“İşin özüne inmenin zamanı geldi”

Memleketin içinde bulunduğu duruma nasıl gelindiği sorusunun, kamuoyunda en çok sorulan sorulardan biri olduğuna dikkat çeken Erhürman, şu anda memlekette pek çok insanın, şaşkınlık içerisinde olan biteni izlediğini belirtti. “İşin özüne inmenin zamanı geldi” diyen Erhürman, ülkede kurulan sistemle ilgili konuştu. Erhürman, “Böyle bir sistem kurulduysa, bunun sonuçları ne kadar farklı olabilirdi? Nasıl oldu da nüfusumuzu bilmiyoruz, bundan sonra da nüfusumuzu ön görmemiz mümkün değil saptaması normal hale geldi?” diye sordu. Normal bir ülkede nüfusu bilmemenin bu kadar rahat söylenemeyeceğinin altını çizen Erhürman, bu konunun nasıl normalleştiğinin özüne inmek gerektiğini ifade etti. Uluslararası hukukun içine dahil olunmadığı müddetçe, kendi içimizde de ‘saldım çayıra, Mevla’m kayıra’ halinin hakim duruma geldiğini kaydeden Erhürman, “tanınmamış olmanın avantajlarını kullanmamız lazım” ifadelerini hatırlatarak eleştirilerde bulundu. Söz konusu ifadelerin, uluslararası hukuka dahil olmamanın avantajları olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Bu avantajlar, bugün başımıza dert açan işlerdir” dedi.

“Kıbrıs Türk halkının geleceği Avrupa değerlerindedir”

İnsan kaçakçılığı, insan ticareti konularının bu memlekette konuşulur hale geldiğini söyleyen Erhürman, başka ülkelerde kolay kolay yapılamayacak işlerin, ülkemizde döndürüldüğünü belirtti. “Bu para, temiz para değildir. Temiz olmayan para da temiz olan parayı kovuyor. Temiz olmayan insan, temiz olan insanı da kovuyor” diyen Erhürman, geçmişte uluslararası hukukla bağlantı çabası gösterildiğini anımsattı ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nu örnek verdi. Söz konusu komisyonun, tanınmamışlığa rağmen uluslararası hukukla ilişki örneği olduğuna vurgu yapan Erhürman, Avrupa Birliği’ne (AB) uyum yasalarının geçirildiğini anımsattı ve bunun sonucunda ne olduğunu sordu. Meclis’te AB uyum yasalarıyla ilgili komite olmasına rağmen, yok gibi davranılmasını eleştiren Erhürman, “Şu an ülkeyi yönettiğini iddia edenler önemsemiyor. Bu bizi uluslararası toplumun dışına taşıyor” dedi. Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin Avrupa değerlerinde olduğuna işaret etti. Gazze konusu ilk başladığında, CTP olarak hem AB’nin hem de BM’nin temsil ettiği değerlere ters düştüklerini söylediklerini de anımsatan Erhürman, “Onlara rağmen bu değerleri savunacağız dedik. Uluslararası standartlar bizim için yol gösterici olmadığı müddetçe, başımıza çok şey gelecek. Artık sistemi konuşmak lazım” diye konuştu.

“Kimsenin anlamadığı kriterleri, müzakerelerin ön şartı haline getirdiniz”

“Geleceği satıyorsunuz; Yarattığınız sorun varoluşsal bir sorundur” “Geleceği satıyorsunuz; Yarattığınız sorun varoluşsal bir sorundur”

“Bu sistemin, neden bunları ürettiğini konuşmak lazım. Bu sistem birilerini zengin etti. Bu sistemsizlik kendi içinde bu memlekette sosyal adaleti sağladı mı? Adil gelir dağılımı sağladı mı?” diye soran Erhürman, uluslararası toplumdan kopuşun, ülkeyi 10 sene öncesinden bile çok daha kötü koşullara taşıdığını kaydetti. Erhürman, “Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ve dolayısıyla uluslararası toplumla buluşmuş bir halk yaratma konusunda iradesini ortaya koymuş bir halkız. Özellikle 2004’ten sonra başlayan süreçte bu memlekette çözümün olmamasının sebebi Kıbrıs Rum liderliğidir. Madem ki onlar takoz koyuyor biz de uluslararası hukukla entegre olmayı bırakalım demek gibi bir düşünce olamaz” diye konuşan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının var oluşunun devamı için çözüm sürecinin çok önemli olduğunu vurguladı. Karşılarındaki zihniyetin statükodan fena halde memnun olduğuna dikkat çeken Erhürman, ne yaşanıyorsa adeta milat gibi 2020 – 2021 senelerinin karşılarına çıktığını vurguladı. Erhürman, “Bugün uluslararası toplumun hiç anlamadığı, bizim de anlamadığımız kriterleri, müzakerelerin ön şartı haline getirdiniz. Söylediğinizi ne siz anladınız ne de biz. Ne istediğiniz bile belli değil” dedi.

“Bu sistem sürdürülebilir değildir”

CTP olarak kendi ön şartlarını ortaya koyduklarını ifade eden Erhürman, bu ön şartları bir an önce çözüm olsun istedikleri için koyduklarını belirtti. Doğru diplomasinin izlenmesi durumunda, metodolojiye ilişkin ön şartlar ortaya koymanın Kıbrıs Türk halkının hakkı olduğuna işaret eden Erhürman, “Kendi içinde çelişkili tezleri ortaya koyarak hiçbir yere varamazsınız. Meclis bu konuyu ele almak durumundadır” dedi. Tel tel dökülen bir yapıyla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Erhürman, “Şu anda yaptığınız, Kıbrıs Türk halkını uluslararası toplumdan biraz daha uzaklaştıran, bir yönetsel model üzerinden birilerini zenginleştirmekten başka, can güvenliğini risk altına sokmaktan başka hiçbir şey değildir” dedi. “Bu sistem sürdürülebilir değildir, uluslararası toplumdan kopuk bir şekilde Kıbrıs Türk halkının varoluşunu sürdürülebilir kılmak mümkün değildir. Ekonomi dahi dış politikadan bağımsız değildir” diyen Erhürman, güvenlik ve enerji konularının da dış politikadan bağımsız olmadığının altını çizdi. Tufan Erhürman, “Umut vardır. Kıbrıs Türk halkı çok daha zor koşullardan var olarak çıkmayı başarmıştır. Kıbrıs Türk halkının talep ettiği değişimin önüne geçmeniz de mümkün olmayacaktır” diye ekledi.

Editör: Haber Merkezi