Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin kaba boşanma hızları incelendiğinde, 2017 yılında en yüksek kaba boşanma hızının olduğu ülke binde 3,1 ile Letonya, en düşük kaba boşanma hızının olduğu ülkeler ise binde 0,7 ile Malta ve İrlanda oldu.
Peki bizde durum ne ?
Mahkeme istatistiklerine göre, Kuzey Kıbrıs’ta; 2022 yılı içerisinde 1247 evlenme akdi imzalandı. Buna karşın 945 boşanma işlemi gerçekleşti
Mahkeme Faaliyet Raporlarına göre, 2022 yılında boşanma sayısında yüzde 5,59 artış gözlemlendi.
2020'de dünyada 1000 kişi başına ortalama boşanma oranı 1,95'tir.
Bizde ise bu oran 3.15
Rekor yani.
Kaçımız farkındayız bilmem ama Anayasamızın 3.bölümünde sosyal ve ekonomik haklar ,özgürlükler ve ödevler bölümünde madde 35 altında Ailenin korunması diye bir madde var.
Madde aynen şöyle diyor;Aile toplumun temelidir. Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ailenin, ananın ve çocuğun korunması için gerekli önlemleri alır ve örgütleri kurar.
Ülkemizde geçtiğimiz yıl 1025 çift evlenirken 864 çift boşanmış.
864 aile dağılmış yani.
Bu boşanmalardan ise 966 çocuk etkilenmiş.
Devletin dibine dinamit koysanız bundan daha etkili olmaz.
Çok sevdiğim bir Avukat Dostum ülkemizin küçük bir ilçesinde son
5 senede her yıl yaklaşık 40 çifti boşadım diyor.
Boşanma sebelerinin bazıları yaşanlarda dikkate alındığında
akıllara durgunluk veren cinsten. Bununda sebebi anne babaların
bilinçsizliği ve bilgisizliği tabii.
Bunun detaylarına inmek istemiyorum ama diyebilirim ki çocuklar
bu işin en büyük mağduru.
Devleti yönetecek olan yeni nesillerin psikolojik durumlarınıda
düşündüğümde yarınımızın çokta iç açıcı olmadığını söyleyebilirim.
Tabii bilinçsiz anne babaların topluma verdiği zararlar bununlada
bitmiyor.
Anne babalık vazifeleri doğumdan ölüme devam eden bir görev.
Çocuklar evlensede ayrı yuva kursada karşılaştığı sorunların
aşılmasında daima anne ve babasına ihtiyaç duyabilmektedir.
Böyle zamanlardada sorunlara çözüm bulmakta anne babalık
görevlerinden.
Kaçı bunun farkında oda başka bir mesele!
Gözlemlediğim birçok vaka ve gelişme Aile kurumunun çözüldüğünü
gösteriyor.Toplumun temeli çöküyor.
Bu çözülmenin asıl sebebinin alkol, kumar, internet, para vb. Şeyler
Değil. Bunlar mikro sebepler.
Bu çözülmenin arkasında ülkemizde uygulanan daha doğrusu
uygulanmayan aile politikaları bulunuyor.
Buna birde anne baba olan ama anne baba sorumluluğunun nereye kadar olduğunu neleri içerip neleri içermediğini bilmeyen farkında olmayan ebeveynleride ekleyelim.
Kimse kimseye yaşamayı öğretemez. Çocuğunuza hayatı hazır bir reçete olarak sunamazsınız.Çocuğunuzun hayat yolunu çizemezsiniz, ona ancak kendi yolunu çizebileceği bir harita verebilirsiniz.
Sevginin büyükten küçüğe, saygının küçükten büyüğe yöneleceği doğru değildir. Büyüğün küçüğe göstereceği saygı, küçüğe saygılı olmayı öğretir
Yalnız hayırsız evlat yoktur hayırsız Anne baba da olduğunu etrafımızda gerçekleşen birçok olaya bakarak yaşayarak öğrenenlerdeniz.
Aile içi çatışmalarda üstlenmeleri gereken rolü bilmeyen birçok
ebeveyn bulunuyor.
Bu konuda aklı karışık olanlara ‘’Biz iyi çocuk yetiştirmek istiyorsak öncelikle kendimizi geliştireceğiz’’. Diyen Psikolog Doğan Cüceloğlunun geliştiren anne baba kitabını şiddetle tavsiye ederim.Ayni zamanda Robin Sharmanın ‘’Aile Bilgeliği’’ kitabıda okunması gereken bir başka kitap.
Evlenmeyi düşünenlerinde yine Doğan Cüceloğlunun ‘’Evlenmeden önce’’ kitabına bir göz atsınalar derim.
Ben açıkça durum bu mihvale geldiği için bundan sonra evlenecek olan gençlere bu kitaplardan hediye edeceğim.
Aile kurumunun korunması amacıyla evlilik teşvik edilmeli ve kolaylaştırılmalıdır.Bunu önemsiyorum
Aile kurmak isteyen gençlere devlet destekte olmalıdır bunun yanında , örnek ailelerin hayatları tanıtılmalı uzun süreli evli kalan ailelere vergi indirimi vb. teşvik edici düzenlemlerde getirilmesi belki bugün içinde bulunduğumuz bur duruma olumlu etkiler yapabilir.
İş bununlada bitmemeli tabii.
Evlilik başvurusunda bulunan çiftlerin Evlilik Öncesi Aile Eğitimi üzerine teorik ve uygulamalı bir eğitim sürecinden geçmesi, bu eğitim sürecinde aile içi iletişim, değerler eğitimi ve problem çözme yöntemleri gibi konularda bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
Aile, toplumun merkezi ve en aktif sistemidir. Bu yüzden evlilik kurumunu her yönden güçlendirmek gerekmektedir. Bunun en temel yolu ise sağlıklı evliliklerden geçmektedir.
Ama şu çok açık ki işe önce ebeveylerden başlanmalı. Çünkü çocuklarından önce kendisini yetiştirememiş ebeveynlerle aile kurumu güçlendirilemez buda bir gerçek.