Hey gidi DP. Bir zamanlar ne idi ne oldu dedirttiriyor insana. Git gide eriyen DP-UG artık UG’siz yola devam edecek. Bugün yaşanan süreçte DP-UG’nin kan kaybetmesinin ne denli partiye zarar vereceği küçümsenemez. Her ne kadar partileri ile ilgili soru yaşasalar da bir partide var olmanın sorumluluklarını da unutmamalıdırlar. Yani istifa ettim demekle her şey bitmez. 2014 yılında gerçekleşen Genel Sekreterlik seçiminde Hasan Taçoy’u öne çıkaran Serdar Denktaş, bu isim üzerinden oldukça tepki almıştı. Hatta Hasan Taçoy’un parti içindeki kabul edilirliği sorgulanırken Serdar Denktaş büyük bir sıkıntı içerisine girmişti. 2014 yılında yine konunun ciddiyeti ortadaydı. O yıllarda yazdığım yazıdan da neler yaşandığı daha da net ortaya çıkıyor. İşte o yazı, ‘’DP-UG Genel Sekreterliği için adaylığını açıklayan fakat dün ani bir kararla genel sekreterlik adaylığını geri çektiğini açıklayan Erhan Arıklı’ya bu duruşunu yakıştırmadım doğrusu.
Serdar Denktaş’ın 3 gün önceki duruşu da 3 gün sonraki duruşu da aynı iken Sayın Arıklı neden bu kararı alırken ani ve fevri davranarak beyanat vermiş anlamış değilim.
DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş bir televizyon programında vermiş olduğu beyanatta Genel Sekreterlik görevine yakıştırdığı adayı açıklamıştı. Yani Serdar Denktaş, aklındaki ve gönlündeki aday olan Hasan Taçoy’un adını zikretmiş ve açık konuşmuştu. Tabi bu beyanat DP’lilerin çok da hoşuna giden bir beyanat olmadı. İşte tam da bu noktada Serdar Denktaş’ın yaptığı açıklama parti içinde huzursuzlukların başlamasına neden oldu.
DP’nin mihenk taşlarından olan ve yıllarca DP’nin kahrını çeken iki isim, Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğlu Serdar Denktaş’a gücendi. Hatta Sayın Arıklı gücenmekle kalmadı bu konuda Serdar Denktaş’ın yanlış yaptığını dile getirerek yazılı birtakım açıklamalarda da bulundu.
Peki, Gazimağusa’dan Fikri Ataoğlu ve Lefkoşa’dan Erhan Arıklı neden Serdar Denktaş’ın gönlündeki isimler değildi? Ya da neden onları hiçe sayarak bir anda Hasan Taçoy ismini öne çıkarmıştı? İşte bunun cevabı Sayın Arıklı’nın bildiği fakat kabul etmek istemediği cevaptı.
Hasan Taçoy, kurultay boyunca büyük bir çaba sarf ederek Serdar Denktaş için çalıştı. DP’nin UG ile birleşmesinde aktif görev üstlendi. Bugün 8 kişinin varlığı ile büyük bir güç olan DP-UG, hükümet ortağı oldu. Yani esas adam rolünü üstlenerek, büyük çabalarla DP-UG’yi aile yapmak için çırpınan isim Hasan Taçoy oldu. İşte bu sebepten dolayı Serdar Denktaş Hasan Taçoy’a duyduğu vefa borcu altında kalmak istemedi. Adaletli olmak adına kendi partisinin has adamlarını küstürmeyi göze alarak, Hasan Taçoy ismini öne çıkardı. Sayın Denktaş kurultayda kendisi için çalışan Hasan Taçoy’un adını öne çıkarmamış olsaydı, Hasan Taçoy’a karşı siyasi ihanet içerisinde olduğu imajı yaratılacaktı. Denktaş bunu göze almadı. Ve tereddüt etmeden aklındaki ismi açıkladı.
İşte bu sebepten dolayı kurultay esnasında tüm kartlarını açık oynayarak Serdar Denktaş’ın gücüne güç katan Hasan Taçoy’un adını söylemek zorundaydı. Genel Sekreterlik görevine Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğlu gibi Hasan Taçoy da talip olacaktı.
Siyasette “küsmek” olmaz.
Bugün seçilmeyeceğine garanti gözü ile bakan Erhan Arıklı geri adım atmıştır. Halbuki bu yarışta kazanmak olacağı gibi kaybetmek de olacaktır. Hasan Taçoy’un kazanma ihtimali olduğu kadar kaybetme ihtimali de varken Sayın Arıklı neden yenilgiyi başlamadan kabullenmiştir orasını bilemem ama sırf Denktaş’ın beyanatından dolayı geri adım atmasıyla tamamıyla apolitik bir duruştur.’’ İşte DP-UG’nin neden bugün bu durumda olduğu ortadadır.