Türkiye Cumhuriyeti Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın ve beraberindeki heyetin geçtiğimiz hafta sonu ülkemize yaptığı ziyaret, hakkında konuşulacak ve tartışılacak birçok konuları da beraberinde getirdi.
Bunlardan bir tanesi de, Lefkoşa’ya 500 yataklı bir hastanenin yapılması konusu.
Üstelik bu sefer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da talimatları söz konusu.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın, ekibi ile birlikte bu konu üzerinde ciddi bir değerlendirme yaptıkları ve ardından da bu değerlendirmeleri Başbakan Sayın Ersin Tatar, Sağlık Bakanı Sayın Dr. Ali Pilli ve hükümete aktardıkları da medyaya yansıdı.
Belli ki, o kadar gündemin arasında, Türkiye’nin KKTC’nin sağlığına da doğrudan destek vermeye kararlı olduğu ve işi ciddiye aldığı yorumunu yapmak yanlış olmayacak.
Ancak, bir husus gözden kaçırılıyor.
Lefkoşa’ya 500 yataklı ‘’gıcır gıcır’’ bir hastane yapmakla, KKTC halkının sağlık sorununun çözülebileceği çok da gerçekçi görünmüyor.
Neden?
Sorun bina ve teknik donanımda mı?
Hayır.
Sorun, KKTC’nin kokuşmuş sağlık sisteminde!
Saat 12.00’den itibaren doktorların çoğu özele dağıldıkça,
Devlette yapılabilecek ameliyatlar kesten özele sevk edildikçe,
Ameliyatlarda kullanılan bazı pahalı sarf malzemeleri, devlet doktorunun dolaylı ortak olduğu medikal firmalardan alındıkça,
İhtiyaç olmamasına rağmen, ısrarla hatır gönül babından, emekli doktorlar ameliyatlara sokulup nemalandırıldıkça,
İlaçların alımından sarfına kadar olan süreçler takip edilmedikçe,
Hastanede kadrolu bazı tıbbi teknikerler keyiflerine göre mesai yaptıkça,
Tıbbi cihazların bakımları umursanmadıkça,
Ambulanslar, fi tarihinden kalan iletişim sistemini kullandıkça,
Mesailer dolmadan ek mesailer ödüllendirildikçe,
Sağlıkta israf had safhada oldukça,
Yarım yamalak asistan eğitimlerine devam edildikçe,
Hastanede kadrolu olup da, özelde de hastane, görüntüleme merkezi veya laboratuvar ortakları oldukça,
Ülkenin genç doktorları, bilinçli bir şekilde dışarıya kaçırıldıkça,
Sağlıkla ilgili yasalar, meclisin tozlu raflarında unutuldukça,
Basamaklı sağlık sistemine geçilemedikçe,
Lefkoşa’ya değil 500 yataklı, 1500 yataklı hastane yapılsa da, çok kısa süre içerisinde, kimseye hayrı dokunmayacak!
Düzeltilmemiş, ıslah edilmemiş sağlık sistemi üzerine inşa edilmediği sürece,
Lefkoşa’ya değil 500 yataklı, 1500 yataklı hastane yapılsa da, o hastane, KKTC’nin arsız sağlık statikosunun dişlerinin arasında, zevk-ü sefa içerisinde öğütülüp bir köşeye atılmaya mahkum olacak!
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899