Toplum, insanı etkileyen gerçek ilişkiler bütünüdür.
Belli bir toprak üzerinde yaşamak, ortak bir politik iradeye bağlı olmak ve kültürün ortaklığının olması ile karakteristiktir.
Adanın kuzeyinde de öyle ya da böyle, bir ‘’toplum’’ gerçeği bulunmakta.
Bu toplumun da belli bir yaşam tarzı, bireyler arasında kurulmuş ilişkileri mevcut.
Konu KKTC’nin tanınması ya da tanınmaması değil.
Konu, Kıbrıs sorununun çözüm seçeneklerinin tartışılması da değil.
Konu Kıbrıs’ta yaşamak… Huzur içerisinde yaşamak!
Kıbrıs’ın kuzeyinde bir toplum var…
Kız alıp kız verirler.
Birbirlerinin çocuklarının doğum günlerine giderler.
Birlikte kah meyhanede, kah mangal başında, kah sahilde, kah camide buluşurlar.
Birbirlerinden yardım ister, birbirlerinin işlerini yaparlar.
Her ne kadar, ada toplumu olmanın getirdiği imece bilinci azalmış olsa da, festivalleri ile, kültür aktiviteleri ile bu ruhu canlı tutmaya çalışırlar.
Gelene ‘’hoş geldin’’, gidene ‘’yine gel’’ derler.
Bu toplumun en birinci özelliği ise, tartışsalar da yaşantılarına kaldıkları yerden devam ederler.
Bu toplum da tercihlerini yapar.
Muhtar, belediye başkanı, milletvekili, Cumhurbaşkanı seçer.
Buradaki toplum genelde sakin sakin devam eder yaşantısına.
Bireysel suçlar haricinde, tabandan ve kendiliğinden organize şiddet neredeyse hiç olmamıştır bu toplumda.
Ne olduysa tepeden başlatılmıştır her şey bu ada coğrafyasında.
Kendi sınırlı tepkilerini yaşamalarına izin verilmemiş hiçbir zaman.
Manüplasyonlarla üzerinde mühendislik denemeleri yapılmış bu toplumun, her zaman. Tepkileri keskinleştirilip, şiddete dönüştürülmeye çalışılmış, yaşanan olayın mahiyetine bakılmadan.
Beş Parmaklar’ın eteklerinde varlığını sürdürmeye çalışır bu toplum.
Beş parmağın beşinin bir olmadığını da en iyi bu toplum bilir.
Bilir ve birliktedir.
Bilerek, severek, isteyerek yaşar bu toplum tüm dinamiklerini.
Toplum kendi derdinde.
Tepedekilerin derdi ise hiç bitmez. Kime, neye hizmet ettikleri de bazen hiç bilinmez.
Toplum mühendisleridir onlar.
Senaryoları yazıp, oyunlarını topluma oynatırlar.
Toplumlar kendiliğinden kutuplaşmaz.
Toplumları tepedekiler kutuplaştırır,
Tepedekiler de birleştirir.
Tercih tepedekilerin…
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899