık vatandaşın gündeki erken bir genel seçim olduğuna göre gelin şu tarihi kendi ağzınızdan siz verin de meraklılar bir rahatlasın. Bu arada bürokratlar hala meyhane fotoğrafı paylaşıyor önleminizi alın deriz!

Sayın Talip ATALAY, Güney’deki refikiniz artık Türkçe de konuşmaya başladı ama ilk konuşmasında bile çözüm yok dedi! Şimdi  de sıra sizde Rumca olarak bakalım Güney’e nasıl bir mesaj göndereceksiniz!

Sayın Erdoğan SORAKIN, Parti Meclisi’nde genel sekreterliğinize çekimser kalan 20 partili önümüzdeki günlerde size epey muhalefet yapacaklar diye duyduk! Artık onlara mangal mı yakarsınız, sinemaya mı götürürsünüz o da sizin bileceğiniz bir iş!

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, UBP rozetini takıp muradınıza erdiniz ama her nedense bölge halkı buna çok mutlu olmadı gibi geldi bize! Hele de geçen seçimlerde size oy veren CTP sempatizanları fena kızgın!

Sayın Mehmet HARMANCI, çevre kirliliği konusunda Başkent listeni birinci sırasında çıkınca vatandaş epey tedirgin etti. Demek ki Çevre Dairesi’nin yapamadığı denetimleri yapmak size kalıyor. Hurda araçlarla şehir içi taşımacılık yapan araçlardan başlayabilirsiniz.

Sayın Tarık İZBUL, sizin hastanenin denetim kurulundan zayıf not aldığını biliyor muydunuz! Yani böyle tecrübeli bir hekimden böyle bir hastane beklemezdik doğrusu. Umarız en kısa zamanda eksiklikleri tamamlarsınız!

Sayın Hasan SADIKOĞLU, sosyal medya timi kurup özellikle kendilerine yorumlarda ciddi sorumluluklar yüklediğiniz ihbarları yapılıyor! Siz yine de dikkatli olun ki karşı timler de her an kurulabilir!

Sayın Mehmet ÇAĞLAR, CTP MYK’dan istifa etmeniz diğerleri gibi ses getirmedi değil mi! Ama meraklılar soruyor işte bu görevden affınızı istemenin gerekçelerini de açıklamanız gerekir diye!

Sayın Gürcan ERDOĞAN, kurumunuzda üst düzey bazı çalışanların mesai saatlerine uymadığı hatta günlerdir işe gitmeyenlerin olduğu yönünde şikayetler alıyoruz. Diğer çalışanlara kötü örmek oluyorlar bilesiniz!

Sayın Erçin TEKAKPINAR, Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığı için artık sayılı günler kaldı diyorlar! Yerinize birini bulduysanız ne ala Yok bulamadıysanız iki işi birden yapmak zorunda kalabilirsiniz, haberiniz olsun istedik…

Sayın Günay ÇERKEZ, eski Başbakan Soyer dünkü köşe yazısında size de epey göndermelerde bulundu. Size de böylelikle söz hakkı doğdu! Geçmişi bir karıştırın bakalım altından hangi siyasiler ve bürokratlar çıkacak!

Sayın Oğuz KÖSE, yani dün bir köye yazısı yazdın İskele ve yöresi darmadağın oldu! Demek ki artık aktif siyaset vakti geldi demektir değil mi! Gözünü kapa partini seç ve biraz da cesaretle yürü deriz ancak…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, sarı karınca örneği iyi bir örnekti ama yine de diğer renkteki karıncaları da küstürmek gerek değil mi! Bu arada ülke genelindeki ziyaretleriniz partilileri epey memnun ediyor gibi geldi bize…Bu arada seçimler için kaynak arayışlarını da sakın ihmal etmeyin…

Sayın Harun GÜLMEZ, çok yakında kurulacak olan Özel Hastaneler Birliği’nin başına getirileceğinizi öğrendik. Madem ki artık örgüt işlerinize de girdiniz ardından bir aktif siyaset gelir mi! Meclis’te efelere de ihtiyaç var değil mi ama!

Sayın Özdemir BEROVA, şu kendinizi okulun önüne zincirleme işi gerçekleşir mi dersiniz! Kendinizi ifade etmek için ne hallere düşüyorsunuz değil mi! Bakalım eğitim sendikalarının yöneticileri de sizin yanınızda kendilerini zincire vuracaklar mı!

Sayın Mehmet TATAR, Devlet Laboratuarında yangından sonra işler yola girmeye başladı ama çalışanlarda da bazı bulgulara rastlandığını duyduk. Umarız burasının açılışı için erken davranmamışsınızdır zira insan canı başka hiçbir şeye benzemez!