SÖZÜM MECLİSTEN İÇERİ
Lütfen biri bana anlatsın artık şu meseleyi,
Hani hiçbir çıkar gözetmeden,
Hiçbir beklenti olmadan,
Ve korkmadan…
Ve saldırmadan, suçlamadan.
Türkiye- KKTC arasındaki ilişkiler Yavru-ana ilişkisi mi, yoksa iki ayrı devlet ilişkisi mi?
Bakın size bazı örnekler;
Ülkeye kimlikle gelebiliyorsun, çünkü Yavru vatan,
Ama verilen süreyi aşarsan kovuluyorsun, çünkü ayrı devlet,
Ülkeye askerlik için gelebiliyorsunuz, çünkü Yavru Vatan,
Ama bu ülkede 1095 gün çalışma izniyle çalışır ve ikamet ederseniz “dövizli askerlik” den faydalanabiliyorsunuz, çünkü iki ayrı devlet.
Bu ülkede çalışabiliyorsunuz (çalışma izniyle), çünkü Yavru Vatan, ama patronunuzun iki dudağından o altın kelime çıkarsa (kovuldun), 1 ay içersinde iş bulup yasal hale gelmek zorundasınız, aksi taktirde cezaya giriyorsunuz, bu da iki ayrı devlet.
Gezi parkı eylemi, üniversitelerde eylemler yapabiliyorsunuz, çünkü Yavru Vatan,
Ama suç duyurusunda bulunamıyorsunuz, çünkü ayrı devlet.
Oy isterken Vatan, seçimden sonra ayrı,
Ev kiralarken Vatan, satarken ayrı.
İthalatta Vatan, ihracatta ayrı,
TC vatandaşı olurken Vatan, KKTC vatandaşı olurken ayrı.
Çok samimi ve masum bir şekilde soruyorum, ANA- YAVRU MU, İKİ AYRI DEVLET Mİ?
Vatandaşlık demişken aklıma geldi hükümetin seçilmeden önceki manifestosu.
Ne demişti hükümet, 5 yıl çalışma izni, sonra beyaz kimlik, sonra kotaya tabi olmak kaydıyla hak eden sırayla olacak.
Nitekim söylediklerinde, pekte farklılık da yok ama kafa karıştıran mesele dondurulan vatandaşlıklar.
UBP hükümetinde yapılan vatandaşlıklar iptal mi edilecek, devam mı edecek?
Manifestolarına göre iptal edilmesi gerekir, ama bir tarafta resmi gazetede yayınlanmış bu vatandaşlıklar.
Yaparlarsa kendilerini, yapmazlarsa karşı tarafı ezecekler.
Evet evet, ortalık karıştı..
Desenize iki ülke arasındaki politikaya döndü bu mesele de..
Biri der VATAN sürdürür ilişikleri, diğeri der AYRI yürütür ilişkileri…