Neredeyse çeyrek asır oldu…
Devlet erkanı ve biz basın ordusunun başı yukarıda helikopter bekliyorduk!
Kavurucu sıcakta uzun bir süre bekledik de…
Sonunda helikopter toprak alana indi ve orada bulunan istisnasız herkes toz bulutunu yuttu, giysiler de toprak rengi oldu!
Helikopterden dönemin Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel kalabalık bir ekiple çıktı ve bu kez de onlarla birlikte Türkiye’den gelecek olan balonları beklemeye başladık…
İçi su dolu olan balonlar geldi de!
Gerçekten de susuzluk bitecek diye umutlanmıştık…
Sevincimiz çok sürmedi!
Balonlar ardı ardına denizde gelirken patlamaya başladı…
Proje şimdi sadece kocaman bir balon olarak akıllarımızda duruyor!
Bu arada alanda bulunanlardan bazıları rahmetlinin ünlü şapkasını almaya çalıştılar ama kendisi bir kez daha şapkayı kaptırmamıştı…
…
Bu tarihten sonra yıllarca asbest borulardan geçen suyu kullandık evlerimizde…
Şebekeden daha çok tankerlerle doldurduk depolarımızı!
Sonra Türkiye’den hayat suyumuz nihayet çeşmelerimize ulaştı…
Su taşıyan tankerler iflas etti iş değiştirdi!
Lütfen o süreci hatırlayınız…
Türkiye’den gelen suya aşırı muhalefet edenler oldu!
Cenabet gezeriz ama suyunuzu istemeyin diyenler bile vardı…
Geldiğimiz noktada şu anda ülkede su sıkıntısı yaşanmamaktadır aksine suyu tarıma veremediğimiz için gelen suyun yarısından çoğu denize akıtılmaktadır!
Tabi ki bu çok ayrı bir tartışma ve yönetenlerin beceriksizlik ve basiretsizlik sorunudur…
…
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Hükümet ortakları önceki gün Ankara’da önemli temaslarda bulundu!
Ankara’dan Lefkoşa’ya müjdeli haberler verildi…
Tabi ki bu kimine göre müjdeliydi!
Muhalefet elbette görevini yapacak ve belli bir süre uyum sağlayacak…
Bu ülke yıllardan beridir Türkiye’den kablo ile elektriği fizibl mi değil mi diye tartışmıştır!
Sonuçta çözüm değil de sadece tartışma ortamları yaşandığı için elektrik konusunda elle tutulur bir adım atılmamış ve yaşanan sorunların boyumuzun çok üstüne aşmıştır…
Ülke şimdi bir kez daha yeni bir tartışma ortamının içine girmiştir!
…
Bu ülkenin en büyük sorunlarının başında elektrikte yaşanan olumsuzluklar gelmektedir…
Hükümet ortaklarının Ankara’da üst düzel yaptığı görüşmelerden sonra artık kesinleşmiştir ki deniz altından elektrik gelmesi için çalışmalar hızla başlayacaktır!
Aslında bu konu yeni değildir…
Başbakan Üstel aylar önce yaptığı bir ziyarette konu ayrıntılarıyla görüşülmüş, hatta bu görüşmelere AKSA yöneticileri de dahil edilmiş ve kararın temeli orada atılmıştır!
Elektrik sıkıntısız bir şekilde gelecekse elbette gelsin…
Ama şu da iyi bilinmelidir ki bu işin ardında AKSA vardır sırf bu yüzden iki ülke arasında yapılacak olan anlaşmada Kıbrıs Türklerinin hakları kesinlikle korunmalıdır!
…
Derinya’ya yapılacak olan sosyal konut projeleri de çok önceden verilmiş bir karardır…
Ancak müteahhit firmanın TOKİ olması nedeniyle yerli müteahhitlerin de mağdur olmaları için gerekli tedbirler alınmalıdır!
TOKİ ismi belirlendiğine göre belli ki ihale süreci yaşanmayacaktır ancak bu projeye bizim müteahhitlerin de katılması zaruridir…
Aynen Külliye yerleşkesinde yapıldığı gibi!
