Tuzu kuru olanlar ve olmayanlar…

Sokaktaki vatandaşın artık ortak bir görüşü oluşmaya başladı…

Bu gidişat gidişat değildir artık yeni çareler de gündeme gelmelidir!

Sokakta ciddi bir umutsuzluk hakim, geleceğin daha karanlık olacağına inananlar da azımsanacak kadar değil…

TL’nin diğer para birimleri yanında tepetaklak olması çarşıya zam olarak yansıyınca da haliyle Euro’ya geçiş konuşulup tartışılmaya başlandı!

Muhalefet bu konuda çok açıklama yaptı ama elle tutulur bir yöntem de gösteremedi…

Zaten vatandaş da bu şartlarda olamayacağını idrak etmiş olmalı ki çözüm ile gelecek AB üyeliğini tek kurtuluş olarak görmeye başladı!

Bunun da tek yolu var Kıbrıs sorununun artık çözüme ulaştırılması…

Dile kolay da gerçeklerle yüzleşince elbette zor ötesi bir durumdur bu!

Aslında ne biz ne de komşu buna inanmıyor…

Gerekçe gerekli şartlar hala hazır değil!

Karşılıklı suçlamalar da devam ediyor…

Görünen o ki biz de onlar da kalıcı bir çözümden korkuyoruz!

Türkiye ile imzalanan son anlaşma da hemen kimsenin umudu olamadı…

Geçmişte gençler yurt dışına kaçarken şimdi yaş ağırlığı daha da yükseklere çıkmaya başladı!

Emekliliğini kazanmış olanların bile gözü dışarılarda…

Çünkü alım gücü düştükçe düşüyor!

Gençler ve orta kuşak ise en yakındaki Güney’e kaçma planları yapıyor…

Tabi ki eğer iş bulabilirse orada en az 2-3 kat daha fazla kazanacak!

Ama orada da bize kucak açan filan yok…

Kıbrıslı Türklere en ağır işler veriliyor, çoğu da Lefkoşa’nın çok uzaklarında!

Geçenlerde bir müzisyen arkadaşımızın Güney’deki iş macerasını dinlerken içimiz burkuldu…

Burada evini geçindirecek kadar kazanmadığı için Güney’e gitmiş bir fabrikada iş vermişler ama işkenceden beter olduğu için ancak bir ay kadar dayanabilmiş!

Tamam müzik burada bir evin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para kazandırmaz ama bir sanatçı kişinin gidip orada en ağır işlerde çalışmasına da gönlümüz razı olmaz…

Birileri hayli kızacak olsa da…

Çözüm artık konuşulmalı ve tartışılmalıdır!

Hem de korkmadan, bıkmadan, usanmadan…

Hani hep bizi yönettiklerini zannedenler gençlikten, gelecekten bahsederler ya en azından bu kesim için bu adada bir çözüm ama tabi ki kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm şart hale gelmiştir!

Bu konuda tabi ki tuzu kuru olanların isteksizliği zaten her zaman vardır…

Ama artık öyle bir süreçten geçmekteyiz ki tuzu kuru olmayanlar ve günlük yaşayanların sayısı da inanılmaz boyutlara ulaşmıştır!

Bu arada şunu da kaydetmek gerek ki eğer bu ülkede çözüm isteyenler yine birileri tarafından vatan haini olarak ilan edilecekse de onları da biz ruh hastası olarak ilan ederiz…

Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın bu konuda yeni bir platform oluşturma isteğini önemsiyoruz…

Belli ki henüz çok yeni ve taze bir konu ki çok fazla da bilgiye sahip değiliz!

Yine bunu duyan belli kesimler daha ilk günden Harmancı’nın yaklaşan yerel seçimler nedeniyle böyle bir adım attığı iddiasında bulunsa da oluşturulacak olan bu platform hiç de yabana atılacak gibi değildir…

Bu arada bu tür adımlara şiddetle karşı koyanlar ve koyacak olanlar da kendi alternatiflerini ortaya koymak zorundadır!

Ama inandırıcı ve mantıklı olmak kaydıyla…

Baksanıza Anastasiadis, buradaki refiklerine bir mektup göndererek görüşlerini iletmiş…

Gönül isterdi ki biz bunu Rum basınından değil kendi yöneticilerimizden öğrenelim!

