Onlar yıllarda bu ülkede ‘dış kapının mandalı’ olarak görüldüler…
Seçim öncelerinde üç-beş kuruşa satılan alınabilen!
Milliyetçi, vatansever görüşleri suistimal edilen…
İster sağ ister sol olsun tüm siyasi partiler tarafından hep kullanılan!
Ama devlet kaynakları eşit olarak dağıtılmayan…
Yıllar önce kurdukları parti birilerine tehlike oluşturmaya başladığı için özellikle kapatıldı!
Kapatılınca da oyları genelde hep sağ partilere kaydırıldı…
Şimdi yeniden sahnedeler!
“Biz de varız’ diyorlar…
Ama barajı aşıp da Meclis’e girince yine ırkçılık söylemleri yapılmaya başlandı!
Erhan Arıklı ve Bertan Zaroğlu…
İkisi de şimdi ağır bil dille eleştiriliyor, arşivler tekrar milletin önüne seriliyor!
Erhan ya da Bertan, geçmişte yaptıkları eylem ve söylemlerinde elbette hatalıydılar ama…
Şunun iyi bilinmesi gerekir ki YDP Erhan ve Bertan demek değildir!
Onlar gider, yenileri gelir…
YDP’ye bu kadar aşırı yüklenenler yanlış yapıyor!
Onları ırkçılıkla suçladıkça sadece güçlendirirsiniz…
Yıllarca bütün partilere gönül verdiler şimdi kendi partilerini kurdular!
Her ne kadar ‘biz Türkiyeli partisi değiliz’ diye açıklama yapsalar da…
Zaten ırkçı mı değil mi önümüzdeki günlerde bunu hep birlikte göreceğiz!
Öyle bir kabahatleri olursa da geldikleri gibi giderler…
Ama biraz da empati şart oldu gibi gözüküyor!
İki kişi üzerinden onlara oy verip iradelerini gösterenlere karşı ayıp işleniyor…
İşte onlardan birisi ve tüm samimiyetiyle duyguları:
…
“Empati yapın..!
CTP, UBP, DP, TDP, TKP..
43 yıldır bu partilere oy veren binlerce 74 göçmeni insan var…
Cumhurbaşkanlığı yapmış Sn Talat, Akıncı, Eroğlu bunlara da oy verdi mi 74 göçmenleri..? Evet verdi..!
Ve bu oy verenlerin hiçbiri "IRKÇI" damgası yemedi..
Fakat şimdi YDP'ye oy verenlere, başkanına, sempatizanlarına, adaylarına, üyelerine veya savunanlara "IRKÇI" diyorlar..
Ellerini vicdanlarına koysunlar ve düşünsünler.. KENDİLERİ HANGİ ÜLKENİN VATANDAŞI OLARAK BUNU SÖYLÜYORLAR..?
Türk CUMHURİYETİ'nde Seçen Türk, kazanan Türk.. Türkleri ırkçı görenler nereli ...? Kimse Parmağının arkasına saklanmasın..
Seçim zamanı hatırlanan basiretsiz, susturulmaya çalışan ezik bir toplum yok karşınızda.
En akıllısından, en delisine.. Makam sahibinden, çobanına, köylüsüne, ev hanımına, işçisine, memuruna, yaşlısına, gencine kadar vatandaşlık hakkını kullanıp oy veren insanlarımız var.. YDP'yi ister zorunuza gider kabullenmezsiniz, ister bağrınıza basarsınız..
Ama bilin ki o mecliste temsiliyet hakkı verilen 2 vekili var.
SAYGILAR…”
(Oktay GÜNEY)
“YDP'ye neden bu kadar yükleniliyor ?
“Ne farkınız kaldı zenci düşmanlığı yapan Amerikalılardan veya Nazilerden ?
Göç ve vatandaşlık politikalarını eleştirmenizi anlayabilirim ama bu ülkede doğmuş büyümüş ama hep ötekileştirilmiş insanların Kıbrıs vatanımdır deyip de mecliste temsiliyet istemesinden daha normal bir şey olamaz.
