ŞU NEVRUZ OLAYI!
Bugün baktığımız zaman Kıbrıs’ta cosmopolit olan yapı, kültür çeşitliliğini ortaya koyuyor. Karadenizlisinden Adanalısına, Hayatlısından Diyarbakırlısına, Erzurumlusundan Gazianteplisine, İstanbullusundan İzmirlisine yani daha buna benzer birçok şehirden gelerek ülkemizde yaşayan birçok insan kendi kültürünü bir şekilde burada yaşatmak adına bir takım etkinlikler düzenliyor.
Bu aslında kültür çeşitliliğinin ülkemize yansımasıdır, tıpkı geçen günlerde kutlanan Nevruz etkinliği gibi. Kıbrıslıların Nevruz kutladığına son zamanlarda şahit oluyoruz. Yani biz Nevruz’u kutlamıyoruz ama kutlayanların etkinliklerine katılarak o günü heyecanlı ve eğlenceli geçiriyoruz. Nevruz’u yine Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil kaleme alarak çok iyi özetlemiş. ‘’Nevruz Türkiye’nin bayramı değildir!’’ diyor, neden mi? İşte Özdil’in kaleminden nedeni;
‘’Milattan önce sekizinci yüzyılda hüküm sürdüğü rivayet edilen kral Cemşid’in hikayesi anlatılıyor. Cemşid’in tahta çıktığı gün, Nevruz diye anılıyor, Farsça’da yeni gün manasına geliyor. Cemşid halkına büyük hizmetler yapıyor, ancak, gel zaman git zaman, kendisini tanrıyla kıyaslamaya başlıyor. Tanrı da buna bela olarak Dahhak’ı gönderiyor. Dahhak çok zalim biri… Cemşid’i devirip, yerine geçiyor, halka eziyet etmeye başlıyor. Vücudunda çıkan yaraları tedavi etmek için insanları öldürüyor, insanların beyinlerini merhem gibi yaralarına sürüyor filan… Neticede, evlatları Dahhak tarafından öldürülen demirci Kave, kılıçlar mızraklar yapıyor, evlatlarını kaybeden diğer insanlarla birlikte isyan başlatıyor, Dahhak’ı deviriyor. Dahhak’ın yerine Cemşid’in oğlu Feridun geçiyor. Feridun’un tahta çıkışı, Mihrican bayramı olarak kutlanıyor. Mihrican, güneş takviminde, sonbaharın başlangıcı kabul ediliyor… Nevruz bayramı, Türkiye’de ilk defa, 1950’lerde, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye okumaya gelen öğrencilerden öğreniliyor.… ve devam ediyor ve şu cümle ile bağlıyor , ‘’Demem o ki…İsteyen örste demir dövsün, isteyen yanan lastikten atlasın ama, kimse kimseyi enayi yerine koymasın kardeşim… Nevruz, Türkiye’nin bayramı değildir.’’
Kısaca Nevruz öyle ya da böyle Türkiye’de kutlandığı gibi bizde de kutlanıyor ama ne bizim ne de Türkiye’nin bayramıdır. Öylesine bir günün anlam ve önemine yakışır çeşitli eğlenceler yapılıyor. Halay da çekiliyor doğal olarak. Türkiye’de yaşanan terör olaylarının üzerine gerçekleşen halaylı Nevruz eğlenceleri doğal olarak tepki yarattı ülkemizde. Hele de Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ve Başbakan Kalyoncu’nun böylesine önemli bir günde oradaki vatandaşı es geçmesi doğru olmazdı. Ama hiçbir şey yokmuş gibi halay çekmeleri de doğru olmadı. Yani sağ partilerin hiçbir siyasetçisi bu etkinliğe katılmazken sol partilerin liderlerinin orada olması elbette ki herkesi düşündürdü!