Bir de konutların kimlere hangi şartlara verileceği de adil ve eşitlik ilkeleri çevresinde yapılırsa ne ala, aksi yeni tartışma ortamlarına gebe olacaktır…
…
Bizi en çok düşündüren konu KKTC’de yaşayan TC kökenli vatandaşlara sağlanacak olan sağlık sistemidir…
Biz burada biraz ayırımcılık var gibi görüyoruz!
Ancak eminiz ki KKTC’deki belli kesimlerin buradaki TC uyrukluların hastaneleri meşgul etme sitemlerinden dolayı böyle bir karar üretilmiş ve onlara bir yanıt niteliği taşımaktadır…
Yine de deriz ki;
Türkiye’nin burada sadece bir kesime hak sağlaması da adalet kavramına ters düşer…
İki ülke vatandaşları arasında yaşanan bir takım uzlaşmazlıklara da tuz biber olur!
Sonuçta bu ülkede yıllardan beridir yapılması gerekenler yapılmamış ve sabırlar da artık taşmıştır…
Biz yapmayınca da yapanlar düğmeye basmış ve yeni bir süreç başlamıştır!
Kimse de buna küsmesin, gücenmesin!
ANKARA KULİSLERİ
CHP lideri duygu sömürüsü yapıyor…
Normal bir ülkede Anamuhalefet Partisi Başkanı bunları söylese o ülke kalkar oturur…
Suç duyuruları ardı ardına gelir!
Anında tutuklamalar ve soruşturmalar başlatılır…
Türkiye’de böyle olmadı!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açık ve net bir şekilde tehdit edildiğini kendisine karşı suikast olabileceğini açıkladı…
Türkiye’de ses seda yok!
Anlaşılan o ki bu sözler çok ciddiye alınmadı…
Medyada da çok yer almadı!
CHP lideri daha ileri giderek ortada 418 Milyar dolarlık bir hırsızlık ve soygun olduğunu iddia etti…
Halka da çağrıda bulundu, kendisine bir suikast filan düzenlenirse halk bu paranın peşine düşsünmüş!
Bunun adına da vasiyet diyerek duygu sömürüsünün dik alasını yapıyor…
…
Kılıçdaroğlu daha da ileri giderek bir zamanlar kapısının çalındığını ama ahlaksız tekliflere kapısını kapattığını da söylüyor…
İşte burası çok mühimdir!
Daha önce yapılan teklifler niye şimdi seçimlere az bir süre kala yapılıyor?
Kimler ne tekliflerle kapısını çaldı, bundan neler medet umuyorlardı Kılıçdaroğlu’nun bunları kamuoyuna ve tabi ki yargı kurumlarına açıklamak gibi bir sorumluluğu ve zorunluluğu doğmuştur…
Tabi ki iddiaları sadece bir duygu sömürüsünden, siyasi rant elde etmekten öte gitmiyorsa!
Deriz ki;
CHP lideri bu sıralar biraz sessiz kalmayı tercih etmelidir…
Zira konuştukça batıyor bunun farkında bile değil!
…
Çok büyük ihtimalle seçimler 14 Mayıs tarihinde yapılacak gibi görülüyor…
Bu arada seçim tarihi uzadıkça bundan hükümet partilerinin zarar göreceği konuşulmaya başlandı!
En çok da MHP’yi olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor…
Türkiye’de seçim barajı MHP’nin baraj altı kalmaması için yüzde 7’ye düşürüldü!
Ama buna rağmen MHP’nin yüzde 6.5 bantlarında gidip geldiği söyleniyor…
Bu tehlike devam ettiği sürece de MHP’nin tek başına değil de Ak Parti çatısı altında seçime girme olasılığı artıyor!
…
KKTC’de geçmiş yıllarda kamuoyu çalışmalarıyla gündem olan Murat Gezici şimdi hemen her gün ulusal kanallarda boy göstermeye başladı…
Son programda diğer konuklar kendisini fena halde sıkıştırdı!
