Oturma izni, vatandaşı olmadığınız bir ülkede yaşamak için gerekli olan belgedir. İş ya da eğitim için ülkeye gelecek olanlardan bu belge istenir.
Bu belge olmadığında o ülkede kaçak konumuna düşersiniz.
Bir ülkede yasa dışı olarak kalmak ise suçtur ve yaptırımları vardır.
Dolayısıyla, bir ülkede yaşamak, oturma iznine sahip olmak için o ülkenin kurallarına harfiyen uymak çok önemlidir.
Türkiyede yüksek öğrenimdeki yıllarımızda ikamet izni alarak Türkiyede kalabiliyorduk.Her 6 yada birde ilgili emniyet birimine giderek bu izini yenileniyorduk.
Çünkü yenilemediğiniz takdirde zaman zaman emniyet güçlerinin trafikte , barlarda ,restoranlarda ,cafelerde hatta otobüs ve dolmuşlarda yapmış oldukları kimlik denetimine takılıpta kaçak olduğunuz tesbit edildiği takdirde deport dahil birçok yaptırımları mevcuttu.
Gelelim ülkemize;
Son zamanlarda sayısı daha birçok artarak kimisi 862 gün kimisi 933 gün kimisi 2352 gün yani 6.5 yıl’ dır bu ülkede kaçak yaşayan birçok kişi yakalandı.
Yakalananların çoğu öğrenci.Öğrenci kaydı yaptırmışlar okumayı başaramamışlar sonrada para suyunu çekince çalmışlar uyuşturucu satmışlar.
1 ay ,3 ay ,6 ay anlarımda 6 yıl bu küçücük ülkede nasıl kaçak yaşanır analayabilmiş değilim.
Çok şükür ki yakalanmışlar.
Ama kaçak olduklarından değil kimisi ihbar ile kimisi kavga suçu işlediğinden kimisi dolandırıcılık yaptığından emniyet güçleri tutuklamış.
Anlaşılan o ki bu ülkeye giriş yapan herkes sonsuza kadar kaçak olarak yaşayabilir.
Tek şart suç işlememek.
Peki iyi güzelde bu suç dolandırıcılık kavga hırsızlık değil de adam öldürme tecavüz olursa ne olacak.
Bu suçta işleninceye kadar bekleyecekmiyiz.
Bu ülkeye giriş izni veren makamlar görünen o ki girenin çıkışı konusunda tasasız.Gelebilirsiniz ama çıkış konusunda acele etmenize gerek yok diyorlar.İstediğiniz zaman çıkış yapabilirsiniz.Sizi kimse arayıp sormayacak.
Yada giriş yapanı izleyecek donanıma sahip değiller ki o daha da kötü.
Çalın dolandırın vurun kırın ama yakalanmayın.Sorma gir hanı dedikleri bu olsa gerek.
Bu kaçakların büyük bir kısmı öğrenci ve herbirinin bir Üniversitede kaydı bulunuyor.
Her 6 ayda bir emniyete gidip ikametlerini yenileseler yada Üniversiteye devam etmeyenin bilgileri İçişlerine verilse bu iş bitecek.
Görünen o ki Üniversiteler İçişleri Bakanlığı ve Polis teşkilatı arasında ciddi bir kopukluk var.
Eski Bakan Öztürkler kurdukları otomasyon sistemi ile birlikte öğrenci veya çalışma izinli kişinin 7 kontrol noktasından geçerek ülkeye gelebileceğini kayıt dışı olanları da rahat bir şekilde görebildiklerini ve bu sistem üzerinden gerekli olanları yapacaklarını da anlatmıştı bir süre önce.
KKTC artık sorma gir hanı olmaktan çıkacak demişti.Fakat görünen o ki sayın Öztürkler gitti ve bu işte yine bitti.
Açıkçası söyleyim kabahat bu ülkede kaçak olarak kalıp suç işleyende değil tabii. Kabahat görevi bunu engellemek olanlarda.
Yapacak bir şey yok.Etrafınızda gezen onlarca hatta yüzlerce kaçak olabilir.Herkes kendi ve özelliklede çocuklarının güvenliğini sağlasın derim ve olurda birgün bu kaçakların saldırısına maruz kalırsanız diye söylüyorum.
Saldırgan konusunda şikayetçi olun ama görevi ‘’Yurdun iç güvenliği ve asayişi, kamu düzenini ve genel ahlakı, Anayasa'da yazılı hak ve hürriyetleri korumak" kısaca Devleti ve vatandaşlarını korumak görevi bulunan İçişleri Bakanınıda unutmayın derim.Çünkü bu sorma gir hanının hancısı zatalileri.