Sanki kök Kıbrıslı saydıklarınız çok değer katabildi bu ülkeye ya da bu topluma. Herkesin ifade özgürlüğü ve temsiliyet hakkı vardır. Abarttınız artık !..”
(Faize TERAZİ)
“Hangi Serdar?”
“Herkesin hemfikir olduğu Serdar'ın bu aşamada yeniden anahtar olduğudur. Ama herkesin merak ettiği diğer bir konu ise hangi Serdar'ın bu rolü oynayacağıdır. Birinci Serdar Türkiye'nin telkinleri doğrultusunda Özgürgün'ün başkanlığında UBP, DP ve YDP hükümetine girecek ve statükoya sahip çıkacak muhafazakar olandır, diğer Serdar ise CTP, HP ve TDP ile birlikte hareket edip yeni bir döneme girmemize yardımcı olacak olan daha demokratik ve liberal Serdar'dır. Az kaldı, yakında hep birlikte hangi Serdar'ın galip çıkacağını göreceğiz”
(Mete HATAY)
“Nerede parti içi disipin?”
“Olanları anlamakta zorluk çekiyorum.. Görev verdiğimiz bir vekilden memnun olmadığımız için değiştirdik. Bu bir cezadır.. Helva yapmak nerden çıktı..
Kaybettiği yetmedi mi bir döner bıçağı alıp gidip yattığı yerde dilim dilim doğrayın o da yetmezse ailesinde arkadaşlarına geçin...
Nedir bu Allah aşkına Kıbrıs insanı mı bunu yapan..
Ne zamandan beridir başkalarının acıları veya kayıpları üzerine kutlama yapmaya başladık.. Bizim kültürümüzde bu var mıydı yoksa sonradan kazandığımız bir özellik mi..İnsanlara verdiğimiz yaranın ötesinde partiye verilen zarar nerde nerede parti içi disiplin..
Yarın bir seçim olursa ona ailesine ve sevenlerine ihtiyacımız Yok mu.Böyle mi büyük ve tek yürek olacağız..
Sloganı yanlış mı anladım biriz derken sadece birileri için mi çalıştık.?..
(Gürsel UZUN)
“Başkanlık sistemi ama…”
“Seçim sonuçlarını sorgulayan ve yorumların bazı kişiler "Başkanlık" sistemini ortaya attılar. Bazı parti liderleri de dahil olmak üzere, başlatılan bu tartışmanın somut bilimsel verilere dayanmadığı ortada. Hep koalisyon oluyor diye sistemi değiştirmek istemek olabilir mi? Kiminin farklı nedenleri olabilir AMA başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığının taviz vermez şekilde yerleşmiş olması, seçmen bilincin başkanlık sistemine göre şekillenmesi, bazı sübapların yerleştirilmesi ve denenmesi vs gibi olgular olmadan böyle bir sistem KKTC için doğru olmaz...Tipik fıkra gibi "Bundan yok ama şundan verelim"
" Başkanlık " ve " Başkanlık " sistemini. Bu gece, bir parti için en iyi yol bu. Hep beraber mi? Kiminin farklı nedenleri ama ama ama ama ama. "
(Erdal ONURHAN)
Torpil yoktu!
Hastane günlerinden bir takım notlar paylaştık bu köşede…
En fazla da yemeklerin lezizliği tartışma konusu oldu!
Kimi dostlar ‘bu yemekler senin için güzel verildi’ bile dedi…
Bunlara cevap hakkımız doğdu bizim de!
Yemeklerde torpil filan yoktu…
Evet geçmişte yemeklerden büyük şikayetler geliyordu ama ihale ile yeni şirket belirlendi!
Califorian lezzeti bizim için değil tüm hastalar için devam ediyor…
İyi olan şeylerin ardında bir bit yeniği aramak erine takdir de etmek gerek!