Bir gün olmazsa olmazı olan eşeğini kaybeden adam ne yapmış ne etmişse eşeciğini bulamamış. Sabahtan akşama dağ, taş, ova, bayır dememiş gezmiş…
Yok…
Akşama doğru eve gelmiş. Tam eve girecek ki arkasından gelen karşı köyün ağasının sesini duymuş:
- Ağam selamınaleyküm! Eşeğinizi kaybetmiştiniz, bulduk.Bakın!İşte bahçenize bağlıyoruz. Sıkı tutun. Gözünüzü üzerinden ayırmayın. Bir daha bulamayız. Size pahalıya mal olur. Yine de biz nöbetçilerimizi bahçenizin çevresine dikiyoruz. Bu eşeği kim çaldığını da kimin size zarar vereceğini de biz tespit edeceğiz. Merak etmeyin. Hatta şimdi siz stresli ve yorgunsunuzdur da. Çok stres yaşadınız. Hadi geçin içeri kapılarınızı pencerelerinizi kapatın. Güzelce bir dinlenin.Güzellik uykunuza yatın. Bunu hak ettiniz.Sakın gözünüz arkada kalmasın.Biz sizin için buradayız ve size de bahçenize de eşeğinize de göz kulak olacağız.Biz sizin her şeyiniziz. Ayrıca bakın görün işte.Biz olmazsak eşeğinizi bile bulacak durumda değilsiniz! Nasıl da yoruldunuz bizsiz.
Bizim adam sevinçle dinlerken az biraz da şaşkınmış ya… Zaten yorgunluktan ayaklarına kara sular da inmiş; kıpırdanmaya dermanı yokmuş. Karşı köyün ağası devam etmiş:
- Şimdi bu eşek su da ister.Yalnız eşeği bahçeden çıkarırsak, zaten çıkıp gezip tozmaya alışmış olan eşeği bir daha eve toplayamazsınız. Bırakın biz su yollarını kazalım, suyu eşeğin ayağına kadar getirelim. Yorulmuştur da gariban. Kana kana suyunu içsin. Siz uyurken biz tüm bunları hallederiz. Merak etmeyin.Siz rahat olun…
***
Bizim adam gitmiş yatmış. İyice dinlenmiş. Kalkmış. Bakmış karşı köyün ağası söz verdiği gibi bahçede duruyor. Bekçileri de evin her yanına dikmiş.
- Ooo… Hoşkalktınız efendim. Demek uyandınız. Ne güzel uyudunuz vallahi uyandırmaya kıyamadık. Eşeğin suyunu da verdik yemini de. Lakin bu arada bakıcı çok yorulmuştu. Odalarınızdan birine eşeğin bakıcısını yerleştirdik. Ama siz yorulmayın sakın. Biz sizin eşyalarınızı bahçedeki ahıra koyduk düzenli bir şekilde. İsterseniz söyleyin biz size ahırdan getiririz istediklerinizi. Ancak eşeğin bakıcısı sizin odalardan birinde artık hep kalacak. Eee o kadar da olsun… Size hizmet ediyor ne de olsa.
Bizim adam ne olacak diye düşünmüş. Fazla oda var zaten…
***
Karşı köyün ağası ertesi gün gene gelmiş:
- Sizin eşeğin bakıcısının bir anacığı varmış. Yazık! Yalnız yaşayamıyormuş. Onuda sizin buraya getiriyoruz. Daha iyi. Eşeğiniz birinin gözünden kaçarsa ötekinden kaçmaz. Hem çok eşekler bakmış büyükmüş bakıcının anacığı. Sizin de işinize yarayacak. Merak etmeyin. Yalnız bir odayı da daha bunlara vermeniz gerekecek. E mutfak ve salonu da artık ortak kullanacaksınız idare edin. Diğer odadaki eşyaları zaten kullanmıyordunuz herhalde. Bakıcının anacığı kullansın canım orayı ne olacak… Hem size de yardım eder.
Bizim adam bakıcının anacığına üzülmüş bile. Evde oda fazla nasılsa. Hem ne olacak iki kişiden... Bir de aynı iki de…
***
Karşı köyün ağası sonraki gün yine çıkagelmiş:
- Efendim sizin bakıcının anacığının bir kızı varmış. Dün gece siz uyurken haber almışlar. Size söyleyemediler. Çekindiler yazık! O da hastalanmış. Bakacak kimi kimsesi de yokmuş. Yapayalnızmış. Onu da sizin buraya getirmeye karar verdik. Yalnız oda yok. Siz rahat edin diye, sizin odaya onu koyalım dedik. Size de bahçeye saraylar gibi bir oda yapalım. Rahat rahat orada kalın. Hem kimseler sizi rahatsız etmesin. Mutfakta pişen yemekten size de bir tabak uzatırlar. TV izlemek filan isterseniz sizi ağırlarlar merak etmeyin.
Bizim adam garipsemiş ama kızcağızı da tek başına koymak istememiş ailesinden uzakta. İyileşir gider nasılsa diye düşünüp kabul etmiş. Hem bahçeye kendisi için güzel de bir oda yapılacakmış ya…
***
Sonraki gün karşıki köyün ağası yerine bu defa kendi köyünün muhtarı gelmiş. Bizim adam şaşkın gözlerle neyi incelediklerini anlamaya çalışırken muhtar açıklamış:
- Çok üzgünüz. Bu bahçeye yapılan inşaatın ruhsatı yokmuş. Yıkılması gerekiyor.Keşke sorsaydınız. Zaten eşeğiniz de çevreyi ve ev halkını rahatsız ediyormuş. Buralarda size huzur yüzü yok artık. En iyisi galiba gitmeniz olacak. Merak etmeyin biz sizin evinize de ailenize de bakarız. Eşeciğinizi alın kendiniz huzurlu hissedeceğiniz bir yere gidiverin artık. Merak etmeyin biz size yardımcı oluruz rahat etmeniz için. Hatta yok, eşek istemem derseniz size sağlayacağımız sunacağımız başka imkanlar da olacaktır elbet
Bizim adama gitmekten başka çare kalmamış…
Dr. Çiğdem DÜRÜST