UCUBE HASTAHANE

Bu ülkede hep kötü şeyler mi oluyor…
Elbette öyle değil,
Umutsuzluğun şiddetli bir yağmur gibi aniden bastırdığı anlarda,
Biryerlerden bir ışık sızıyor hayatlarımıza.
Geçtiğimiz hafta Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi’nde şahit olduğum olay da buna iyi bir örnekti.
Her şeyin bittiği, umursamazlığın tavan yaptığı, benden olan yaşasın gerisi ölsün mantığının zirveye çıktığu bu günlerde,
Hala idealist insanların olması beni derinden etkiledi.
****
Geçtiğimiz günlerde Devlet Hastahanesi doktorlarından Başhekim Başyardımcısı ve Göğüs Kalp Damar Cerrahi Servisi Şefi Dr. Ramadan Kamiloğlu düzenlediği basın toplantısında 2011 yılını değerlendirdi.
Ne kadar dikkat çekti bilinmez ama haber gazetelerin iç sayfalarında da yer aldı.
Benim habere giderken ilk aklıma gelen bunun da şişirme haberlerden yada iş yapmış gibi görünmek için atılan adımlardan biri daha olduğu yönündeydi.
Oysa olayın aslı öyle değildi.
Dr. Kamiloğlu başkanlığında bir grup genç ve idealist doktor canlarını dişlerine takıp tatil yada gece ayrımı yapmaksızın canla başla çalışıyor.
Günmüzde doktorluğun bile ticarete dönüştüğü,
Devlet hastahnesi doktorlarının kliniklerinde performans gösterdiği,
Hastalara müşteri muamelesi yaparak onları özele çekmeye çalıştığı bu ortamda
Tüm bu çabalar beğenmediğimiz ve parası olanın ayak basmadığı devlet hastahanesinde veriliyor.
Şaşırdınız değil mi, ben de öyle.
Basın toplantısının amacı da hastaları ve ameliyathaneyi basına tanıtarak, zihninlerdeki “ucube devlet hastahanesi” imajını yıkmaktı.
Ben gözümle gördüm ve gördüklerim karşısında doğrusu çok etkilendim.
Ancak ülkenin rol modelleri,
Özellikle Baş- Bakan, diğer bakan’lar ve siyasetçiler,
Değil kalp ameliyatı olmak, basur ameliyatları için bile Türkiye’ye gitmeyi tercih ederken,
Bunu da marifetmiş gibi haber malzemesi yaparak halka duyuruken,
Ne üzücüdür ki bir grup idealist doktorun çabası bu imajı yıkmak için yetersiz kalıyor.
Geriye kalanlar doktorlar ise zaten o yönde bir çaba bile göstermiyor....