Hepsi bir yana şu söylediğini anlayamadık;
CHP için yaptığı son anket çalışmasında partiye bu konuda fatura çıkarmamış…
Bu işleri hayrına yaptığını bilmiyorduk doğrusu!
MESAJ KUTUSU
Sayın Olgun AMCAOĞLU, akaryakıt krizi aşıldı dediniz ancak K-Pet istasyonları tam 4 gündür sinek avladıklarından şikayetçi olmaya devam ediyorlar. Yakıt olmaması bir yana müşterilerden bolca küfür de yiyorlarmış, hafta sonu geliyor elinizi biraz çabut tutmanızı isteyen mesajlar gönderiyorlar…
…
Sayın Cafer GÜRCAFER, bir zamanlar söylentiden ibaretti ama şimdi TOKİ gerçeğe dönüşmek üzere. Bazı müteahhit arkadaşlar aradı sosyal konutların neresinde olacaklarını sormaya başladılar. Hükümet gerekirse de Ankara ziyaretleri sanki de şart oldu gibi gözüküyor…
…
Sayın Murat GEZİCİ, Türkiye’de seçimler öncesi kanaldan kanala geziyorsunuz ününüze ün katıyorsunuz ancak son programlarda diğer konuk ekipler sizi fena halde sıkıştırmaya başladılar. Bu arada Fetövari kelimesini ağzınıza almanız programda infiale neden oldu…
…
Sayın Onur OLGUNER, yerel seçimler öncesi aday belirleme yöntemi ve başka olaylardan ötürü CTP üyeliğinden istifa etmeniz beklenen bir gelişmeydi. Yine de süreci efendilikle götürdünüz, gençlere öncelik vermeyenler artık bunun muhasebesini yapsınlar…
…
Sayın Sibel TATAR, Emine Erdoğan yarın kalabalık bir ekiple gelip ülkemizde çeşitli ziyaretler gerçekleştirecek ve size de bu konuda büyük sorumluluklar düşecek. Ülke kadınını en iyi bir şekilde temsil edeceğinizden kuşkumuz yoktur, kolaylıklar dileriz…
…
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Türkiye’nin en müstesna üniversitelerinden ODTÜ Kıbrıs’ta neler olup bittiğinden haberiniz var mı? Burada eğer müdahale edilmezse yönetimin ağır bir şekilde protesto edileceği yönünde haberler geliyor, bir an önce bir ziyaret gerçekleştirmenizde yarar görüyoruz…
…
Sayın Asil NADİR, büyük hayallerinizin olduğu Geçitkale Havaalanı artık resmen elinizden alınmış oldu. Bu arada şu anda Kalkınma Bankası’nda yapılan toplantılarda fazlasıyla adınız anılmaya başladı bakalım yönetim nasıl bir karara imzasını atacak biz de merak etmeye başladık…
…
Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, yaptığınız bir paylaşımda adam gibi söyleminiz bazı kesimlerde cinsiyet ayırımcılığı olarak algılanmış. Bakalım kadın örgütleri bunun için de sokağa inip eylem yapacaklar mı?
…
Sayın Murat ŞENKUL, belediye yönetiminin aldığı günlük kararları anında sosyal medyada paylaşmanız en azından bilgilendirme açısından hayli yararlı oluyor. Bu arada park yeri cezaları için sürücüler par yeri yaptılar da biz mi araçlarımızı koymadık diye sitem ediyorlar…
…
Sayın Durali GÜÇLÜSOY, İran’da hummalı bir çalışmanın içinde olduğunuz ve ülkeye geri dönmek için saatleri saymaya başladığınızı duyduk. Çalışanlarınız dönüşte elinizde hurma görmezse vay halinize, bizden uyarması!
…
Sayın Ayhan ARIKLI, muhaceret polisinde yaşandığını iddia eden paylaşımınızı kaldırmanız gayet yerinde oldu zira polis bu konuyu mahkemeye taşımaya karar vermişti. Bu arada ne kadar çok açıklama o kadar partinize ve başkanına zarardan başka bir şey değildir…