ÜYELERİN SEÇME HAKKINA MÜDAHALE EDİLEMEZ



Önümüzdeki süreç, Genel başkanlık için öne çıkacak adaylar adına önemli bir süreçtir. Her çıkacak olan aday öncelikle kendi adına çok iyi çalışmalı ve neden ben adayım olayını üyelerinin beynine kazımalıdır. Nitekim çalışmaların da bu yönde olacağını düşünüyorum.

Ersin Tatar her ne kadar açıklama yaparak herkesten bir adım önde çalışmalarına başlamışsa da bu işin yarın nasıl seyir edeceği net değildir. Özgürgün’ün karşısına çıkacak olan isimler bu süreçte büyük darbe almış isimler olacaktır. Hepsinin de ortak hedefi Başkanlık koltuğundan Hüseyin Özgürgün’ün gitmesidir.

Hüseyin Özgürgün bu süreçten ne kadar etkilenir ya da etkilenmez bilemem ama vaatlerle bir şekilde birilerini tutarım diyorsa kendisini şimdiden uyaralı ki; ‘’tutması mümkün değildir’’.

UBP’ye üye yazılmalarda şuan sıkıntı var. Neden mi? Çünkü bölgelerdeki örgüt başkanlarına talimat verilmiş. ‘’bizden olmayanı üye yazmayın’’ diye. Gülünç bir durum. Madem ki bu yarışta kendinize güveniyorsunuz neden adil ve adaletli bir şekilde üye yazılmasına izin vermiyorsunuz ki? Bugün üyelerin seçeceği Genel Başkan hem adil hem adaletli hem de üyelerini düşünmek zorunda değil midir? Bu yarışta kazanmak için illa ki hile yapılacaksa işte o zaman o hile ters tepebilir.

Önümüzdeki günlerde Nazım Çavuşoğlu, Ersan Saner, Ünal Üstel de adaylıklarını açıklayacak. Peki, Sayın Özgürgün bu isimlerin gücünün hesabını yaptı mı? Yani bu isimleri beğenin beğenmeyin ama hepsi de kendince bir çevreye ve kendilerini seven kesime sahip. Gerek Mağusa, gerek Girne, gerek İskele için önemli isimler olan bu isimlerin gücü elbette ki küçümsenemez. Hüseyin Özgürgün son dakikaya kadar bence adaylığını düşünecektir. Belli mi olur seçime çeyrek kala kendi yerine başka bir isim de öne çıkabilir. Sonuç olarak Hüseyin Özgürgün bu yarışta varsa üyelerin özgür seçme hakkına müdahale edemez. Bu seçim bence bir sınavdır. Özgürgün bu görevde ne kadar başarılı olup olmadığının neticesini aldığı oy oranlarından anlayacaktır.