Vatandaşın canına böyle okuyorlar!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazasız belasız atlattık…
Seçim sonrası iki ülke Cumhurbaşkanı arasındaki ana-yavru polemiği gibi artçı söylemler devam etse de geride kaldı…
Artık içimize dönmenin zamanı geldi demektir!
Hayat devam ediyor ve vatandaşın çektiği sıkıntılarda bir değişiklik yok…
Dövizin uçuşa geçmesi kimin umurunda?
Bu konuda KKTC’den bir yetkiliden ses çıktı mı ya da bu konuda herhangi bir önlem alındı mı?
Bizde döviz taksit demek, borç demek, faiz demek!
Halkın refah seviyesinin tepe taklak olması demek de kime ne?
Var mı bizi yönetenlerin böyle bir gaylesi!
Dün bilgisayarımı açtıktan sonra her zaman yaptığım gibi önce gelen mesajlarıma baktım…
İçlerinden en dikkat çekici olanını belirleyip bugünün konusu olarak seçtim.
Mesajı okuyunca ağzımdan dökülen ilk kelimeler şöyle oldu;
“Vatandaşın canına işte böyle okunuyor…”
Sonra bunu seçim sonuçlarıyla ilişkilendirdim, çünkü hiçbir zaman Kıbrıs Türkü bu kadar değişim istememişti, çünkü ülkedeki tepeden tırnağa her şeyin değişmesini istiyordu!
İşte Abdullah Bilgen adlı okurumuzdan gelen ibret dolu kısa ama insanı isyan ettiren o mesaj;
“Levent abi, bir mal getirdik, tüm masraflar yalan dolan bunu biliyoruz amma gümrük memurları 464 TL mesai ve 150 TL vasıta parası yazmışlar.
2 saatliğine şoförlü Limuzin kiralasak ancak bu kadar olur.
Sana soruyorum abi şimdi ben bunu kimden çıkaracağım.
Tabi ki sen ve tüm diğer insanlardan…
Lütfen abi hakkınızı arayın.
Selamlar…”
Vatandaşın isyanını görüyor musunuz sevgili okuyucular…
Böyle bir çarpık ve kokuşmuş bir sistem acaba dünyanın başka bir yerinde var mıdır?
Bizim pek akıllı gümrükçüler genelde zaten mesai saatlerinde çalışıyor ve bunun nedeni de zaten apaçık ortada, fazla mesai alıp cebe indirmek!
İki saatlik mesainin bedeli ise 464 TL…
Bir de vasıta parası var 150 TL’lik bir rakam söz konusu!
Acaba Dipkarpaz’da Zafer Burnu’ndan mı geldi bu gümrükçü arkadaşlar?
Ya da 10 TL’lik benzin yakıp, 140 TL de ayrı bir kazanç kapısı mı?
Ayıplar olsun size…
Abdullah kardeşimizin mesajındaki şu ayrıntı çok önemli;
“Lütfen hakkınızı arayın” diyor!
Demek istediği şu;
Gümrükçü böyle aç gözlü olunca haliyle fatura kabarıyor ve bundan zararlı çıkacak olan ise bizleriz…
Onun için ‘hakkımı’ değil ‘hakkınızı’ arayın diye uyarıyor…
Sağ olasın Abdullah kardeşim…
Ne desen haklısın, ne kadar isyan etsen haklısın, sana bir sözümüz olamaz…
Elbette doğal olarak senin faturan ne kadar kabarık olursa bunu fiyatlara yansıtmaya mecbursun ve bu da elbette vatandaşın cebinden çıkacaktır…
Gümrükçünün fazla mesaisini de, vasıta parasını da yaz ve zammını gönül rahatlığıyla yap…
Böyle iş bilmez, böyle zavallı yöneticilerimiz oldukça biz her zaman bu kazığı yemeye alıştık zaten…
Sen sakın hiç canını sıkma olur mu?
 
 
 
Alt yapı olmayınca!
 
