Maraş açılımı kararı sonrası Rum yönetimi kuyruk acısıyla KKTC’de ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ pasaportu sahibi siyasilerin pasaportlarını iptal etmeye başladı.
Rumların bu ırkçı yaklaşımı bize bazı gerçekleri daha iyi görme fırsatı sunmuş oldu.
İki devletçi, vatan millet sevdalısı ‘Bizim Reis’ ile Başbakan bu gelişme üzerine konuya balıklama atladı.
Sanki bu pasaporta sahip tüm Kıbrıs Türklerinin pasaportlarını iptal etmişler gibi…
Peki ne dediler?
‘Bizim Reis’ şöyle diyor;
‘Rum Yönetimi’nin Vatandaşlar arasında böyle bir ayrım yapması kabul edilebilir bir şey değildir”
“Bu kararı alan Rum yönetimini kınıyorum”
Ne demek bu Allah aşkına!
Cumhurbaşkanı sıfatıyla Rum Yönetimi’nden beni vatandaşlığından atma bizimle Rum vatandaşlar arasında ayırım yapma da ne demek.
Facia şöyle devam ediyor…
“Şahsen ben yıllardır bu pasaportu kullanmadım, karar beni bağlamıyor”
Konu siz misiniz burada?
Öte yandan KKTC’de ‘Kıbrıs Pasaportu’ olmayan vatandaş sayısı olanlardan daha fazla…
Yani bu pasaportu daha önce kullandığını da itiraf ederek ‘şimdi işime yaramıyor beni bağlamaz’ diyor…
Zaten en başta Rum yönetimi iptal etmeden sizin bu pasaportları iade etmeniz gerekmez miydi?
Bakın bu sözleri 4. Cumhurbaşkanı deseydi anlardım…
Siyasi duruşu ve görüşleri bunu söylemesiyle çelişmezdi.
Sizlerin böyle konuşması hiç hoş olmadı.
Milliyetçiliğinizin pasaporta kadar olduğunu da görmüş olduk böylece.
…
Başbakan’a gelecek olursak o da çok üzülmüş…
Rum Yönetimi’nin “pasaport iptali” ile ilgili aldığı kararları üzülerek karşıladım diyor.
Başbakan, Rum yönetiminin “düşmanlık yapma adına” aldığı bu kararı tekrar düşünmesi gerektiğini söylüyor.
Yapma diyor Rum Yönetimine…
Pasaportumuzu geri ver, bir daha düşün bak çok üzüldüm diyor…
Devletin zirvesinden yapılan bu açıklamalar talihsizliktir, acizliktir.
Bu sözleri ambargolar yüzünden bu kimlikleri kullanma ihtiyacı duyan bir vatandaş söylese tamam ama sizlerin konuya yaklaşımınız Kıbrıs davasına yaklaşımınızla çelişmektedir.
Devletin zirvesi!
Sizin Rum yönetiminin pasaportlarına ne ihtiyacınız var?
Rumların bu hamlesi karşısında eğer bir tepki verilecekse, Türk tarafı‘bu elden giden pasaport’ üzerinden değil Rumları bu zavallılığa iten sebepleri gündeme getirmek suretiyle olabilir.
…
Yani asıl konu Maraş konusudur.
Hedefi şaşırmayın…
Bakın UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu konuyu nasıl yorumluyor;
“Rum yönetiminin ırkçı, köhnemiş ve insanlık dışı zihniyetleri değişmedi!"
Yani diyor ki hiç şaşırmadık…
“Rum yönetimi, silah zoru ile gasp ettiği, eşit kurucu ortağı olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyetinin pasaportunu aslında iptal etmiştir.”
Yalan mı?
“Onların yıllarca kapalı kalmasına sebep oldukları bu bölgeyi (Maraş) tüm adanın menfaatine olacak şekilde açıyoruz, açmaya da devam edeceğiz”
Özetle Hasipoğlu, pasaport iptalinin hukuksuzluğunu gözden kaçırmazken, Rum yönetimine de ‘Maraş’ı açmaya devam edeceğiz’ mesajı veriyor.
…
Yani ağlamıyor, davaya sahip çıkıyor.
‘Ben yıllardır bu pasaportu kullanmadım, karar beni bağlamıyor” gibi komik bir savunma içine girmiyor.
