Yazık, verdikleri tek bir sözü bile tutmadılar!

Olumsuz hava koşulları yine memleketi salladı...

Doğa ile mücadele etmek çok zor!

Hele gökyüzü gürlüyor, yağmur suları dur durak bilmiyor ve fırtınalar kopuyorsa.

Üstüne üstlük dere yatağına yapılan konutlarda yöneticilerinizin imzası varsa!

Bakın 6 Şubat Türkiye depreminin acısını iliklerimize kadar hissettik.

Canımız ciğerimiz yandı. Çaresizliğin, doğayla, yanlış yapılanmayla insanoğlunun mücadeledeki yetersizliğini gördük...

Eliniz kolunuz bağlanıyor!

***

Ülkeyi etkisi altına alan olumsuz hava koşulları birçok bölgede su baskınlarına sebep oldu, dereler taştı...

Otomobiller sel sularına kapıldı, insanların evlerini sular bastı.

Sadece 124 personeliyle görevi arama kurtarma olan Sivil Savunmamız bir o yana bir bu yana koşturdu.

Sivil Savunma’nın şuan en az kadro sayısının 193 olması gerekiyor.

Yani 70 personel eksik.

Emekli olacaklar hariç…

***

Bu insanlar disiplin içinde ve büyük bir aşkla yapıyor bu işi.

Bazen de çaresizlikle…

Çünkü, 2 kişinin yükünü bir kişi yükleniyor.

Sel sularına giriyor. Bir görgü tanığının ifadesiyle sel sularında kaybolmuş bir aracın peşine düşüyorlar.

Ya içinde bir canlı varsa diye…

Evini su basan arıyor, yolu kapanan arıyor, iş yeri sular altında kalan arıyor, aracında mahsur kalan arıyor, kedisi mahsur kalan arıyor, dereler taşıyor yardıma koşuyorlar.

Kısıtlı personel, eski araç teçhizat yola düşüyorlar, kelle koltukta!

Araçları bozuluyor yollarda kalıyor.

Personel çift vardiya çalışmak zorunda kalıyor.

Yardım çağrısı yapan tek bir kişiyi bile geri çevirme lüksleri yok.

Bugün git yarın gel diyemezler, mesai bitti diyemezler, tatil diyemezler…

***

Ülke kaynaklarını her şeye savuruyorsunuz sağa sola kurultay hesabı yapıp personel de alıyorsunuz peki başımız sıkıştığında yardımımıza koşan Sivil Savunma için neden kılınızı kımıldatmıyorsunuz.

6 Şubat depremi sonrası utanma belasına sözler verdiniz!

Personel açığı kapatılacaktı, eksik araç gereçler alınacaktı.

Tek bir sözünü tutmaz mı insan!

Bu kadar çabuk mu unuttunuz böyle hassas bir konuda verdiğiniz sözleri.

Ey hükümet edenler, Allah korusun ama başımıza bir felaket daha gelirse ‘kimse yok mu!’ diye çığlık atarken sizin bu yaptıklarınızı suratınıza tokat gibi çarpanlar mutlaka çıkacaktır.

***

Hayat kurtarmak kurultay korkusuna benzemez…

Hayat kurtarmak siyasi hesaplarınıza malzeme edilemez.

Hayat kurtarmak milli güvenlik meselesidir.

Hayat kurtarmak vatanı kurtarmaktır.

Ve hiçbir korku vatana ihanetin korkusuna benzemez.

***

Bu ülkenin doğal afetlerden en çok canı yanan kesim Şampiyon meleklerin aileleridir.

Sivil Savunmacıların Adıyaman’da ne şartlarda çırpındığını en iyi siz bilirsiniz.

Bu acıların bir daha yaşanmaması için tüm halkımız acınızı paylaşırken bir daha böyle felaketlerde elimizin daha güçlü olması için Sivil Savunmamızı güçlendirmemiz gerekiyor.

