Sizin hiç tanıdık doktor ve eczacı yakınınız yok mu?

Sahte reçete skandalında operasyon durdurulamaz dedik destek yanında tepki de aldık...

Hele de bir okur fena halde püskürdü!

Hatta bizi acımasızlık ve vicdansızlıkla suçladı...

Belli ki ciğeri fena yanmış bu arkadaşın!

Öncelikle herkes şunu bilsin kelepçe konusunda tepkimizi defalarca ortaya koyduk...

Geç kalınsa da bu konuda bir takım görüşmeler yapılmaya başladı, birkaç güne de sonlanacak...

Çok büyük ihtimalle de en azından doktur ve eczacıları bir daha elleri kelepçeli görmeyeceğiz!

Doğru olan da budur...

Ama arkadaş diyor ki;

Hem doktorlara hem de eczacılara yapılan tüm operasyonlar durdurulsun...

Yani olay kapatılsın!

Çok daha önemli bir detay;

Bu ülkede herkesin çaldığı bir süreçte tek suçlu onlar mı sorusu geliyor...

Böyle bir zihniyet kesinlikle kabul edilemez!

Suçların teşvik edilmesinden başka bir şey değil...

...

Bir de şu soruya bakar mısınız?

“Sizin hiç mi doktor ve eczacı yakınınız yok?”

Hiç olur mu olmasın...

Ama alakayı pek anlamadık!

Akraba ya da ahbap doktor ve eczacı olduğu için bir basın mensubu olarak olayın üzerine gitmeyelim öyle mi?

Gitmeyelim ve hırsızlık ve yolsuzluklar devam etsin...

Sonra da bu memleketten hayır bekle!

Ülkede hırsızlık, arsızlık var diye feryat edeceksin ama işe yakınlar karışınca fikrin anında değişecek...

Hatta hırsızlık ve yolsuzluk dosyalarının kapatılmasını isteyeceksin!

Bunlar zihniyete hizmet ediyor, anlayamayız, bunu bize de kimse anlatamaz...

...

Çok yakın doktor ve eczacı dostlarımız var elbette...

Sürekli konuşuyor sohbet ediyor, dertlerini dinliyoruz!

Sıra kendilerine ne zaman gelecek diye günlerdir uyumayanlar var...

Gecenin bir yarısı kapılarının çalınmasını bekliyorlar!

Hatta eğer tutuklama olursa aile içinde olasılıklara karşı görevlendirme yapanlar bile yok değil...

Çok ciddi bir psikolojik sıkıntı içinde debelenip duruyorlar!

Bunu da biz değil yaşayan onlar bilir...

Sahte reçete skandalı bir senaryonun ürünü filan değildir!

Bazıları devletin ve hastaların ensesinden haksız yere kazanç elde etmişlerdir ve bunun bedelini er ya da geç ödeyeceklerdir...

Fazla da sallanmadan, gecikmeden operasyon en kısa zamanda sonuçlandırılmalı ve bundan böyle de artık sadece yargı konuşmalı, karar vermelidir!

Bir devletin yasaları dost ahbap ilişkilerine heba edilemez...

...

CTP ve bağımsız vekiller meclise öneri sunarak Türkiye’de yasaklı ilan edilenler için komite kurulması önerisinde bulundu ve tabi ki azınlıkta oldukları için reddedildi...

Sanki de böyle olacağını bilmiyorlardı!

Maksat iş olsun iste...

Bu konuda Cumhurbaşkanına da sorduk çok da önemsemedi!

Türkiye’de okuyanlar, orada evlenenler nasıl olurda yasaklı ilan edilip geri gönderiliyorlar...

Bu sorun aslında muhalefetin değil iktidar partilerinin sorunudur!

Bu ülkeyi iktidar yönetmektedir, bunu sorgulamak, kendi vatandaşına sahip çıkmak da yine iktidarların sorumluluğundadır...

...

Soru gayet basittir;

Yasaklı ilan edilenler Türkiye için nasıl bir tehdit oluşturmaktadırlar...

Yani bunlar terörist midir, biri bunu bize anlatsın ki bilelim!

Sonra şu da var;

Türkiye sınırları içinde tehdit unsuru olanlar KKTC’de de tehdit unsuru olmazlar mı?

Burada da kendileri için soruşturma başlatılmış mıdı ki böyle bir şeyin olmadığı biliyoruz...

