Gün geçmiyor ki yeni bir iddia ile YÖDAK ülke gündeminde üst sıralarda yer almasın.
Ancak iddialar artık YÖDAK’ın ilerisinde bir noktada ve iddiaların odağında ise bugünden itibaren YÖDAK değil Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından YÖDAK Başkanlığına atanan Turgay Avcı var.
Turgay Avcı diploması ile ilgili sorulara hala net cevap verememesi, diplomasının orijinalini gösterememesi ve olduğunu iddia ettiği diplomasının denkliğinin teyidi ile ilgili yasal prosedürü işletmemesinden dolayı artık sanık durumundadır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı da yanıltmaya çalışması ve kendisini atayan makama bile diplomasının aslını hala sunmadığı iddiaları gündemden hala düşmediği için bir kez daha sanık durumundadır, Turgay Avcı.
Ve Turgay Avcı, yasaları uygulamaya çalışan YÖDAK Kurul üyelerine görevlerini yapmamaları için 1’er milyonluk TL’lik tazminat davası açtığından dolayı da toplum vicdanında artık sanık olmanın ötesinde cezası kesinleşmiş bir mahkumdur.
Hakkındaki iddiaları yazan ve soruşturan gazetelere de tazminat davası açarak yayınlarını durdurmak istemesi ise Turgay Avcı’nın toplum vicdanındaki ikinci mahkumiyetidir.
Asli görevlerini gereği olarak iddiaları araştırmaya ve yasaları uygulamaya çalışan YÖDAK üyeler Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Prof. Dr. Ali Ünyayar, Prof. Dr. Hülya Harutoğlu ile Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı’ya tazminat davası açan YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın dosyası ise hakkındaki tüm iddiaların araştırılması için Yüksek Adliye Kurulu’na sevk edilmiş durumda.
Turgay Avcı’nın bu noktada yapması gereken tek şey ise kendisini YÖDAK Başkanlığı makamınma atayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan Yüksek Adliye Kurulu’nun araştırması bitene kadar izinli sayılmasını istemek.
Turgay Avcı bu derece bir olgunluğa sahip mi bilinmez ama dosyasının sevk edilmesinden önce Yüksek Adliye Kurulu Başkanının oğlu olan Macit Şefik’i avukat olarak tutması böyle bir duruşta olmadığının da en büyük kanıtı.
Ki, Macit Şefik’i avukat tutma işlemini gerçekleştirirken de hem etik ihlali hem de YİM kararlarına aykırı hareket ettiği ortaya çıkan Turgay Avcı, Maliye Bakanlığını da yanıltarak YÖDAK bütçesinden avukatlık hizmeti için usulsüz harcama yaptırttığı ise iddiaları daha vahim bir noktaya taşımakta.
YÖDAK Kurul üyelerinin kendisine, Yargıç Beril Çağda huzurunda okunan YİM 247/2015 sayılı kararı hatırlatmalarına rağmen yeni bir Kurul kararı olmaksızınve kurul gündemine getirme gereği duymaksızın Macit Şefik’i YİM kararına aykırı hareket ederek avukat olarak tutup Maliye Bakanlığından avukatlık ofisine ödeme çıkmasını da sağlayan Turgay Avcı’nın işlemlerinin Sayıştay Başkanlığı tarafından mercek altına alınması gerekmektedir.
Bu noktada Yüksek Adliye Kurulu Başkanı Narin Şefik’in oğlunu YİM kararına aykırı olarak YÖDAK adına avukat olarak tutması da Turgay Avcı’nın bir stratejisi olduğu aşikardır.
Ancak aşikar olan bir diğer nokta daha var ki, Avukat Macit Şefik de Turgay Avcı tarafından YİM kararı kendisinden saklanarak yanıltılmıştır.
Sayıştay Başkanlığı ve Başsavcılık ile Polis Genel Müdürlüğünün iddialar ile ilgili hemen inceleme ve soruşturma başlatması gerekmektedir.
Tüm uyarılara rağmen YİM kararına aykırı hareket ederek Maliye Baknlığını da yanıltan Turgay Avcı’nın bir an önce Yüksek Adliye Kurulu incelemesi bitene kadar izine ayrılması gerekmektedir.
Turgay Avcı’nın gelinen aşamada ortaya etik bir duruş koymaması halinde ise gerek diploma iddiaları gerekse yetkisini kötüye kullanarak idari suçlar işlediğine yönelik iddialar araştırılıp neticelendirilinceye kadar izne ayrılması Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından talep edilmelidir.
Gözler şimdi Yüksek Adliye Kurulu ile Yüksek İdare Mahkemesinde.
Ancak bir gerçek var ki, Turgay Avcı YÖDAK’ta yeni bir dönemi başlatmanın aksine iddiaların odağında olmak ve iddialara somut cevaplar vermeyerek hem YÖDAK’ı hem de yükseköğretim alanına zarar vermekten daha öteye gidemedi.
Turgay Avcı’nın yapması gereken bu aşamadan sonra hemen ve derhal istifasını Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sunmasıdır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise YİM kararına aykırı hareket ettiğinden ve Devletin usulsüz ödeme yapmasını sağlamasından dolayı Turgay Avcı ile ilgili yeni bir dosyayı Yüksek Adliye Kuruluna ve Sayıştay Başkanlığına sevk ederek YÖDAK Başkanlığına atadığı Turgay Avcı’yı istifaya davet etmek zorundadır.
Tüm gözler Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a çevrilmekte.