Şimdi siz de sesinizi yükseltin, iyi bir kamuoyu gücünüz var.

Arama kurtarma gücümüzü sekteye uğratanlara, elini zayıflatanlara siz de bir çift söz söyleyin.

Belki anlarlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, K.Maraş depreminden kısa bir süre sonra Sivil Savunma Teşkilatı’nı ziyaret edip hem teşekkür etmiş hem de araç-gereç ve personel konusunda alımların geciktirilmeden yapılacağı sözü vermiştiniz. Ancak işleriniz fazlasıyla yoğun olsa gerek ki bunlardan hiçbirini gerçekleştirmediniz. Hatırlatalım  dedik!

...

Sayın Dalman AYDIN, dünkü açıklamanızda elektrik üretiminde sıkıntı yok açıklamasından sonra lütfen yazın bir kenara elektrik kesintileri yeniden başlayacak demektir. Nereden mi biliyoruz tabi ki daha önce yaptığınız açıklamalardan. Bu arada yeni bir zam hazırlığı varmış doğru mu yoksa şaka mı dersiniz!

...

Sayın Talip ATALAY, YDP’ye genel başkan adaylığı aklınıza nereden geldi bilmiyoruz ama son iki günde parti içinde yapılan kulislerde şansınızın en fazla yüzde 20 olacağı konuşulmaya başlandı. O da tabi ki adaylık yarışından son dakika çekilmezseniz! Hadi bakalım hayırlara vesile olsun!

...

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, sel taşkınlarında zarar gören bölgeleri ziyaret edip ilgi göstermeniz görüntü olarak iyi ama bu ziyaretleri takım elbise ile değil de ayağınızda çizme ve üzerinizde yağmurluk ile yapmanız daha bir anlamlı olacaktır diye düşünüyoruz, ne dersiniz?

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, son 4 yıl içinde 20 okul yaptığınız yönündeki açıklamalarınız acaba ne kadar doğruları yansıtıyor merak ettik doğrusu. Bu okullardan kaç tanesini devlet kaç tanesini de iş insanları yaptı ayrıntıları da açıklasaydınız ha keşke!

...

Sayın Süleyman ULUÇAY, belediyenize ait atıl durumdaki okul öncesi binasında geceleri neler döndüğünü biliyor muydunuz? Bir ara ekiplerinizi buraya yönlendirin ki kimler hangi maksatla bu binayı kullanıyorlar siz de biz de bilelim, iyi bir amme hizmeti yapmış olursunuz!

...

Sayın Atilla KARACA, verilen tüm sözlerin yerine getirilmemesine rağmen saatlerine bile bakmadan teşkilat çalışanları sel baskınlarında yine tarihi bir başarıya imza atarken yine hayat kurtardılar. Kendileri ile ne kadar övünseniz azdır, sizi ve tüm ekibi tebrik ederiz...

...

Sayın Alişan ŞAN, aile şirketinizin sigorta şirketinin devlet araçlarını sigortalaması belli ki birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş olmalı ki bir kez daha gündeme gelip ses getireceğe benziyor. Bu arada yeni yılda güçlü rakiplerinizin olacağı konuşuluyor, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Fahri YÖNLÜER, Mart sonu yapılacak yerel seçimlerde partinizin seçim çalışmaları için İstanbul’da görev alacağınız bu konuda hayli de iddialı olduğunuz söyleniyor. Hadi bakalım gazanız mübarek olsun kolaylıklar dileriz...

...

Sayın Ahmet ÜNSAL, ülkede tarikat yapılanmaları ve öğrenci yurtları konusunda yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı. Din İşleri Başkanı olarak özellikle tarikatların yasal olup olmadığı yönünde bir yorumda bulunmak ister miydiniz yoksa bu sizin boyunuzu aşar mı?

...

Sayın Hüseyin OSKAR, ülke turizminde büyük hizmetlerde bulunmuş olan pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin...