İkamet İzinleri ve Vizeleri Tüzüğü.
Yada kısaca Muhaceret Tüzüğü.
23 Temmuz’da UBP-HP kabul etti.
Bakanlar Kurulu’nda.
Ersin Tatar onayladı, Özersay da.
Geriye kalan kabine üyeleri de.
23 Ekim’de yürürlüğe girecek.
Aslında gireceği düşünülüyor.
Ama giremeyecek.
Neden?
Çünkü Türkiye ve üst akıl şerh koydu.
Ve bu konuda Başbakan çok sert uyarıldı.
Deyim yerindeyse rest çekildi.
Tüzüğün yürürlükten kalkması isteniyor.
Yada revize edilmesi.
Türkiye bunu niye istiyor?
Sebep basit.
*****
Sebebin dayanağı bir anlaşma.
Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında.
Uluslararası bir anlaşma.
1999 yılinda Sina Gürel ve Eroğlu imzalı.
Yasalaşmış 34/2000 sayısı ile.
Halen yürürlükte.
Muhaceret Tüzüğü bu mevzuata aykırı.
Hukuk nezdinde tüzük yasaya ayrkırı olamaz.
Şimdi gelinen nokta karışık.
Türkiye "Hayır" diyor.
Ama Ersin Tatar onaylamış.
Türkiye bu konuda net.
Tatar ne durumda?
Paçaları tutuşmuş halde.
Tavşana kaç tazıya tut da diyemez.
Tek bir şansı var.
YDP konuyu ara emrine götürürse.
Ve ara emri ile yürütme durursa kurtulur.
Ama olmazsa işler karışır.
****
Ortağı HP geri adım atmaz.
"Aklın neredeydi" diye sorar.
Ve hükümeti şak diye bozar.
Bu yüzden Tatar dua etme pozisyonunda.
YDP konuyu mahkemeye taşısın diye.
Konu orda çözülürse Tatar kurtulur.
Yoksa..!
Yoksa yandı gülüm keten helva.
Tatar kendisine ikram edilen Başbakanlıktan olur.
Türkiye’nin güvenini hepten kaybeder.
Sonra da UBP Başkanlığından edilir.
*****
Tatar az biraz işine odaklansa.
Bakanlar Kurulu’na hakim olsa.
İşin rengi değişecekti elbette.
Ama yapmadı.
Ve zor durumda kalacak.
Ki çoktan zor durumda kaldı.
Türkiye elini masaya vurdu.
Başbakan ise bu elin sesinden ürktü.
Şimdilik feci durumda.
Tüzük değişirse Başbakanlık gidecek.
Tüzük kalırsa Türkiye altındaki halıyı çekecek.
Tek kurtuluşu YDP’nin ara emri başvurusu.
Ne demişler.
Elinle yaparsan başınla çekersin.
Tatar tam bu durumda.