Başlığa bakın başlığa…Okuyuculara desem ki başlık benden,altını siz doldurun.”Alllah allaaah” deyip girişecekler.
Yarınlar!!!
Neler var hepimizin aklında kimbilir yarınlarla ilgili. En başta elbetteki bir çoğumuz bunu bireysel anlamda ele alırız..Daha çok kariyer,daha çok para,daha çok mal mülk.Haksızda sayılmayız hani.
İyi bir insan olucam diye eldekini avuçtakini “Al kardeşim,bu da senin”diye dağıtırsan sıra “Ver kardeşim,bende yiyeyim” e geldiğinde neler verildiğine şaşar kalırsınız. Biliyoz da konuşuyoz.
Ama,öksüz bir çocuğu sevindirmenin,gerçekten yardıma muhtaç olanlara yardım elini uzatmanın verdiği vicdani rahatlığında tadına da hiç doyum olmaz. Allahtan insanlık daha tam anlamıyla ölmedi. Ölmedi de can çekişiyor….Dikkat edecek olursak,milli değerlerin,kültürlerin.atalarımızdan aldığımız terbiyelerin,o güzelim örf,adet ve geleneklerimizin bizim de umarsızlığımız yüzünden bazı çevrelerce kasıtlı ve bilinçli olarak nasıl yok edilmeye çalışıldığını çok kolayca farkedebiliriz.Üstelik çok uzaklara bakmadan bunun bir çok örneğini görebileceğimiz ve gördüğümüz bir yerler varken..
Bireysel olanları bir kenara bırakacak olursak , toplumsal olarak yarınları düşünebilmenin yolunun , muhakkak ama muhakkak önce geçmişi bilmekten,sonrada, anne ve babalardan,sonra öğretmenlerden,okullardan ve dahi arkadaşlardan,çevreden geçtiğini kolaylıkla buluruz. Hayat seçimlerden ibaret. Anne ve babamızı seçebilmenin dışında,her seçimimiz hem bizlerin hemde içinde yaşadığımız toplumun yarınlarını doğrudan etkiler.Siyasi alanda kimi şeriat diye bağırır,kimi Padişahlık.Kimi demoktrasi der,kimi diktatörlük. Burada seçim kendini bilenlerin iyiyi ,kötüyü kendi akıl yollarıyla bulmaları elbetteki doğrusudur. Ama bunu yapamayanlar usta demogogların,hatiplerin,kurnazların çektiği yerlere sürüklenirler.Üstelik şişirilmiş doldurulmuş beyinleriyle de bunu kendisine yapanların aslında çok farklı amaçların peşinde olduklarını anlayamadan başta kendilerinin.sonra ailelerinin sonrada ülkelerinin felaketinin hazırlanmasına mühürü basıverirler. Ha birde menfaatlerin ağır bastığı seçimler vardır ki,o da, zaman içerisinde bir sistemin ezici çarkı olup toplumun yarınlarını acımasız dişleri arasında öğütür yavaş yavaş. Gün gelir ne siyasetin bir saygınlığı , ne de siyaseti yapanların güvenilirliği kalır. Bakınız, bu günlerde halkın arasına karıştığınızda ülkemizde hep bunlar dillendirilmektedir ve bu türden düşüncelerin yeşermesi, bir ülkenin yarınları için çok sakıncalı bir durum teşkil eder .
Evet…Biliyorum ki bunlar bilinen konulardır hep. Ama sık sık dillendirmenin ve uyarmanın da hiçbir zararı olmaz kimseye.
Güya ,neşeli bir şeyler yazmak için oturduydum PC’ min başına, ama bu çıktı işte. Ben,yinede bir fıkrayla Yarın’lara bağlayayım bu sohbetimizi…
Temel’in babası ölmüştür.. Koşar imama, derki,
-İmam efendi benim babam Cuma günü öldi.Cennetemi,cehennememi gider….. İmam aslında Temelin babasını iyi bilmektedir, ama yine de.
-Baban içki içermiydi? Diye bir sorar …Temel,
-İçerdi ama Cuma öldi diyrum sana..der…….. İmam ,
-Onun bunun namusuna göz dikermiydi? Diye sorar? …….Temel,
- Dikerdi ama CUMA öldi..der yine……
-Hırsızlık yaparmıydı ,Yetim hakkı yermiydi ? der ,İmam….Temel,
-Yapardı da ,yerdi de… Ama bak ne diyrum sana Babam Cuma öldi Cuma.. deyince.. İmam dayanamaz artık ve,
-UIa tamam be… Cuma ellemezler ama Cumartesi ağzına s……….lar.