Bizim pısırık yöneticiler ne yazık ki kendi vatandaşların haklarını sormaktan bile aciz durumdadırlar!

Bir önceki büyükelçiye sor emir demiri keser desin sonra da olay kapansın gitsin...

Kesinlikle kabul edilemez...

...

Haliyle iş dönüp dolaşıp iyi bir hukukçu olan şimdiki Büyükelçiye geliyor...

Bu konuda inisiyatif alır mı almaz mı bilemeyiz ama Kıbrıs Türklerinin doğru bilgilendirilmeleri, eğer yanlış bir karar üretildiyse de bunu düzletme görevi bize göre artık Sayın Feyzioğlu’nun omuzlarına yüklenmiştir!

Bu sorumluluğu kabul eder ya da etmez ona da kendisi karar verecektir...

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ömer KÖSEOĞLU, ülkemizde iletişim fakültesinden mezun olan gençler kendi branşlarını kapsayan münhal açılmamasından dolayı şikayet mesajları göndermeye başladılar. Bir önceki KHK başkanı döneminde şikayet Meclis’e gönderilmiş ama ne yazık ki bir yanıt bile gelmemiş, haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Metin FEYZİOĞLU, Türkiye’de yasaklı ilan edilen Kıbrıslı Türkler konusu ne yazık ki bizim yöneticilerin cesaretsizliği nedeniyle bir türlü çözülemediği için bu konuda bir takım sorumluluklar da sizin kucağınıza atılmışa benziyor.En azından gerekçe konusunda girişimde bulunursanız, meraklı soruları da gidermiş olacaksınız...

...

Sayın Emrah YEŞİLIRMAK, bölgeli seçmenleriniz son dönemde yoğunlaşan yabancılara arazi satışlarıyla ilgili çalışma başlatmanızı ve konuyu meclise taşımanız gerektiğini bildiren mesajlar göndermeye başladılar. Zira bu konuda ilgili belediye başkanının çok manidar açıklamalarını da göz ardı etmemek gerek değil mi?

...

Sayın Bora AKKUŞ, Lefkoşa Kaymakamı olarak dünkü mesajımızla ilgilenip bizi bilgilendirdiğiniz için hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz. Söz verdiğimiz gibi en kısa zamanda kahve sohbetine muhakkak icabet edeceğiz, zira konuşacağımız çok hayati meseleler var gündemde...

...

Sayın Sunat ATUN, bazı Kıbrıslı Türklerin Türkiye’de yasaklı ilan edilmesi konusunda girişimde bulunulması sizi niye bu kadar rahatsız etti anlayamadık. Aksine iktidar milletvekili olarak konuyu sizin takip etmeniz ve kendi vatandaşlarınıza sahip çıkmanızı beklerdik doğrusu...

...

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, İskele Sağlık Ocağında görev yapan bazı hekim arkadaşların kendi kliniklerine gelmesi için hastaları teşvik edici kartlar bıraktıklarını biliyor muydunuz? Yani yüzsüzlük olur da bu kadarına da pes doğrusu, konuyu masaya yatırıp denetleme görevini üstlenmeniz bekleniyor...

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, bazı özel okul velilerinden milli günlere ilgi gösterilmediği yönünde şikayet mesajları gelmeye başladı. Cadılar bayramına özel ilgi gösteren yöneticiler acaba neden bu kadar duyarsız kalmaya başladılar bir fikriniz var mı?

...

Sayın Ecevit ALPER, sizin sözleşme işi yılan hikayesine dönünce belli ki medyadan medet umma yolunu seçtiniz iyi de ettiniz. Ama bu tür eylemler üst düzey siyasetçilerin tepkisini çekebilir ve ters tepebilir fazlasıyla dikkatli olmanız gerekir...

...

Sayın Deren OYGAR, Cengiz Topel Hastanesi’nde bir hekim arkadaş son günlerde hastalara terör estirip kötü muamele uyguluyormuş. Bir an önce kulağını sağlam çekin ki kendine gelsin aksi taktirde manşetlere düşecek haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Kutlu EVREN, sıcak yaz aylarının bitmesiyle birlikte Girne’de muhalif güçlerin toplantılarını sıklaştırması dikkatlerden kaçmıyor diye duyduk. Hayırdır yoksa gelecek olanın yola çıkması için düğmeye basıldı mı dersiniz?..

...