HP'den yapılan açıklamaya göre Özersay, “Sosyal adalet sadece kamuda çalışanların ne kadar maaş artışı alacağı üzerinden konuşulacak bir şey değildir. Özel sektörde özellikle de asgari ücretlinin geliri ile kamuda çalışanların maaşları arasındaki makasın giderek daha da fazla açılması ciddi bir ekonomik ve sosyal adaletsizlik yaratmaktadır” ifadesini kullandı.
“Aslında konu kimin ne kadar maaş alacağı, ne kadar maaş artışı alacağı noktasını çoktan geçti. Çünkü asıl önemli olan alım gücümüzün pahalılık, enflasyon nedeniyle hızla eriyor olmasıdır” diyen Özersay şöyle devam etti:
“Bugün kulağa hoş gelen bir maaş artışı, ister kamuda ister asgari ücrette olsun kısa süre sonra anlamını tamamen yitirebilmektedir. Evet kamuda daha düşük maaş alanlar ile üst düzey kamu görevlilerinin aynı miktarda hayat pahalılığı artışı alması bu şartlarda belki de doğru olandır ama bir yanda özel sektör çalışanı kayda değer bir hayat pahalılığı artışı alamazken ve herkesin alım gücü hızla erirken sorunları çözmez. Kaldı ki asgari ücret artışı yeni ve hızlı bir hayat pahalılığını, bunu fiyatlara yansıtacak olanlar nedeniyle, daha da tetikleyebilir. Hayat pahalılığı gerekli ve daha kısa sürelerde devreye girecek şekilde düzenlenmelidir evet ama sonuçta çıkış yolu maaş artışına odaklanmak yerine temel tüketim maddelerinde fiyat artışlarını dizginlemeye, piyasayı ucuzlatacak adımlara odaklanmaktır. Bu bağlamda dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmeler dikkate alınarak temel tüketim ürünlerinde olabildiğince kendi kendine yeten bir tarımı planlamak ve desteklemek; temel gıda ürünlerinin yerli üretiminde girdi maliyetleri açısından bir destek programı açıklamak ve fonlarla ilgili özel düzenlemeler yaparak dar gelirli vatandaşın cebini yakan temel ihtiyaç ürünlerinde ucuzluk yaratabilmek gerekir."
-"Maaş alamayanlar için hızla bir çalışma başlatılmalı"
Kamuda ya da özel sektörde çalışmayan, dolayısıyla bir maaş alamayan kişilerle ilgili de hızla bir çalışma başlatılması gerektiğine dikkat çeken Özersay, “Tüm bu yazdıklarım işi olan, kamuda ya da özel sektörde çalışarak bir maaş ya da ücret alabilenlerle ilgilidir. Bir işi olmayan, çalışabilecek yaşta ya da durumda olmayan ya da bakıma muhtaç olan yoksul kesim için alım gücü hızla erirken özel sosyal destek programı üzerinde çalışılmalıdır. Ama kağıt üzerinde öyle yazılanlar değil gerçekten buna ihtiyaç duyanlar için” açıklamasını yaptı.