YALAKA KIBRISLI

 Kimin arabasına binse onun şarkısını  söylerler. Bir bakarsınız, ağza alınmayacak küfürler ettiği kişiye övgüler düzerler.

Sosyal medyanın olmadığı zamanlarda da vardı tabii lakin şimdi bu tiplerin ne kadar çok olduğuna açık seçik tanık oluyoruz.

Özellikle Bakan Milletvekili Müdür Müsteşar hatta Belediye başkanı vs. resimleri altında methiyeler düzenler var. Adamsın, Ondan iyisi yok .Kral abim vs.

Makam tutmak dışında herhangi bir hüner ve kabiliyeti olmayan  kişiler hakkında yapılan yorumları okuyunca bir an yorum yapanlarla ayni ülkede mi yaşıyorum diye şüpheye düşüyorsunuz.

Siz siz olup sakın bu yorumlara inanmayın .En baştada kendine övgüler düzülen inanmasın tabii.

Bazıları sırf menfaati için iktidar partisine gaz verir. Ama, bir süre sonra istediğini alamayınca her yerde küfürlü konuşmaya başlar. İşi hallolunca ağza alınmayacak küfürler ettiği kişilerle bir müddet sonra kanka olur.

Rüzgar nerden esiyorsa yönünü oraya çeviren, kendine göre  iş hallettiğini  sanan topaç gibi dönüp duran  insanlıktan nasibini alamamış bu zatı muhteremlerin adı yalaka tabii.İcra ettikleri meslekte yalakalık.

Elbette insanız.. Yaptıklarımızın takdir edilmesini arzularız. Güzel sözler duymak isteriz. Ama, iltifatla, yalakalıyı karıştırmamalıyız.

Sosyal medyada bakıyorum yorum yapanlar arasında Kıbrıslının bu yalakalıktan ne zaman vazgeçeceğini söyleyen postalarda yok değil.Ama belli bir çoğunluk toplumsal sağduyu  ile değil dalkavukluk duyguları ile hareket ediyor bu gerçek.

Üzülerek söylemeliyim ki ülkemizin de artık  en karlı ama bir o kadar da zor mesleklerinden biri olmuş yalakalık.

Bu tipleri yalan makinesine bağlasan inanın makineyi bozar. Taraf olduğu siyasi partinin liderine inanmasada  inanır gibi yapar her durumda onu destekler, ona aklınıza gelen hertürlü  yağcılığı yapar. Siyasetçinin karşısında el pençe divan durup, ardından bir kamyon laf söyleyen güvenilmez  tiplerdir bunlar. Hele söz sahibi, etkin bir siyasetçi ise soytarıları aratacak takla atarlar.

Yalakalığın en kolayıda  siyasi yalakalıktır.Siyasetçi de sonradan görme rütbe verince şımaranlardan kibrinin esiri olanlardan  ise  işte o zaman deymeyin keyfine yalakanın.

 Açıkça söylemek gerekirse bugünün yalakalarını gördükçe  geçmişteki  saray soytarılarını arar olduk. Eskinin soytarıları eğlence ağırlıklı idi. Günümüzdekiler ise daha tehlikeli. Toplumsal yaşama ve devlet yönetime zarar veriyor.

İşin birde bilimsel yönü var haliyle.

Yapılan bir araştırmada  okul yöneticileri ve öğretmenlerin yalakalık davranışına ilişkin deneyimlerini nasıl anlamlandırdıklarına yönelik araştırmada yalakalık, olumsuz bir kişilik özelliği olarak öne çıkarken bu davranışın ortaya çıkmasında toplumsal nedenlerin de olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle statü elde etme ve kabul görme gibi nedenler yalakalık davranışının sürdürülmesine sebep olmaktaymış. Dolayısıyla bu davranışı sergileyenler, beklentilerini karşılayabileceklerini düşündükleri sürece yalakalık yapmaya devam edeceklerdir.

