YAŞAMIN EN ÖNEMLİ 3 SEÇİMİ: EŞ, İŞ BİR DE MİLLETVEKİLİ

Sabahları uyandığınızda, üç şeyi düşünüp mutluysanız, herşey yolunda demektir.

Bunlar ne mi?

Başınızı çevirdiğinizde yanınızdaki eşiniz

Gitmek için acele ettiğiniz işiniz.

Birde Milletvekili seçimi.

Birçoğumuz farkında olmasakta bu böyle aslında .

Çünkü onların yaptığı yasalarla gündelik hayatımızı sürdürüyor.Hayatımız zorlaşıyor yada kolaylaşıyor.Eşimizde işimizde bundan etkileniyor.

Gündelik yaşamımızın daha konforlu olması için zorlukları farkedip bunları meclise taşıyan ve bu yönde hayatı kolaylaştıran yasaları yapan onlar.Yani Milletvekilleri.

Mesela 80 yaşındaki Ali dayının sosyal sigortalardan hizmet almasını nasıl daha konforlu bir hale getirilebileceğini düşünmesi gereken onlar.30 sene sigorta primi yatırdıktan sonra istediği ilaca ulaşmasını sağlamak onların görevi.

Yada günden güne hayatı zorlaştıran enflasyona karşı önlem alması gerekende onlar aslında.Çözüm üretmesi gerekenlerde.

Yolsuzlukları önlemesi bunu izleyip sonuçlandırması gerekeneler onlar. Sağlık hizmetlerine ucuz ve kolay nasıl ulaşabileceğini düşünmek bu yönde çözüm arayıp meclise önerge sunmak zorunda olan onlar.

Yurtdışındaki Kıbrıslı Türklerin yurda dönmesini sağlamak ,vatana nasıl daha faydalı olabileceğinin senaryolarını oluşturmak bunlar için yasal düzenlemelerin hayata geçmesi için meclise yasa önergesi vermek zorunda olanda onlar.

Vatandaşının çevresine daha çok sahip çıkabilmesini sağlamak

zorunda olan onlar.

Kamunun vatandaşa hizmet kalitesini iyileştirmek ,medeniyetin göstergesi yolları yapmak ,elektriğin ucuzlamasını , vatandaşın ucuz et tüketmesini sağlamak yapanın yanına kar kalmayacağını göstermekte onların görevi.

Bizim ülkemizde tek bir kişinin bile istedikten sonra değiştirebileceği çok şey var aslında.Yeter ki konfor alnından çıkıp mücadele etmeyi bilsin.

Mesela 2017 yılında CTP, "Devleti zarara uğratan kararları alan ve uygulamaları yapan bakanlar hakkında meclis soruşturması isteyeceğiz demişti.Soruşturma önergelerinin Meclis çoğunluğu tarafından kabul edilmemesi durumunda doğrudan polise başvurup, görevini ihmal ederek devleti zarara uğratanların yargılanmasını talep edeceğiz" demişti.Polise böyle bir başvuru yapıldımı kimlerin yargılanması istendi.Yargılanan varmı?Ne yalan söyleyim Belleğimde bununla ilgili bir şey yok.

Batırılan Kıbrıs Türk Hava Yolları için araştırma soruşturma yapılmışmıydı.Bunun için kim önerge vermişti.Sonuç ne olmuştu.

Bunu izleyen takip eden ve sonuçlandıran birileri olmuşmuydu.

Bu söylediklerimiz bir bakımada Milletvekillerinin karnesi aslında.

Açıkçası Hangi milletvekili kaç araştırma soruşturma ve yasa önergesi sunmuş.?

Hangi milletvekili kaç yazılı kaç sözlü önerge sunmuş?

Hangi bakan kaç yasa tasarısı sunmuş?

Sonuçları ne olmuş?

Seçimler, içlerinde avantaj ve dezavantajlar barındırır. Bu açıdan her seçim aynı zamanda bir kaybediştir. Ama ne kaybettiğini bilmek, ne kaybedeceğini bile bile o seçeneği elemek sorumluluğu, kişinin kendisine aittir.

Ne olacağını bilmediğimiz için değil, bir şeyi reddetmek bizim için zor olduğu için seçim yapmak bizim için zor.

"Mister Nobody" filminin baş karakterinin bu sözlerii ilham alınması gereken sözler bana göre

Çünkü seçim her zaman bir alternatifin lehine bir şeyin reddedilmesidir. Toplum lehine bunu yapabilecek olgunluktamıyız göreceğiz.

Önümüzde yine bir Milletvekilliği seçimi var.Mecliste boşalan bir koltuk için bir tek kişi seçeceğiz.

Çok değerli adaylarımız var.

Serhat Aktunç ,Meriç Erülkü,Ali Başman,Sami Özuslu. Hepside bizim insanımız.Bizlerden biri.

Eminim gitsekte gitmesekte birşey değişmeyecek diyenlerinizde vardır.

Ama umut etmek zorundayız.1 kişide olsa bazen birçok şeyi değiştirebileceğine inanmak zorundayız.

Aklımızın karışık olduğu doğru.İyi karar verip veremeyeceğimiz bile endişe konusu.

Belki sizi teşvik eder diye işte size bunun içinde bir yöntem;

Harvard Business Dergisi editörü Suzy Welch, iyi kararlar almak için bir teknik geliştirdi.

Bu teknik, kısa, orta ve uzun vadeli planlarınız ile ilgili akıl yürütmeye dayanmaktadır.

Welch, bir karar vermeden önce 10/10/10 kuralına göre bir filtreleme yapmanızı önerir.

Kendinize şu soruları sormalısınız: 10 dakika içinde bu konu ile ilgili kendimi kötü hissedeceğim mi? Önümüzdeki 10 ayda mı hissedeceğim? Yoksa bundan 10 yıl sonra bile bunu hatırlayıp pişman mı olacağım?

Hepimiz, ister zorunluluk isterse tercihlerimiz çerçevesinde olsun, her gün bir çok karar veririz. Karar verdiğiniz anlarda kaderimizi yaratırız.

Eğer,ileride bir gün “keşke” demek istemiyorsanız,3 şeyi doğru seçin! Eşinizi,işinizi, ve tabii Milletvekilinizi