‘Üzüntüyle karşıladım’ deyip acizlik yapmıyor.
Maalesef iç meselelerde beceriksizliğinizi dış konularda da gösteriyorsunuz.
Madem milliyetçilik yapacaksınız, onu bari tam yapın.
Bu arada Dışişleri Bakanlığından şu ana kadar bir açıklama duymadık.
Zannediyorum Dışişleri Bakanımız, ‘karar beni bağlamıyor, çok üzüldüm’ gibi devlet duruşuna yakışmayan açıklamalarda bulunmaz.
Bulunmamalı da!
MESAJ KUTUSU
Sayın Deren OYGAR, Kalkanlı Yaşam Evi’ndeki yaşlı insanlarımızın bir takım rahatsızlıkları için uzun süredir tedavi için hekim gitmediğini biliyor muydunuz? Konuya duyarlılık gösterip hekim ziyaretlerinin artırılmasını isteyen çok sayıda mesaj geliyor, haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Ersin TATAR, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptali konusunda biraz fazla bireysel bir açıklama yaptınız. Konu aksine toplumsaldır ve burada Rumların ırkçılık girişimlerine karşı atak yapmanız gerekiyor. Beyin takımınız biraz dersine çalışırsa iyi olacak! O kadar çok komite boşuna kurulmadı ya!
…
Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, pasaportlar konusunda iktidar da muhalefet de vitrine oynarken en mantıklı ve olması gereken açıklama sizden geldi. Zaman zaman kendilerine konuyla ilgili birifing verseniz hiç de fena olmayacak…
…
Sayın Sunat ATUN, bakanlık döneminizde bir işini yapmadığınız bölgeli bir iş insanının sizi genel seçimlerde seçtirmemek için şimdiden büyük hazırlıklar içine girdiğini biliyor muydunuz? Şimdiden önlemenizi almanızda yarar görülüyor, haberiniz olsun istedik…
…
Sayın Ünal ÜSTEL, İskele Sağlık Ocağındaki acil servis doktorları ense yapıp ek mesai alırken G.Mağusa Acil Servisi hekimsizlikten inliyor. Burada hasta yığılmaları yaşandığı için şikayet mesajları geliyor, İstanbul dönüşü konuya el atmanız isteniyor…
…
Sayın Kemal Deniz DANA, mukayyitliğinize bağlı Güven Yapı Kooperatifinde 105 üye arazinin iptal kararından sonra endişeli bir bekleyiş içine girdiler. Şimdiye kadar da yüklü bir miktarda para ödemişlerdi onların haklarını kim arayacak bir bilginiz var mı?
…
Sayın Turgay HİLMİ, ülkenin önde gelen üniversite kurumlarından DAÜ ile iş birliği protokolü imzalamanız özellikle de sanat çevrelerinde memnuniyetle karşılandı. Ülkede sanat ve sanatçıya önem veren kurumların olduğunu görmek gayet keyif verici oldu…
…
Sayın Hasan TOPAL, muhalefet partileri birbirine girerken durumu sadece izlemeyip hükümetin bozulması için diğer bağımsızlarla birlikte girişim başlatabileceğiniz konuşulmaya başlandı. Çok iyi bir amme hizmeti yapmış olursunuz gecikmeyin deriz…
…
Sayın Ersan SANER, parti kurultayının ayrı ayrı 6 ilçede yapılması dünkü grup toplantısında çok da kabul görmedi. Bu arada tüzük kurultayının tek salonda genel başkanlık seçiminin 6 ayrı yerde olması da kafaları karıştırdı.
…
Sayın Mert ATAKAN, ülke genelinde tüm huzurevlerine ve ayrıca başka ihtiyaçlı ailelere koliler dolusu gıda yardımında bulunmanız kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Tebrik eder tüm işletmelere örnek teşkil etmesini temenni ederiz…
…
Sayın Mustafa BOZOĞLU, mahkeme Cratos davasında sanki de zafer ilan etmiş gibi bir takım haber ve yorumlar yapılmaya başlandı. Şu vergi kaçakçılığı konusunda bakalım son gelişmeler ne olacak artık hep birlikte bekleyip göreceğiz…
…