Yine araştırmaya göre yalakalık davranışı gösteren  kişiler, araştırmaya katılanlar tarafından özgüveni eksik olarak nitelendirilmiş. Ayrıca yalakalık davranışı sergileyen kişiler açısından kimlik çatışması, itibar kaybı, yalnızlık, inandırıcılığını kaybetme sonuçları ortaya çıkarken; bu davranışa maruz kalanlar açısından ise gerçekleri görememe, otoritenin azalması, hatalı karar alma gibi sonuçlar doğabilmektedir.

Alın size yalakalardan uzak durmanızı sağlayacak nedenler.

Araştırmada yalakalığın  ortaya çıkmasını engelleyecek en büyük gücün  ise ahlak olduğunu söylüyor. Dolayısıyla işletmeler gibi kurumlar  açısından sürdürülebilirliğin esası olan liyakat bu davranışı baskılayacak en önemli etken.

Düzeni tesis edecek ve yalakalık davranışının örgüt kültürüne zarar vermesini engelleyecek olanlar ise liyakat sahibi yöneticilerdir.

Tarihin her döneminde egemen güçlere, siyasi iktidarlara yalakalık ederek geçinen yalakalar mevcut olmuştur. Günümüz yalakaları siyaset ve devlet yönetiminde yükselme, iş yaşamında ise rant sağlama aracına dönüştüğüde bir gerçektir.

Yalakalık olumsuz bir davranış olarak kabul edildiği için, bu davranışın ortaya çıkmasına neden olan şartların tespit edilerek bertaraf edilmesi sağlanmalıdır.

 Aksi takdirde bu davranış  engellenmez ve genel ahval içinde kanıksanırsa, bir kültüre dönüşecektir.

Kısaca Liyakatı esas alın.Tükürülecek eli öpenleri eleştirin.Bunu yapanlara prim vermeyin.Eleştirmekle kalmayın kınayın.Aksi takdirde yalakalığın toplumsal bir kültür haline gelmesi ve Kıbrıslının yalaka olarak anılması hiç zor değil.Benden hatırlatması.

   YALAKA KIBRISLI 

Kimin arabasına binse onun şarkısını  söylerler. Bir bakarsınız, ağza alınmayacak küfürler ettiği kişiye övgüler düzerler.

Sosyal medyanın olmadığı zamanlarda da vardı tabii lakin şimdi bu tiplerin ne kadar çok olduğuna açık seçik tanık oluyoruz.

Özellikle Bakan Milletvekili Müdür Müsteşar hatta Belediye başkanı vs. resimleri altında methiyeler düzenler var. Adamsın, Ondan iyisi yok .Kral abim vs.

Makam tutmak dışında herhangi bir hüner ve kabiliyeti olmayan  kişiler hakkında yapılan yorumları okuyunca bir an yorum yapanlarla ayni ülkede mi yaşıyorum diye şüpheye düşüyorsunuz.

Siz siz olup sakın bu yorumlara inanmayın .En baştada kendine övgüler düzülen inanmasın tabii.

Bazıları sırf menfaati için iktidar partisine gaz verir. Ama, bir süre sonra istediğini alamayınca her yerde küfürlü konuşmaya başlar. İşi hallolunca ağza alınmayacak küfürler ettiği kişilerle bir müddet sonra kanka olur.

Rüzgar nerden esiyorsa yönünü oraya çeviren, kendine göre  iş hallettiğini  sanan topaç gibi dönüp duran  insanlıktan nasibini alamamış bu zatı muhteremlerin adı yalaka tabii.İcra ettikleri meslekte yalakalık.

Elbette insanız.. Yaptıklarımızın takdir edilmesini arzularız. Güzel sözler duymak isteriz. Ama, iltifatla, yalakalıyı karıştırmamalıyız.

Sosyal medyada bakıyorum yorum yapanlar arasında Kıbrıslının bu yalakalıktan ne zaman vazgeçeceğini söyleyen postalarda yok değil.Ama belli bir çoğunluk toplumsal sağduyu  ile değil dalkavukluk duyguları ile hareket ediyor bu gerçek.

