Geçmişte ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleştireceği konuşmayı boykot etti.
Eleştirdik!
Şöyle dedik;
Başta Erhürman olmak üzere tüm parti yanlış yapıyor Kıbrıs Türküne yakışmaz. Türkiye ile ilişkilerimize bağlarımıza zarar verir. Erhürman bu ülke için önemli bir isimdir ve sendikacı gibi davranamaz.
Gel zaman git zaman Erdoğan yine KKTC’ye geldi.
Bu kez 450 milyon Euro değerindeki adanın en büyük, en modern havaalanının açılışı için ve tabi ki 20 Temmuz kutlamaları için.
Erhürman, Erdoğan’ı karşılamaya gitti…
Olması gerekeni ve yakışanı yaptı.
Tabi hemen bazı kesimlerden Erhürman’a eleştiri yağmuru başladı.
Ağza alınmayacak Erhürman’ın kişiliğiyle bağdaşmayacak sözler manşetler atıldı.
Siyasi duruşunu beğenirsiniz beğenmezsiniz Erhürman bilgisiyle birikimiyle bu ülke için önemli bir siyasetçidir.
Alışılagelmiş kasaba politikacısı değildir.
Hataları yok mudur mutlaka herkes gibi vardır ancak Türkiye Cumhurbaşkanını karşılamaya gitmek asla suç olamaz.
Erhürman, bu ülkenin sağcısı solcusu marjinali muhafazakârı hepsini kucaklayabilecek nadir insanlarındandır.
Kıymetini bilelim, önümüzdeki süreçte kendisine çok ihtiyacımız olacak!
Göreceksiniz…
Göç yasası yine karşımızda!
Anayasanın eşit işe eşit ücret ilkesi 2011 yılında bozuldu.
Kamuda bir ay farkla işe girenlerin bir anda maaşları yaklaşık yüzde 40 oranında düşürüldü. Emeklilik hakları törpülendi.
Şuan yüksek lisanslı bir müdür ilkokul mezunu personelinden az maaş alır oldu.
Hayat şartları zorlaştı, kamu çalışanları arasındaki adaletsizlik de iyice gün yüzüne çıktı.
Hükümet bu haksızlığı ortadan kaldırmak için Hayat pahalılığına ek artış yapmak için söz verdi protokol imzaladı.
Sonuç?
Hüsran!
Sendikalar şöyle dedi: “İmzasına sahip çıkmayan ülkesine de çalışanına da halkına da sahip çıkamaz...Sendikalar önümüzdeki hafta demokratik eylem hakkını kullanacak”
Hadi bakalım…
Emekçiler açlık sınırının altında çalışıyor