Sivil Savunma Teşkilatı’nda aylar öncesinden başlayan hummalı tatbikat çalışmaları vardı…
Fatih Yarımbaş ve özverili ekibi gecelerini gündüzlerine kattılar ve bir senaryo yazarak ilk kez 5 ilçede birden aynı anda tatbikat yaptılar.
Amaç doğal afetlerde tüm bölgeleri kontrol altında tutmak ve koordinasyonu sağlamaktı.
Çok da başarılı oldular…
Ama ciddi bir sorunları vardı, bölgelerde yaşanan temsili doğal afetlere bağlanmak için bir hayli zorlandılar…
Çünkü KKTC’nin alt yapısı buna müsait olmadı!
BRT’nin linklerinde sorun yaşanınca yapılan organizasyon tam olarak izleyenlere aksettirilemedi…
Bütün devlet erkanı oradaydı ve ülkedeki alt yapı eksikliğine canlı şahit oldu!
Umarız herkes kendi payına düşeni almıştır…
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Sibel SİBER, Kudret Özersay’ın kurmayı düşündüğü yeni siyasi oluşumda son iki gündür sizin de adınız anılmaya başlandı. Şöyle ciddi bir şekilde düşündüğümüzde bize hiç şaşırtıcı gelmedi. Siz bunu dün sosyal medyada yalanladınız ama tertemiz bir siyaset için niye olmasın ki!
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, parti içinde günah keçisi seçilip sadece sizin istifanız doğru bulunmadı. Parti içinde bu yöndeki tartışmalar yoğunlaşarak artıyor. Ülkenin en temiz siyasetçilerinden birisi olarak deriz ki bir kez daha düşünün…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, Mehmet Ali Talat’ın genel başkanlığa hazırlandığı bu süreçte özellikle de genç kesim partinin başında sizin olmanız için kampanya aşlatmaya hazırlanıyor. Peki siz böyle bir sorumluluk almaya hazır mısınız?
Sayın Fuat NAMSOY, siz Kudret Özersay’ın kuracağı partide yer alacağınızı söylediniz ama Kudret bey yeni yüz ve isimlerle yola çıkacağı mesajını verdi. Acaba diyoruz dolduruşa mı geldiniz. Perde gerisinde bir şeyler oluyor ama hakkımızda hayırlısı artık…
Sayın Derviş EROĞLU, UBP ve DP’li kurmaylar yaptıkları gizli toplantılarda sizi sağın lideri olarak ilan ettiler. Size de ağabeylik yaparak onları toparlamak kaldı. Zira Kudret Özersay fena halde geliyor ve sağın yeni liderliğine talipmiş. Kolları sıvayın bakalım…
Sayın Mutlu AZGIN, parti içindeki diklenmeniz kurmaylar tarafından mercek altına alınmış diyorlar. Duruşunuzdan sakın taviz vermeyin çünkü gençlik artık değişim ve enerji dolu bir üst düzey yönetim bekliyor. Dinozorlar artık birer adım geri çekilmek zorunda!
Sayın Serdar DENKTAŞ, CTP ile hükümeti bozup UBP ve TDP ile hükümet kurmanız hatta başbakan olmanız önerilmiş ama siz CTP’den vazgeçmeyeceğinizi bildirmişsiniz. Acaba diyoruz elinize geçen bir fırsatı kaçırıyor musunuz? Vardır bir bildiğiniz değil mi?
Sayın Aziz GÜRPINAR, güvenlik şirketlerinde çalışan birkaç arkadaş ziyaretime geldi can güvenliklerinin olmadıklarından sitem ettiler. Hem asgari ücrete çalışıyorlar hem de risk ödeneği almıyorlar. Bir el atsanız diyoruz…
Sayın Ongun TALAT, CTP gençlik örgütü olarak istifa etmeniz sadece parti içinde değil parti dışında da memnuniyetle karşılandı. Şimdi büyüklere sormak gerekmez mi oturdukları koltuklarda acaba Japon yapıştırıcısı mı var? Ne dersiniz…
Sayın Ahmet SÖZEN, Kıbrıs görüşmelerinde müzakereci görevinin size verileceği söyleniyor ama sanırız karşınıza önemli bir sorun çıkacak gibi görülüyor. Güney’deki Lordos ailesiyle iş ortaklığınız olduğu yönünde mesajlar almaya başladık.  En doğru açıklamayı sizden bekleyeceğiz artık…
Sayın Teberrüken ULUÇAY, bir bakan olarak elbette istediğiniz çalışanı istediğiniz yerde görevlendirirsiniz ve belki de kendinizce haklı yönleriniz vardır ama seçimler sonrası ilk icraatın sürgün cezası olmasını bir kez daha düşünmekte yarar görüyoruz…
Sayın Gürsel UZUN, UBP’de değişim isteyen kurmayların listesinde siz de varmışsınız. Ama sizin başkan hiç o yoldan gelmiyor değil mi? Bu arada Mağusa’da bir takım partililerin imza toplamaya başladıklarını öğrendik. Yakında basına sızar değil mi?
Sayın Fatih YARIMBAŞ, siz bir ilki başardınız ve ülkenin genelinde başarılı bir tatbikat gerçekleştirip görevinizi yaptınız. Ama madem ki ülkenin alt yapısı hala tamam değil hiç sıkıntı yapıp dert etmeye değmez. En iyisi kendi canlı yayın aracınızı alıp sorunu kökünden çözmek olacaktır.
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, UBP içinde hakkınızda çeşitli söylentiler yapıldığını biliyor muydunuz? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş bey için çalışmadığınızı söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bir açıklamaya ne dersiniz?
Sayın Kutlay ERK, parti yönetimi olarak büyük bir hatada ısrar ediyorsunuz. Gençliğin sesine kulak vermezseniz ileride çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Başarısızlığın sorumluluğunu sadece Özkan beye yüklemeniz çoğu partilinin tepkisine neden oluyor…