Üzülerek söylemeliyim ki ülkemizin de artık  en karlı ama bir o kadar da zor mesleklerinden biri olmuş yalakalık.

Bu tipleri yalan makinesine bağlasan inanın makineyi bozar. Taraf olduğu siyasi partinin liderine inanmasada  inanır gibi yapar her durumda onu destekler, ona aklınıza gelen hertürlü  yağcılığı yapar. Siyasetçinin karşısında el pençe divan durup, ardından bir kamyon laf söyleyen güvenilmez  tiplerdir bunlar. Hele söz sahibi, etkin bir siyasetçi ise soytarıları aratacak takla atarlar.

Yalakalığın en kolayıda  siyasi yalakalıktır.Siyasetçi de sonradan görme rütbe verince şımaranlardan kibrinin esiri olanlardan  ise  işte o zaman deymeyin keyfine yalakanın.

 Açıkça söylemek gerekirse bugünün yalakalarını gördükçe  geçmişteki  saray soytarılarını arar olduk. Eskinin soytarıları eğlence ağırlıklı idi. Günümüzdekiler ise daha tehlikeli. Toplumsal yaşama ve devlet yönetime zarar veriyor.

İşin birde bilimsel yönü var haliyle.

Yapılan bir araştırmada  okul yöneticileri ve öğretmenlerin yalakalık davranışına ilişkin deneyimlerini nasıl anlamlandırdıklarına yönelik araştırmada yalakalık, olumsuz bir kişilik özelliği olarak öne çıkarken bu davranışın ortaya çıkmasında toplumsal nedenlerin de olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle statü elde etme ve kabul görme gibi nedenler yalakalık davranışının sürdürülmesine sebep olmaktaymış. Dolayısıyla bu davranışı sergileyenler, beklentilerini karşılayabileceklerini düşündükleri sürece yalakalık yapmaya devam edeceklerdir.

Yine araştırmaya göre yalakalık davranışı gösteren  kişiler, araştırmaya katılanlar tarafından özgüveni eksik olarak nitelendirilmiş. Ayrıca yalakalık davranışı sergileyen kişiler açısından kimlik çatışması, itibar kaybı, yalnızlık, inandırıcılığını kaybetme sonuçları ortaya çıkarken; bu davranışa maruz kalanlar açısından ise gerçekleri görememe, otoritenin azalması, hatalı karar alma gibi sonuçlar doğabilmektedir.

Alın size yalakalardan uzak durmanızı sağlayacak nedenler.

Araştırmada yalakalığın  ortaya çıkmasını engelleyecek en büyük gücün  ise ahlak olduğunu söylüyor. Dolayısıyla işletmeler gibi kurumlar  açısından sürdürülebilirliğin esası olan liyakat bu davranışı baskılayacak en önemli etken.

Düzeni tesis edecek ve yalakalık davranışının örgüt kültürüne zarar vermesini engelleyecek olanlar ise liyakat sahibi yöneticilerdir.

Tarihin her döneminde egemen güçlere, siyasi iktidarlara yalakalık ederek geçinen yalakalar mevcut olmuştur. Günümüz yalakaları siyaset ve devlet yönetiminde yükselme, iş yaşamında ise rant sağlama aracına dönüştüğüde bir gerçektir.

Yalakalık olumsuz bir davranış olarak kabul edildiği için, bu davranışın ortaya çıkmasına neden olan şartların tespit edilerek bertaraf edilmesi sağlanmalıdır.

 Aksi takdirde bu davranış  engellenmez ve genel ahval içinde kanıksanırsa, bir kültüre dönüşecektir.

Kısaca Liyakatı esas alın.Tükürülecek eli öpenleri eleştirin.Bunu yapanlara prim vermeyin.Eleştirmekle kalmayın kınayın.Aksi takdirde yalakalığın toplumsal bir kültür haline gelmesi ve Kıbrıslının yalaka olarak anılması hiç zor değil.Benden hatırlatması.