Bunu niye saklayıp gizliyorlar ki…

Ortada dişe değecek bir öneri varsa bunu halkınla paylaşır gerekirse de onun görüşüne sunarsın!

Şunu çok samimi olarak söylüyoruz ki hiçbir siyasi kimliği olmayan kişiler bile artık Güven Yaratıcı Önlemlerin artık gündeme getirilmesini ve bunun en azından tartışmaya açılmasını istemektedir…

Bir de Kapalı Maraş konusu var!

Şimdiye kadar her anlaşma zemininde ilk verilecek yer olan burası şimdi ne olmuştur da değere binmiş ve fazlasıyla sahiplenilmeye başlanmıştır…

Bu bölge gerçekten de Türk toprağıysa önümüzdeki proje nedir, bölge nasıl ve kimlerle değerlendirilecektir!

Bunun artık önümüze konulması ve perde gerisinde yaşanan gelişmelerin de halka anlatılması zorunlu hale gelmiştir…

Bundan böyle de bu zor dönemde tünelin ucunda eğer bir ışık varsa da bunu hep birlikte görmek ve inanmak istiyoruz!

Bu ülkede tuzu kuru olanlar azınlıktır, tuzu kuru olmayanlar ise çoğunluktur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan TAÇOY, emeklilik yaşının 65’e yükseltilmesi konusundaki açıklamanız kamuoyunda tepkilere neden oldu. Ortada fol yok yumurta yokken ha keşke böyle açıklamalar hiç yapmasınız daha iyi olacak zira toplum artık patlama noktasına kadar geldi…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Kasım ayında yapılacak olan kurultayda parti içinden bazı kesimlerin karşınıza aday çıkarma gayretinde olduklarını biliyor muydunuz? Sürpriz bir isimden bahsediyorlar ama bu da şimdilik bizde saklı kalsın…

Sayın Sunat ATUN, bu ülkede her yıl ek mesailere 200 Milyon TL’den fazla para ödeniyor. Eğer tasarruf yapılacaksa da bundan başlamak en doğru icraat olacaktır. Bu parayı gençlerin istihdamı için de kullanabilirsiniz zira bir çoğu yurt dışına kaçma gayretindeler…

Sayın Kudret ÖZERSAY, milletvekilliğinden istifa kararınız bile bu ülkeyi ikiye bölmeye yetti de arttı bile. Acaba birileri ara seçimden korktuğu için mi istifanıza şiddetle karşı çıkıyorlar dersiniz…

Sayın Mustafa YEŞİL, 3 ölümlü son kaza da göstermiştir ki artık ülke genelinde yollar konusunda bir seferberlik başlatma zamanı gelmiştir hatta geçmiştir bile. Daire olarak bu konuda inisiyatif üstlenmeniz ve icraat yapmanız bekleniyor…

Sayın Orçun KAMALI, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu genel menejerliğine getirilmenizden dolayı kutlar başarılarınızın devamını dileriz. Bu arada yerel seçimler konusunda hala karar üretemediğiniz konuşuluyor, artık elinizi yüreğinize koyup öyle kara vereceksiniz…

Sayın Çağlayan CESURER, uzun bir dinlenme döneminden sonra anlaşılan o ki El-Sen’in peşine fena halde düştünüz ve yoğun bir muhalefet görevini üstlendiniz. Bu arada bel altı suçlamalara dikkat zira birilerini epey ürküttünüz…

Sayın Dursun OĞUZ, Türkiye’den bakliyat getirilmesi konusunda çözüm üretip bu tehlikeyi şimdilik atlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Aksi halde ülkede sıkıntılar yetmezmiş gibi bu konuda da büyük kaos yaşanacaktı…

Sayın Ahmet KAPTAN, bakıyoruz da değme televizyon programcılarına taş çıkarırcasına sizin programlar hayli ateşli geçiyormuş. Sendikacılık tecrübesi olunca muhalefet de sağlam oluyor değil mi?

Sayın Ayşegül BAYBARS, dünkü meclisten çekilmeme kararından sonra partinin yeni genel başkanı olarak anılmaya başlandığınız konuşuluyor. Bu konuda yaptığınız kulislerde ihraç kararı konusunda geri adım atıldığını duyduk, hayırlara vesile olsun artık…