Zorlu abimin inadı sürüyor…
Korumalar konusunda Nuh diyor peygamber demiyor!
Biz de kendisini eleştirdik diye dün şu iletiyi gönderdi, selam sabah da yoktu…
Canı sağ olsun belli ki biraz dargın ama anlaşılan o ki ne bizi ne de diğer eleştirenleri çok fazla anlayamamış!
Bir kere ilk kez bir meclis başkanı böyle bir yöntemle vatandaşın karşısına çıkıyor…
Hem de en sıkıntılı bir dönemde!
Halkın öfkesinin tavan yaptığı böyle zorlu bir süreçte…
Polis eksikliği de başka bir önem arz ediyor!
Vatandaşın alım gücü ayaklar altına alındığı böyle kötü bir dönemde…
Burada vatandaş devlet erkanını değil devlet erkanını anlamak, empati yapmak zorundadır!
Ankara ile imzalanan son protokol tepeden tırnağa tasarruf tedbirlerini gerektirirken burada ilk elini taşın altına koyması gereken bizler değil onlar olmalıdır…
Prestiji makamlara veren böyle bir görsellik değil, onların vatandaşa verdiği hizmetlerdir!
Bunu yeter ki başarsınlar 3 değil 300 koruma onlara feda olsun…
Biz de haklı olarak mütevazi olarak tanıdığımız Zorlu beyi makam sahibi olduğu zaman da yine mütevazi olarak görmek istiyoruz!
…
Bu ülkede siyaset her geçen gün kan kaybediyor…
Kötü siyaset ve kötü siyasetçi sayesinde asıl değer kaybeden de devlet oluyor!
Zorlu Töre siyasiler arasında devlet kelimesini en fazla diline dolayan kişidir ve devletin itibar kaybetmemesi için de sorumluluğu çok büyüktür…
Tabi ki bu sorumluluk sadece Zorlu beyin omuzlarına yıkılamaz!
Vatandaş artık ‘siyasetçi’ denildiği zaman içinden beddua okumaya başlamıştır…
Ve siyasilerin yapmaması gerekenler vardır!
Örneğin iş ola ziyaretler…
Sanki de memleket güllük gülistanlıkmış gibi ziyaret üstüne ziyaret gerçekleştiriyorlar!
Bunun üstüne bir de bolca ziyaretçi kabul ediyorlar…
Sanki de çok önemli bir icraatmış gibi de incir çekirdeğini doldurmayan bu ziyaretlerin haberleri basına servis ediliyor!
Vatandaş da çok haklı olarak sinir oluyor…
…
Çarşı pazar gezileri de öyle…
Ama çarşıya ve mutfağa düşen ateşi görmemezlikten geliyorlar!
Tabi ki birçoğunun tuzu kuru…
Alım gücü sıkıntıları filan da yok!
Burada maksat muhabbet olsun, sarmaş dolaş fotoğraflar…
Pişmiş kelle gibi poz veriyorlar kameralara!
Bunun adını da halkla iç içe koymuşlar…
Geçen Pazar yeşillik almak için açık pazara gittik;
Bir siyasimiz de üretici ile sohbet edip mutluluk fotoğrafı çektirip başka bir standa geçti…
Arkasından konuşan üretici ve vatandaşın tepkisini duyunca ben onun adına yerin dibine girdim!
Tavsiyemiz şudur;
Gidin görün gezin ayrıca kucaklaşın ama…
Arkadan birini gönderin bakalım nasıl yorumlar yapılıyor!
Kulaklarınızla duysanız bir daha bu toplum içine çıkmaya cesaret edemezsiniz…
…
Bir de mecliste yapılan kürsü konuşmaları var…
Bolca nutuk atıyorlar, bu yetmiyor sonra konuşmalarının videolarını sosyal medyada paylaşıyorlar!
Sanki de çok mühim şeyler söylüyorlarmış gibi…
Yok öyle bir şey!
Onların tek derdi meclis kürsünden bolca sallamak…
Tamam buna bir şey demeyiz de bunların tekrarını zaten size sinir olan vatandaş niye izlesin!
Bir de araç plakaları var tabi ki…
Her vekilin aracında vekil olduğunu gösteren bir işaret!
Özellikli ve öncelikli olduklarını göstermek için güya caka satıyorlar…
Hadi onlar bir yana!
Ya eşler ve çoluk çocuk…
Yollarda yüzlerce araç var böyle!
Seçilen bir kişi, bundan nemalanmak isteyen çok kişi…
Saygısızlığın daniskasından başka bir şey değil!
Vatandaş sinir olmasın da kim olsun yani…
…
Sağ olsunlar gazinolu oteller Türkiye’nin en ünlü sanatçılarını ülkeye getirirler…
Genelde otel müşterileri davetlidir ama en ön sıralarda hep bizim siyasileri görürsünüz!
Her masanın bayında özel garsonlar…
En pahalı ve kaliteli içkiler!
Arkadaş millet sizi keyif yapın diye mi seçti Allah aşkına…
Sonra bu kadar itibar niye?
Al-ver meseleleri mi yoksa!
Siz ön sıralarda keyif yapıyorsunuz ama vatandaş da sinirinden çatlıyor…
Hadi gittiniz diyelim;
Peki sırıtarak verilen pozlar da neyin nesi!
Özel, ücretsiz konaklamalar da bambaşka bir tartışma konusu…