Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Rum Yönetimi’nin KKTC’ye geçmek isteyen önceden rezervasyonlu turistleri kısıtlamak için adımlar attığını belirten Üstel, “Önce taşınmaz mülklere yatırım yapanların peşine düşen zihniyet, şimdi de Kıbrıs Türk Halkı’nın önemli gelir kaynağı turizm sektörümüze göz dikmiştir.” dedi.
Rum Yönetimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne geçen turistlere yönelik uyguladığı engellemelerin uluslararası hukukun seyahat özgürlüğü ve devletlerin egemenlik hakları açısından karmaşık bir durum yarattığını kaydeden Üstel, bu tür uygulamaların iki halk arasındaki gerilimi artırarak ayrımcılığa yol açtığını ve seyahat özgürlüğü gibi uluslararası hukukta korunması gereken hakları ihlal ettiğini belirtti.
Üstel devamında, şöyle devam etti:
“Rum Yönetimi, bu engellemelerle Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamak yerine çözümden uzak bir tutum sergilemektedir. Başlı başına, insan hak ve özgürlükleri ile bağdaşmayan, düşmanca düşüncenin tezahürü bu uygulamayı şiddetle kınıyorum. Rum Yönetimi’nin, 1963 Yılı’ndan beridir Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik uyguladığı sindirme siyasetini bu vesileyle reddediyorum. Kıbrıs Adası üzerinde iki halkın arasında komşuluk ilişkilerini zedeleyen, iki halk arasında işbirliği olasılığını bir kez daha berhava eden Rum Yönetimi’ni akıl yoluna davet ediyorum. Rum Yönetimi bilmelidir ki, ekonomik kuşatma ve sindirme politikalarına Kıbrıs Türk Halkı asla izin vermeyecektir. Her fırsatta, Kıbrıs’ta çözüm istediğini söyleyen Rum Yönetimi’nin aklı ile bir uzlaşıya varmak mümkün olmayacaktır.”